Türkler sergisi bir fırsat

Bu sergi, Türkiyenin tanıtımı için büyük bir fırsat. Türkiyenin tanıtımı denilince tanıtımı çok yönlü düşünmek gerek. (1) Türkler kim? Savaş dışında ne yapmışlar? Medeniyete, sanata, bilime, edebiyata ne katkıları olmuş? (2) Bugünün Türkiyesinde Türkler ne yapıyor? Bugünün Türkiyesinde sanat, bilim, edebiyat konularında neler oluyor? (3) Ne üretiyorlar? Nasıl yaşıyorlar?Bunları sınırlarımız dışındaki her ülkede anlatmaya mecburuz. Bunları anlatmak için fırsat yaratmaya mecburuz.Londrada açılan "Türkler" sergisinin bunlara ek özellikleri var. (1) AB üyelik müzakerelerinin başlamasından önce Türkiyeyi tanıtmakta yarar var. (2) İngilizleri tatil için Türkiyeye çekmek istiyoruz. Bu tür sergiler turist çekmekte etkili oluyor. (3) İngiltere bizim için önemli bir pazar. Bu pazara daha çok mal satabiliriz."Türkler" sergisi, Londrada Türkiyeye ve Türklere ilgiyi artırdı. Sokaklar "Turks" afişleriyle donanmış durumda. Afişler 3 ay sokakları süsleyecek. Bu tür sergiler, gündemi etkiliyor. Londrada Royal Academy of Arts (Kraliyet Sanat Akademisi) binasında açılan "Turks" (Türkler - 600 - 1600 Yılları Arasında Bin Yıllık Bir Yolculuk) adını taşıyan sergi, 12 Nisana kadar devam edecek. Medya hem sergiden, hem Türklerden, hem Türkiyeden söz ediyor. Mağazalarda Türkiye ile ilgili kitaplar, ürünler öne çıkmış durumda. Türkiye ile ilgili konferanslara büyük katılım oluyor.Milliyet yazarlarından Prof. Dr. İlber Ortaylının London School of Economicsteki konferansına büyük ilgi vardı. Üniversitelerimizin bu 3 aylık sergi dönemini değerlendirmeleri, üniversite öğretim üyelerimizin Türklerin değişik yönlerini anlatmak için, benzer konuşmalar için Londraya gelmeleri gerekir.Kraliyet Akademisinde sergi salonlarının çıkışındaki kitap ve hediyelik eşya satış mağazalarında Türkiye ile ilgili İngilizce kitaplar, Türk ürünleri kapışılıyor. Ne yazık ki, biz bu fırsatları iyi değerlendiremediğimizden çeşit çok az.Kitap bölümünde İngilizce basılmış İznik çinileriyle ilgili kitaplar, Orhan Pamukun "Kar" kitabı dikkati çekiyor. Hediyelik eşya bölümünde Urartın ürünü az sayıda gümüş takı, az sayıda Kütahya çinisi, eski Türk deseni kumaşlarla yapılmış az sayıda yastık, özel kutularda Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesiyle lokum satılıyor. Halbuki, bizim hediyelik eşya üreticilerimiz, Vakko gibi köklü firmalarımız bu fırsatı çok iyi değerlendirebilirdi. Bu hem Türkiyenin tanıtımı hem de kendileri için kazanç getirirdi. Türkiye gündemde Sergi nedeniyle Londranın ünlü kitabevleri ve mağazaları da Türkiye ile ilgili kitap ve ürünleri vitrine çıkarmaya çalışmış ama onlar da vitrine çıkaracak çok az şey bulabilmiş.Bu bize ders olmalı. Bu tür sergiler çok yönlü olarak değerlendirilmeli. (1) Londrada sergi 3 ay açık kalacak. Bu sürede gene de bir şeyler yapılabilir. Kitabevlerimiz, hediyelik eşya üreticilerimiz, gümüşçülerimiz, çinicilerimiz fırsatı değerlendirebilir. (2) Bu tür sergiler devam edecek. Bundan sonraki sergiler için şimdiden hazırlık yapılmalı. Fırsatlar heba olmamalı.Son olarak "sponsorluk" (destekleme/himaye) müessesesinin önemine değinmekte yarar var. Özel bir kanun çıktı. Müesseselerin kültür ve sanat olaylarını desteklemek için ayıracakları paraları vergiden düşme imkÉnı tanındı. Londradakine benzer sergileri Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtma ve Kültür İşleri Dairesi düzenliyor, Kültür Bakanlığı destekliyor ama devletin parası yok. Bu tür sergiler sponsorların parasal desteğiyle gerçekleşiyor. Londra sergisinin büyük destekçileri Garanti Bankası, Aygaz gibi Türk firmaları sadece serginin gerçekleşmesini sağlamamış, çok güçlü bir reklam fırsatı da yakalamış. Çünkü Londranın duvarlarına asılı sergi afişlerinin altında isimleri yazılı. Sergiyle ilgili reklamlarda isimleri geçiyor. İmkÉnı olan diğer firmalarımız, bundan kendilerine ders çıkarmalı. guras@milliyet.com.tr Üreticiler fırsat kaçırıyor