Hakan Atis

Hakan Atis

info@hakanatis.com

Tüm Yazıları

Antakyalı Ezgim Mıstıkoğlu dünyanın en zorlu açık deniz yarışlarından Ocean Globe Race’in seçme etabı için Brezilya’dayken deprem haberini aldığında babası enkazdan güçlükle çıkabilmişti.

Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi denizcilerimizi de etkiledi. Dünyanın en zorlu açık deniz yarışlarından Ocean Globe Race’de (OGR) Türkiye’yi temsil etmek için gün sayan başarılı yelkencimiz Ezgim Mıstıkoğlu da onlardan biri.

Depremden önce Ocean Globe Race’in (OGR) seçme etabı Cape2Rio’nun bitiş noktası Brezilya’da bulunduğu için felaketten şans eseri uzak kalan genç yelkencimiz Ezgim Mıstıkoğlu’nun babası Levent Mıstıkoğlu, yıkıcı sarsıntıya Arsuz’daki yazlıklarında yakalandı; enkazdan kendi çabalarıyla kurtuldu, ancak yakınlarından yaşamlarını yitirenler oldu.

Haberin Devamı

Ezgim Mıstıkoğlu, İskenderun Yelken Kulübü’nde 9 yaşında başladığı sporculuk yaşamında kendisine uzun vadeli bir rota çizdi. Hedefinde önce Türkiye’de, ardından dünyada sportif başarılara imza atmak vardı. Bu doğrultuda optimist ve laser sınıflarında tecrübe kazanıp yarışmalarda çeşitli dereceler elde etti. Lise eğitimi sırasında yat sınıfına geçti. Bu aşamadan sonra dünyaya açılma stratejisini uygulamaya başladı. Üniversite eğitimine Hollanda Maastrich Üniversitesi Psikoloji ve Nöröbilim Fakültesi’nde devam eden Ezgim, ülkede düzenlenen yarışlara düzenli olarak katılıyor. Bunun yanı sıra üniversitesinde yelken takımının eğitmenliğini yapıyor. Ayrıca yelkenciliğin en zorlu açık deniz yarışlarından olan OGR için attığı adımlarla da kariyerine yön veriyor.

“Bir elimiz hep Antakyamızın  üzerinde olacak”

Seçilen 3 kişiden biriydi

Başarılı sporculuk yaşamı nedeniyle OGR yönetimi tarafından seçmelere davet edildi. Ekim ayında takım üyeleriyle birlikte Cagliari’den Menorca’ya hiç durmadan yelken açtı. Ekip 12 kişiden oluşuyordu. Sadece 3 kişi seçildi. Ezgim Mıstıkoğlu, bunu başaranlardan biriydi. Özellikle dümen tutuşu ve trimi (yelken ayarları) beğenilen mavi yürekli denizcimiz, bu aşamanın ardından Cape Town’dan Rio’ya uzanan okyanus geçişinde âdeta bir daha sınandı. Üstelik o etapta Vendee Globe’da adını dünyaya duyuran ünlü İtalyan yelkenci Vittorio Mallingri ve oğlu Nico da yarışıyordu. Ezgim, böylece 7 İtalyan, 1 Fransız, 1 Amerikalı ve Cape2Rio’ya katılan tek Türk olarak okyanusu geçti. Bu süreç 22 gün sürdü. Toplam 16 teknenin katıldığı yarışı 4’üncü bitirdiler. IRC rating sıralamasında overall’a göre 5’inci sayıldılar. Önümüzdeki haftalarda Lizbon’da antrenmanlar başlayacak. Haziran ayında ise Portekiz’deki performanslar esas alınarak Ocean Globe Race 2023’e kimlerin katılacağı belirlenecek. Ezgim Mıstıkoğlu, seçilenlerin arasında olmak için tüm gücüyle mücadele edecek. OGR, eylülde başlayacak, gelecek yılın nisan ayında sona erecek. Start ve finiş noktası Avrupa’da olacak.

Haberin Devamı

“Bir elimiz hep Antakyamızın  üzerinde olacak”

OGR seçmeleri için heyecanlı olan sporcu doğup büyüdüğü Antakya için “Orada yetişen gençler olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız” diyor.

“Elimizden ne geliyorsa yapacağız”

Ezgim, ülkesinden binlerce kilometre uzaktayken deprem haberini aldığında yaşadıklarını anlatıyor:

“Cape2Rio nedeniyle annem de benimle Brezilya’da bulunuyordu. 4 Şubat günü annem Türkiye’ye, ben Maastrich’e hareket ettim. 5 Şubat gecesi Hollanda saati ile 4 dolaylarında uyandım. Telefonuma bakarken birden babamdan gelen o korkunç mesajı gördüm. Deprem olduğunu söylüyordu. Hemen aradım ve sesini duydum. Sonradan öğrendim ki Arsuz’daki evimizin enkazından güçlükle kurtulmuş. Bir başka enkazın altından da amcasının oğlunu elleriyle çıkarmış. Annem, Rio’dan Frankfurt üzerinden Türkiye’ye dönecekti. Uçağı rötar yapınca Almanya’daki kuzenimin yanında birkaç gün dinlenmeye karar vermiş. Bu nedenle evimize şans eseri dönmemiş. Öğretmenlerim, sınıf arkadaşlarım, komşularımız ve bazı aile büyüklerimizin ne yazık ki ölüm haberlerini aldım. O günlerde üniversiteler tatil olduğu için çocukluk arkadaşlarımın hepsi Antakya’da bulunuyordu. Doğduğum toprakları bırakırken her şey yerli yerindeydi. Şimdi doğup büyüdüğüm evimiz ağır hasarlı, yıkılacak. Orada yetişen gençler olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız. Annem, ‘Antakya yıkıldı ancak yok olmadı’ demişti. Evet, kültürü ve değerleriyle yok olacak bir yer değil. Türkiye’de yaşayalım veya yaşamayalım, bir elimiz hep şehrimizin üzerinde olacak. Yetiştiğim İskenderun Yelken Kulübü’nün sporcularına ve üyelerine de geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum. Yaşamlarını yitiren tüm yurttaşlarımıza rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.”

Haberin Devamı

Değerli okurlar, bu sözlere ben de yürekten katılıyorum. Ulus olarak acımız büyük, sözün bittiği yerdeyiz. Bu haftalık noktalıyorum. Maviliklerde olan tüm denizcilerimizin pruvası neta, rüzgâr kolayına olsun. Esen kalın.