Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden Dikkat buyurunuz. Bu kuruluşların Türkiye'de işbirliği yaptığı bazı sivil toplum örgütleri sık sık (nasıl yapıldığı belirsiz) araştırmalar yapıyor. "Türkiye'de ABD düşmanlığı dün yüzde 45 idi, bugün yüzde 65 oldu. Türk halkı ABD'ye güvenmiyor. ABD düşmanlığı artıyor" benzeri haberler yayılıyor. Sonra bu haberler ABD'de yorumlanarak tekrar Türkiye'ye dönüyor. "ABD yönetimi Türkiye'ye güvenmiyor. ABD-Türkiye ittifakı çöküyor "biçiminde kamuoyuna aktarılıyor.Bu yanlış bilgilendirme sonucu, Türk kamuoyu Amerikalılardan şüphe duymaya başlıyor. ABD yönetimi bu dedikodu trafiğini ciddiye alarak olumsuz etkileniyor. Türkiye'nin ABD karşıtı bir ülke haline geldiği görünümü ve inanışı yayılıyor. Son zamanlarda Washington'daki bazı "think tank"lar (düşünce kuruluşları) ile onlarla işbirliği halinde çalışan bazı Türk sivil toplum örgütleri yoğun bir şekilde Türk-Amerikan ilişkilerini germeye-bozmaya dönük haberler yayımlıyor, toplantılar düzenliyor, bu kuruluşlarla bağlantılı kişiler yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyor. Washington'daki "Hudson Enstitüsü" isimli "düşünce kuruluşu"nda Türkiye için bir felaket senaryosunun tartışılmasıyla ilgili haberler Türk kamuoyuna yansıyınca tabii olarak hem kamu kesiminde hem kamuoyunda büyük bir tepki ortaya çıktı. Türkiye'de sinirler gerildi.İyi de Hudson Enstitüsü'ndeki felaket senaryosunun tartışılması Türk-Amerikan ilişkilerini yaralamaktan başka kime yaradı? Kime yarayacak? "Düşünce kuruluşları"nı bir ekonomik birime dönüştüren, "durumdan vazife" çıkararak "durumu" güce ve paraya çevirmeye çalışanlara yaradı.Washington'da 100 dolayında "düşünce kuruluşu" ve "politika araştırma merkezi" var. Hudson Enstitüsü bunlardan biri. 1961 yılında kurulan bu enstitünün Ortadoğu Araştırmaları ve Milli Güvenlik Araştırmaları bölümleri var. Çok sayıda çalışanı arasında Türk gençler de bulunuyor. Sorundan para kazanılıyor Düşünce kuruluşları ABD yönetimi, Dışişleri Bakanlığı, ordusu ve CIA ile yakın ilişki içinde. Büyük bütçeleri var. Yöneticileri, çalışanları ve danışmanları profesyonel olarak hizmet veriyor.Felaket senaryosunun tartışıldığı Hudson Enstitüsü'nün iki üyesi Prof. R.Menon ile S. E. Wimbush'in 24 Nisan 2007 tarihinde Washington Post'ta yayımlanan makalelerin başlığı "Türk-ABD ittifakı çöküyor mu?" şeklindeydi.Hudson Enstitüsü araştırmacılarına göre, "Türkiye ve ABD, yakın gelecekteki ilişkilerinin hem şeklini hem de içeriğini belirleyecek kritik bir stratejik kavşağa yaklaşıyor. Ne Türkiye'yi kaybetmek Amerika'nın çıkarına, ne de Amerika'yı kaybetmek Türkiye'nin çıkarına. Ancak tarihi ilişkiye egemen olan dinamikler Türkiye'nin ABD'den uzaklaşmasına yol açıyor.Türkiye Doğu'ya yönelecek."Antep hikâyesidir. "Adamın Ömer diyeceği ağzını büzüşünden belliydi..." derler. İşte o biçim. Hudson Enstitüsü'nde ne tür felaket senaryolarının tartışıldığı ve tartışılacağı, iki mensubunun Washington Post'ta yayımlanan bu makalesinden belliydi. guras@milliyet.com.tr Felaket ticareti yapılıyor