Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden TV yayınında, sunucu, ihaleyi yorumlayan konuğuna sordu: "Bir telefon işletmecisinin görüntülü aktarma lisansı için 321 milyon euro gibi pahalı bir faturayı göze alması normal mi?" Uzman konuk cevapladı: "Türkiye'nin nüfusunun yüzde elliden fazlası genç nüfus... Genç nüfus teknolojiye meraklı. Yeni teknolojiyi hemen kullanmak istiyor. Aslında bizim halkımızın tamamı yeni teknolojiyi hemen kullanmak istiyor..."TV'den bu gelişmeleri izlerken telefonumun zili çaldı. Belçika'dan Orhan Aker arıyordu. Orhan Aker bir zamanlar Türkiye'nin önde gelen işadamları arasındaydı. İş hayatında inişleri çıkışları oldu. Şimdilerde, yüksek eğitimini yaptığı ve eşinin de ülkesi olan Belçika'da yaşıyor. Ama, gönlü ve aklı Türkiye'de... Her gün gazeteleri ve TV'leri izliyor. Olayları tartışmak için dostlarını arıyor. Devletin 3G (cep telefonlarında görüntü aktarmayı da içeren ileri teknolojiye dayalı iletişim sistemi lisansı) ihalesini TV kanalları canlı olarak yayımladı. Turkcell, 321 milyon euro fiyat vererek 3G lisansı ihalesini kazandı. (YTL değerlenirken TC Devleti, kendinin değerli YTL'si ile değil de euro ile fiyatlandırarak lisans satıyor. İmam bunu yaparsa cemaat ne eylesin?.. İmam, daha önce dolarla satış yaparken, bezirgân yaklaşımıyla dolardan euro'ya dönerse cemaat aynını yapmaz mı?) Orhan Aker, "Bu ihale vesilesiyle Türk halkının yeni teknolojilere ilgisi ve en yeni teknolojiyi kullanma çabası dikkatimi çekti. Teknolojiyi üreten, ileri teknolojiye dayalı üretim ile yüksek gelir elde eden, kişi başı geliri yükselen, halkı refah içinde yaşayan Avrupa ülkelerinde yeni teknolojiye dayalı ürünlere Türkiye'deki kadar talep yok. Belçika'da insanlar hâlâ tüplü TV'lerini değiştirmedi. Çok az kişi cep telefonu kullanıyor. Onların da elindeki cep telefonları ilk modeller" diyor.Orhan Aker'e sordum: "Belçikalıların parası mı yok?" Anlattı: "Sömürge ve koloni döneminden gelen büyük sermaye birikimi var. Daha önemlisi Belçika yeni teknoloji geliştiriyor. Yeni teknolojiye dayalı makine üretiyor. Makine ihraç ediyor. Yeni kuşak Belçikalılar üretimde çalışmaktan hoşlanmadığı için üretimde Tunus'tan, Cezayir'den gelen işçiler çalışıyor. Buralarda refahın ölçüsü son çıkan TV aletine, cep telefonuna, otomobile sahip olmak değil. Sanata, kültüre, seyahate daha çok zaman ayırmak, daha çok para harcamak." İthal teknolojiyle olmaz Orhan Aker, kuruluş yıllarında TÜSİAD yönetim kurulu üyesi olarak TÜSİAD'ın Brüksel'le ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunan, AB konularını çok iyi bilen bir işadamıdır."Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğiyle ilgili yeni bir gelişme var mı?" diye sordum. Cevapladı: "Tam üyelik talebimizden vazgeçmeye de, gücenmeye de gerek yok... İlişkileri canlı tutalım... Bu iş gecikiyor, olmuyor diye de üzülmeyelim... Gümrük Birliği iyi işliyor. Şu anda tek sorunumuz Türk insanının serbest dolaşım hakkının kısıtlanması. Onun dışında Türkiye'nin AB'den alabileceği önemli şeyler yok. AB'nin parası yok ki Türkiye'ye yardım etsin. Ne yapacaksak biz kendimiz yapacağız. Büyümemiz, istihdam sorununu çözmemiz, halkın refahını yükseltmemiz, üretimi artırmamıza bağlı. AB'ye tam üye olunca köşeyi döneriz havasından kurtulmamız şart. Başkasının teknolojisiyle başkası tarafından üretilmiş malları, başkasının parasıyla satın alarak yaşayacak yerde, kendi teknolojimizi geliştirmeye, üretimi artırmaya, üretimden gelen parayla kalkınmaya, büyümeye mecburuz." guras@milliyet.com.tr Üretmeye mecburuz