İngiliz hükümeti, İngiliz Telekom'unu 1984 yılında özelleştirdi... Nerede ise yirmi yıl önce... Sonra başka ülkeler telekomlarını sattı...
O günlerdeki piyasaya bakarak, "Bizim telekom 20 milyar dolar eder... Hayır daha fazla eder... 22 milyar dolara satılır!.." diyerek kendi kendimize "gelin güvey oluyorduk..."
TÜSİAD eski başkanlarından Feyyaz Berker'in sık sık tekrarladığı bir Anadolu deyimi vardır... "Düğüne yetişmeyen kınayı, siz alınız da başınıza çalın" der. İşte o biçim.
(1) Biz özelleştirmede geç kaldık... Başkaları mallarını sattı.
(2) Biz gecikince özelleştireceğimiz malların piyasasında değişiklikler oldu. Özelleştireceğimiz mallara talep düştü. Alıcılar ortadan çekildi. Malların fiyatı düştü.
(3) Bu arada mallarımızın fiyatını rezil etmek için biz de elimizden geleni yaptık. Özelleştirilecek şirketlerin içini boşalttık. Pazarını başkalarına açtık. Şirketlere gereken önemi vermediğimizden zayıflamalarına, değerlerinin düşmesine yol açtık.
Tekel'e verilen fiyata üzülüyoruz... Ama Tekel'in fiyatını kendimizin düşürdüğünü unutuyoruz. (1) Tekel'in fiyatını yükselten pazarda "tekel" olması idi. Pazarı yabancılara açtık. Yabancı üretici Türkiye'ye geldi 100 milyon dolarlık bir yatırım ile sigara üretip pazarın yarısına yakınını ele geçirdi. Bu durumda neden Tekel'e yüksek ödeme yapsın ki? (2) Özelleştirilecek diyerek yıllardır Tekel'i ortada bıraktık. Yabancı rakipleri piyasaya hakim olurken elini ayağını bağladık. Teknolojisi eskimiş, pazarını kaybetmiş, rekabet şansı zayıflamış Tekel'e kim yüksek fiyat versin ki?
Daha önce 4 milyar doları az buluyorduk... Bugün yabancı üretici 1.5 milyar dolar verse de satsak diye çırpındık. Onu bile vermediler.
Şimdi de yıllardır satamadığımız telekomu "gönül rızası ile değil, IMF zoru ile" satışa çıkarıyoruz.
Yıllar önce şartlar başka idi. Bugün başka...