Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün dönüşü uçakta soruları yanıtlarken, PYD’nin kontrolündeki Afrin bölgesine ilişkin soruya, “Bizim için önemli olan şey, oralarda teröre müsaade etmemektir. Oralarda terörün baskın çıkma ihtimali olursa gözümüzü karartırız” karşılığını verdi

‘Afrin’de gözümüzü  karartırız’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün ziyareti dönüşü uçakta, aralarında yazarımız Hakkı Öcal’ın da olduğu bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün görüşmelerinin dönüşünde, uçakta basın-yayın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, bir soru üzerine “Afrin’de teröristlerin egemen olacağı anlaşılırsa, gözümüzü karartırız” diye konuştu.
‘Ürdün’ün yükü ağır’
Ürdün’ün, Suriyeli mülteciler sorununun Ürdün’e Türkiye’den daha ağır yükler getirdiğini hatırlatan Erdoğan, Ürdün’ün ayrıca Filistinli ve Libyalı mültecileri de kabul ettiğini kaydetti. Türkiye’nin “bütün imkanlarıyla ve Ürdün’ün yanında olduğunu” yeniden bildirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kral Abdullah ile sık-sık görüştüklerini kaydetti. Kudüs’teki son hadiselerle ilgi olarak Kral Abdullah’ın Netenyahu ile görüşmeleri olduğunu belirten Erdoğan, “Nitekim, müşterek çalışmalarımız sayesinde kısa zamanda da netice almamız mümkün oldu” dedi.
Ürdün’ün FETÖ ile mücadele konusunda tereddütsüz davrandığını ve örgüt mensuplarını süratle ülkeden attıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den çok sayıda öğrencinin Arapça öğrenmek için Amman’da eğitim gördüğünü, Ürdünlü öğrencilerin de Türkiye’yi tercih ettiklerini kaydetti; Türkiye’nin Amman’da bir öğrenci yurdu açmak için çaba gösterdiğini belirtti. Ürdün’ün meslek okulu ihtiyacı bulunduğunu bu amaçla bir okul kurulması için çaba gösterildiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin Amman’da ideal bir yerde yeni bir büyükelçilik binası yapmak istediğini de ifade etti.
Denizaltından su
Kral Abdullah’la Eylül’de BM Genel Kurulu’nda bir araya geleceğini kaydeden Erdoğan, ayrıca Kralı Türkiye’ye davet ettiğini söyledi. Ürdün-Türkiye ekonomik ilişkilerini geliştirmek için bir iş konseyi toplantısı yapılacağını belirten ve örnek olarak Türkiye’nin Amman’da metrobüs imalatı ve işletilmesi için harekete geçeceğini kaydeden Erdoğan, Anamur-Kuzey Kıbrıs denizaltı su nakil hattını Ürdün’e uzatma önerisinde bulunduğunu söyledi. Kral Abdullah’ın Türkiye’nin Astana sürecine verdiği desteği takdirle karşıladığını söylediğini belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Özellikle Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın önemi üzerinde hassasiyetle durduk. Irak’ın toprak bütünlüğü, birlik ve beraberliği, Sünnilere yönelik hak ihlalleri üzerinde de durduk. Tüm bunların yanında, Telafer’de özellikle son dönemdeki gelişmeler de bizim için önem arz ediyor. Telefar’in bölünmesi, Haşdi Şabi’nin oradan Suriye’ye girmesi, Ürdün’ü de rahatsız ediyor.”
Daha sonra soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı, “Amman’a hareketinizden önce terörle mücadele konusunda Türkiye’nin İran’la olası işbirliğine işaret ettiniz. Bunun derinliği ne olabilir? Rusya’dan destek alınması söz konusu mu? Ayrıca, Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen örgütlere silah veren müttefikleri karşı hamle yaparlarsa bunun sonuçları ne olur?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Terörle ortak mücadele, İran Genelkurmay Başkanı Bakıri’nin ziyareti esnasında konuşuldu. Bizim için Suriye’de halihazırda bir Afrin konusu var. Afrin, aslında PYD’nin şu anda Akdeniz’e açılma projesidir. Türkiye olarak, Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e açılacak bir terör koridoruna müsaade etmeyiz. Bedeli ne olursa olsun, gereken müdahaleyi yaparız. Hatırlayın, Fırat Kalkanı harekatı bunun için yapılmıştır. Cerablus, Rai, o bölgede Bab’a indiğimiz zaman, 2 bin kilometre karelik bir alan. Aslında orayı tamamen buradan ayırma projesidir. Fırat Kalkanı harekatıyla bu başarılmıştır. Afrin konusunda da kararlılığımız aynıdır. Şu anda planladığımız gibi yürüyor. Bitti mi o da bitmedi. İdlib var. İdlib konusunda da görüşmelerimiz, müzakerelerimiz devam ediyor. Kararlılığımız da planlarımız da belirlendiği şekilde yürüyor. Detayına, teferruatına girmeyeceğim. Bu olumlu gelişmelerle, olumsuz bazı hesaplar peşinde olanların oyunu da şu anda inşallah bozulmuş durumda.”
‘Teröre müsaade yok’
“Bizim için önemli olan şey, oralarda teröre müsaade etmemektir. Afrin’de Türkiye’ye müzahir olan Kürtler var, PYD ile beraber olan Kürtler de var. Aslında Kürt ifadesini kullanırken üzülüyorum. Kürtleri tamamen PKK safında gibi görmeyi nasıl doğru bulmuyorsak, aynı şey Afrin’deki durum için de geçerli. Orada terörle arasına mesafe koyan, bizimle beraber hareket eden Kürt kardeşlerimiz de var. Bizlerle beraber hareket edebilecek aşiretler var. Oralarda terörün baskın çıkma ihtimali olursa, gözümüzü karartırız. Afrin o bakımdan çok önemli bir bölge. Bir taraftan Hatay Türkiye sınırları öbür taraftan İdlib’e geçiş. Bizim buralarda en ufak bir esnememiz söz konusu olamaz. Bunları birinci derecede Rusya ile görüştüğümüz gibi, İran’la da etraflıca görüştük. İran Genelkurmay Başkanı’nın ziyaretinde, şahsımın yanı sıra, MİT ve Genelkurmay da görüştü. Önümüzdeki süreçte de, Dışişleri Bakanımız, istihbarat vb. kanallar aracılığıyla, karşılıklı gidiş gelişlerle bu konular üzerinde hassasiyetle durmaya devam edeceğiz.”
“PYD’ye 70 uçaksavar verildiğinden, hatta namluların Türkiye’ye çevrildiğinden söz ediliyor. ABD Savunma Bakanı gelecek... Türkiye bu gelişmeler karşısında ne yapacak?” sorusu üzerine de Erdoğan şöyle dedi:
‘Bizi iş sahibi yaptılar’
“ABD’nin Irak sınırından geçerek kuzey Suriye’ye silah sevkiyatı yaptığı biliniyor. Yapılan sevkiyat belki 1000 TIR’ı geçti. Bunların içinde tam olarak neler var? Zırhlı araç, bol miktarda mühimmat vesaire var, ama detay bilmiyoruz. ABD’liler bize, ‘Bütün bu zırhlı araçların hepsinin seri numaraları bizde mevcut. Biz Rakka operasyonunu bittikten sonra bunları geri alacağız’ diyorlar. Ama ben G20’de Trump’a, o generallere, hepsine şunu söyledim; Bakın, sizin bu söylediğinizi bize Kuzey Irak için de söylemişlerdi. Ama bakın, şu anda Kuzey Irak’taki PKK’dan, şuradan buradan bizim elimize geçen silahlarda biz ABD’yi görüyoruz, Rusya’yı görüyoruz. Yarın burada da aynı şey olacak. ‘Siz bu tür şeyleri bizlere parasıyla vermiyorsunuz, ama bunlara bedava veriyorsunuz’ dedim. Maalesef şu anda tablo bu...
Bize düşen tabii ki bunları anlatmaya devam etmektir. Ama onların yaptıkları yanlışlıklar, bizim de artık belli yerlerde işimizi öğrenmeye başlamamıza vesile oldu. Neticede hakikaten bizi iş sahibi, bilgi sahibi yaptılar.”

‘Teröre karşı yakın işbirliği’

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ürdün Kralı’nın görüşmesinin ardından ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, “Taraflar, sınırdaş ülkelerin mülteci krizinden kaynaklanan ekonomik, toplumsal ve güvenlik baskılarıyla başa çıkabilmelerini teminen uluslararası toplumca verilen desteğin seviyesinin yükseltilmesine ihtiyaç duyulduğunu vurgulamıştır” ifadeleri kullanıldı. İki liderin Irak’ın toprak bütünlüğünün muhafazasının öneminin altını çizdiği belirtilen bildiride, “İki lider, terörizme karşı yakın işbirliğinin devam ettirilmesinin önemini teyit etmiş, terörün herhangi bir dinle bağlantılandırılmasına karşı uyarıda bulunmuş ve bütüncül bir yaklaşımla mücadele edilmesi için çağrıda bulunmuşlardır” denildi.

‘Erken seçim israf olur’

AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığı yenilenme çağrısı ile ilgili çalışmaları tatmin edici bulup bulmadığını sorusuna da “Şu anda ne söylenirse boş. An itibarıyla peşrev çekiyoruz” diye karşılık veren Erdoğan, şöyle devam etti: “Parti içinde heyecan var. Denizli’ye gittim bu heyecanı gördüm. Antalya’da, gittiğim yerlerde bu heyecanı gördüm.Hazırlık safhasındayız. Arkadaşlarıma, ‘Yalana, yanlışa, suistimallere, yolsuzluklara, şunlara bunlara karışmış kişileri bulup ayıklayacaksınız’ diyorum.” Bu çalışmaların bir erken seçim başlangıcı anlamına gelmediğini belirten Erdoğan, “Erken seçim israf olur” dedi.

‘Referandum Irak’ı böler’

Erdoğan, Barzani yönetiminin Irak’ta bağımsızlık referandumunda ısrarına ilişkin de şöyle dedi: “Görüşmeler var. Ben MİT Müsteşarımı gönderdim. Hem Bağdat’a, hem Erbil’e gitti, görüşmeler yaptı. Mevlüt Bey gidiyor, Bağdat’a, ardından Erbil’e geçecek. Biz orada öyle bir konuda referandumu doğru bulmuyoruz. Öyle bir referandum, Irak’ı bölmek demektir. Kaldı ki orada zaten tanınmış olan bir yerel yönetim var. Referandum yerine, yerel yönetim olarak o bölgeyi başarılı şekilde yönetmeye odaklanmaları daha isabetli olur.”

‘AB sözünü tutmadı’

Almanya’daki seçimler konusunda başlayan gerginlikte, Almanya’nın AB’yi baskı altına almasına ilişkin görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: “Almanya ve Avrupa ülkeleri Gümrük Birliği’nin geliştirilmesi sürecinde adım atmadıkları takdirde, bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Biz yolumuza aynı şekilde devam ederiz. Geri kabul konusunda biz üzerimize düşeni yaptık, ama AB taahhütlerini yerine getirmedi. AB, vize serbestisi konusundaki sözünü hala tutmadı. Mülteciler konusunda vaat ettikleri ödemeyi de halen tamamlamış değiller. Bazı AB üyelerinin Türkiye konusunda düzgün davranmaması önemli değil. Önemli olan, Türkiye’nin dimdik ayakta sağlam durmayı başarmasıdır. Biz iyi yoldayız, iyi gidiyoruz, her geçen gün daha iyi olacağız. Bunun için sağlam durmak lazım. Kılıçdaroğlu gibi durmamak lazım; onlar zaten Türkiye’nin aleyhine çalışıyor, onların kimlerle ortak hareket ettiği belli.”