Reel sektörün (firmaların) yurtiçinden kullandıkları krediler 2007 yılının çok, 2008 yılının az da olsa (yüzde 2 oranında) üzerinde.
Fakat genelde firmaların kullandıkları toplam krediler yıl sonuna göre az da olsa (yüzde 2 oranında) daralmış görünüyor.
Bu karışık anlatımı açayım:
- Bizim reel sektörümüz sadece Türkiye’de yerleşik bankalardan kredi kullanmıyor. Yurtdışından da borçlanıyor.
- 2009 yılı eylül ayı sonu bilgilerine göre toplam kredilerin yüzde 58’ini içeriden, yüzde 42’sini dışarıdan buluyor.
- Yurtiçinden kullanılan krediler 2008 yılından bu yana azalmadı ama yurtdışından kullanılan kredilerin TL karşılıklarında yüzde 4.6 oranında, dolar olarak yüzde 2.6 oranında daralma görüldü.
- Çok ilginçtir ki, firmalarımızın kullandıkları toplam kredilerinin yüzde 61’i döviz karşılığı borçlanmadan oluşuyor. Döviz kurunun uzun süre değişmemesi, döviz kredisi faizlerinin düşük olması, firmaları döviz cinsi borçlanmaya itiyor.
- Firmalar sadece yurtdışından dövizle borçlanmıyor. Yurtiçi yerleşik bankalardan kullandıkları toplam kredinin yüzde 33’ü de döviz kredisi
- Yurtiçinde yerleşik bankalarımızın toplam kredilerinin yüzde 45.3’ü kurumsal krediler, yüzde 21.8’i KOBİ kredileri, yüzde 32.8’i bireysel kredilerdir.
- BDDK’nın verilerine göre geçen yılın eylül ayına göre bir yılda, toplam krediler yüzde 4.1 oranında, kurumsal krediler yüzde 9.9 oranında, bireysel krediler yüzde 4.4 oranında artarken, KOBİ kredilerinde yüzde 6.8 oranında bir gerileme görülmüştür.
KOBİ’ler dışında talep sınırlı
Bu rakamlar ve oranlar bilinir ise, reel sektörün (firmalarımızın) banka sistemi ile ilgili görüş ve eleştirileri daha iyi değerlendirilebilir.
- Kurumların (büyük işletmelerin) ve tüketicinin kriz koşullarına rağmen banka sisteminden yararlandıkları anlaşılıyor. Bu iki tür kredinin artmaması talep daralmasından kaynaklanıyor.
Kurumlar yatırım ve üretim faaliyetlerinin gerilemesi nedeniyle tüketici gelirindeki duraklama nedeniyle banka kredisi kullanmıyor.
- Bankaların kredi vermemesinden yakınan kesim KOBİ’ler. Onların talebi yatırım veya üretim amaçlı kredi değil, krizin olumsuz etkisinden kurtulma arayışında destek kredisi.
Bankalar ise KOBİ‘lerde kanuni takibata uğrayan kredi oranının yükselmesi nedeniyle sadece destek amacıyla kredi kullanmak arayışındaki KOBİ’lere kredi vermekten çekiniyor.
2009 yılının sonunda Türk reel sektörünün finansal borçlarının (kredilerinin) görünümü özet olarak böyle.
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025