İsmail Özelçinler

İsmail Özelçinler

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hani şu 16 Mayıs 1981’de Atatürk Stadı’nda oynanan, 80 bin kişinin izlediği Karşıyaka-Göztepe maçı var ya, belleklerimize demir atmış halde.
O sezon iki takımımız da şampiyonluğa oynuyordu.
Hafta sonundaki derbide olduğu gibi o zaman stada ayrı ayrı gelmemişlerdi.
Olağanüstü polisiye tedbirler de alınmamıştı.
Maç 0-0 bitmiş, Göztepe şampiyon olmuş, iki takımın taraftarları güle oynaya stadı terk etmişlerdi.
Aradan tam 31 yıl geçti.
Geçtiğimiz pazar yine Atatürk Stadı’nda, yine Karşıyaka-Göztepe maçı vardı.
Yaşanan olayları uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.
Şimdi düşünüyorum da, o günden bugünlere nasıl gelindi?
Bilimsel söylemciler, olayları sosyolojik boyutlara taşıyıp, kendilerine göre bir analiz yapabilirler.
Eyvallah...
Ama hiç kimse “Özeleştiri” mekanizmasını çalıştırıp, “Acaba meydana gelen bu olaylarda, küçük de olsa bizim bir payımız var mı?” der mi?
Sanmıyorum. Bu tür özeleştiriler zamanında ve yerinde yapılsaydı, bugünkü olayların hiçbiri yaşanmazdı.
Geçmişte verdikleri demeçlerle ortalığı geren kulüp yöneticileri, kendi başarısız yönetimlerini arka plana itmek için bugün yaşananlara zemin hazırladı.
Spor basınının (özellikle İstanbul) adeta kulüp amigoluğu yapan belli kalemşörleri, tribün terörünü fişekledi.
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Bugün tribünlerde ve sokaklarda yaşanan, fanatik dediğimiz ve acımasızca eleştirdiğimiz, suçladığımız gencecik çocuklar bugün tribün terörünün odak noktasındaysa, salt onlar suçlu değil.
Bu konuda hiçbirimiz masum değiliz.
Hatalarımızı görme zamanı geldi, geçiyor bile.