Kapak olsun!

22 Kasım 2015

Galatasaray yönetim kurulunun en önemli üç isminin; Başkan Dursun Özbek, 2. Başkan Cengiz Özyalçın ve Başkan Yardımcısı Nasuhi Sezgin olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz...

Allah daha da uzun ömür versin Cengiz Özyalçın tam 76 yaşında, Nasuhi Sezgin'in yaşı ise 67... Etliye, sütlüye pek fazla karışmazlar. Hatta, "yönetenden" çok, "yönetilen" olduklarını da söyleyebiliriz.

Hamza Hamzaoğlu operasyonundan sonra Galatasaray'ı fiilen yönetenlerin, Başkan Dursun Özbek ile 39 yaşındaki genel sekreter Fatih İşbecer olduğu ortaya çıktı. Dursun Özbek'in, Hamzaoğlu ile "et ile tırnak" gibi olan kendi öz kardeşi Mehmet Özbek'i Florya'dan uzaklaştırarak tesislere gönderdiği Fatih İşbecer çok kısa sürede, "büyük bir iş becerdi" ve başkanıyla birlikte Hamza hocanın ipini çekti.

"Yolları ayırma" falan diyorlar ama kapının önüne koymaktan başka bir şey değil bu. Hatta kovmaktan da beter ettiler 3 kupalı, 4 yıldızlı hocayı... Böylesi bir vefasızlığı, vicdansızlığı hiç görmemiştim, bir daha göreceğimi de sanmıyorum.

Hamza hoca, hakem hatalarından yakındığı Mersin İdmanyurdu beraberliğinden sonra, "Her şeyin farkındayız" demişti, fakat aslında hiçbir şeyin farkında değilmiş. 10 ayda üç

Yazının Devamı

Fenerbahçe gelişmiyor

9 Kasım 2015

İlk devre sonunda tribünlerden yükselen kuvvetli ıslıklar, Vitor Pereira'nın hemen her maçın ardından ısrarla dile getirdiği, "Biz yeni bir takımız ve gelişmeye devam ediyoruz" iddiasını net biçimde yalanlar cinstendi. Pereira'nın, "gelişiyor" dediği Fenerbahçe ilk 45'i resmen çöpe attı.

Pereira daha önceki son derece başarısız denemelere rağmen Van Persie'ye bir kez daha hücum hattının sağında görev verdi. Hem moralsiz hem de formsuz olan Hollandalı tam da beklendiği gibi ilk yarıyı sıfır şut, sıfır gol pozisyonu ve sıfır üretkenlikle bitirdi.

Pereira ilk yarıyı sıfır gol pozisyonu ve sıfır isabetli şutla kapatmaları üzerine oyuna müdahale etti ve Van Persie-Souza ikilisinin yerine Volkan Şen ile Nani'yi sahaya sürdü. Alper'i orta sahaya, Volkan'ı sol kanada, Nani'yi de sağ kulvara monte eden Pereira oyunu az da olsa hareketlendirdi, ama kalite yine yükselmedi.

Kötü oyuna bir türlü çare bulamayan Pereira, baskıyı ve kaliteyi artırmak adına Ajax maçının son bölümlerinde iyi sinyaller veren Ozan'ı da, Alper'le değiştirdi. Evet, baskının dozu arttı, sarı-lacivertli takım ceza sahasına daha yakın oynamaya başladı fakat kalite ve tempo yine yoktu.

Olması da zordu çünkü

Yazının Devamı

Kadıköy'de kim titredi?

26 Ekim 2015

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın hafta arası oynadıkları Avrupa kupası maçları derbi öncesi bize önemli veriler sundu. Fenerbahçe oyunu genelde kontrol eden taraf olmasına rağmen topla oynamada yüzde 49'a 51, toplam pas sayısında 354'e 385 Ajax'ın gerisinde kaldı. Galatasaray ise Benfica önünde topla oynamada yüzde 45'e 55, toplam pas sayısında 409'a 549 rakibine geçildi.

Buna karşılık gol pozisyonu sayısında Fenerbahçe 7'ye 1, Galatasaray ise 6'ya 4 rakiplerine üstünlük sağladı. Özetle iki takım da derbi öncesi oyundan çok maçı kazanmayı hedeflemişlerdi ve Türkiye için çok değerli galibiyetlere imza attılar... Bu tablo bize derbide taraflardan birinin oyuna hükmetmesinin zor olduğunu söylüyordu ve ilk yarım saat itibariyle öyle de oldu.

Evet, Fenerbahçe daha agresif ve kazanmayı daha çok isteyen bir görüntü veriyordu ama oyuna hükmetme konusunda yeterince başarılı değildi. Galatasaray ise ilk 15'teki bocalamayı atlattıktan sonra orta sahada pas yapmaya başladı. Fakat Gökhan ve Markovic'in, Sneijder ile Yasin'in pas yapmalarına izin vermemesi sarı-kırmızılıların en önemli hücum opsiyonunu işlevsiz kıldı.

Diego'nun beklenmeyen anda gelen golünde Gökhan bir kez daha Avrupa'nın

Yazının Devamı

Yasin'in tek hatası var!

18 Ekim 2015

Hamza Hamzaoğlu 3 Ekim'de Başakşehir'i 2-0 yendikleri son lig maçının 11'inde, 1'i zorunlu 3 değişiklik yaptı. Denayer'in yokluğunda Sabri'ye forma verirken, yedeğe çektiği Sinan ve Yasin'in yerlerine Rodriguez ile Umut'a şans tanıdı. Başakşehir maçında merkezde oynayan ve başarılı olan Podolski'yi hiç hoşlanmadığı sağ kanada kaydırması sürpriz oldu. Şut tehdidi olan Bilal'i forvet arkasına yerleştirip, Sneijder'i sola göndermesi de beklenmeyen bir tercih olarak dikkatleri çekti.

Mehmet Özdilek ise Beşiktaş'la 3 hafta önce berabere kaldıkları maçtaki "cesur" kadrosunu İrfan Can haricinde korudu. El Kabir'in arkasına yine Stancu ile Djalma'yı monte ederek hem Galatasaray savunmasının ataklara katılmasını önledi, hem de oyunun geniş alanda oynanmasını sağladı.

Bu plan Gençlerbirliği adına ilk 25 dakikada gayet iyi uygulandı. Oyuna kötü başlayan Bilal, Podolski ve Rodriguez'in toparlanmasının ardından ise Galatasaray kontrolü bir anda eline geçirdi, üstünlük sayısı her an gelebilirdi. Fakat golü bulan Gençlerbirliği oldu. Özdilek'in tam da planladığı biçimde Djalma ara pası gönderdi, El Kabir de en iyi yaptığı işi yaparak takımını öne geçirdi.

Bu sürpriz golden sonra Burak'ı

Yazının Devamı

Podolski, Burak'ı yedeğe yollayabilir

4 Ekim 2015

İlginçtir, Başakşehir ile Galatasaray geçen sezon da ligin 7. haftasında ve yine Fatih Terim Stadı'nda karşılaşmıştı. Başakşehir, Prandelli'nin çorbaya çevirdiği Galatasaray'ı 4-0'lık flaş bir skorla yenerken, golleri Mossoro (2), Semih ve Doka atıyordu.

Abdullah Avcı'nın bugünkü 11'inde sakat olan Semih'in yanı sıra Mossoro ile Doka da yer almadı. Orta sahada Emre-Mahmut-Badji üçlüsünü görevlendiren Avcı, gol yemeden kazandıkları Akhisar ve Kayseri maçlarının başarılı isimleri Enver Cenk ile Cenk Ahmet'e formayı yeniden teslim etti. Doka'nın defansif anlamda yeni sisteme tam uyum sağlayamadığı için 4. kez yedek kaldığını düşünüyorum. Abdlulah Avcı'nın ifadesiyle "sorun çözen adam" Mossoro'nun kulübeye çekilmesi de maçın zorluk derecesi ve zaman zaman düzen dışına çıkmasıyla ilgili sanırım...

Yıpratıcı ve yorucu bir hafta geçiren Galatasaray'da, Hamza Hamzaoğlu'nun Umut'u yedeğe çekip, Sinan Gümüş'e 11'de forması vermesi, Podolski'yi de en çok oynamak istediği merkez forvete kaydırması sürpriz oldu. Semih-Chedjou değişimi ise kimseyi şaşırtmadı.

Maçın ilk 20 dakikalık bölümünde Başakşehir daha kompakt bir görüntü verdi ama hiç kontratak şansı bulamadıkları için pozisyon

Yazının Devamı

Hamzaoğlu'na bir ödev daha

13 Eylül 2015

Mesut Bakkal'ın; Welliton, Pedriel ve Nakoulma'yı ilk 11'de sahaya sürmesi ilk bakışta çılgınca gelse de doğruydu. Chedjou'suz, Hamit'siz, Melo'suz, Telles'siz ve Carole'suz yakaladığı Galatasaray'ı topyekün savunma yaparak değil, hücum ederek yenebileceğini düşünmüş olmalıydı...

Hamza Hamzaoğlu, Telles'in Inter'de, Carole'un tribünde olması nedeniyle beklendiği gibi sol bekte Olcan'a görev verdi, Melo'nun boşluğunu da Rodriguez'le doldurmaya çalıştı. Sezon başından beri takım savunmasında yaşanan zaaflar ilk bölümlerde yine dikkat çekti. Maç, TT Arena'da değil, Mersin'de oynanıyordu sanki. Galatasaray orta sahada rakibini karşılayan, Mersin ise gol arayan takım görüntüsündeydi...

Galatasaray biraz kıpırdanarak 25-30 arasında oyunun kontrolünü eline geçirir gibi oldu ancak Mersin'in orta sahada yaptığı etkili pres, sarı-kırmızılı oyuncuları yeniden geriye doğru itti ve oyun dengelendi. Olcan ilk yarıda Serkan tehdidi nedeniyle hücuma hiç çıkamadı. Rodriguez çalışkan ancak ofansif açıdan verimsiz, Selçuk ve Podolski de etkisizdi. Yeni sözleşme için yönetimle anlaşan Sneijder ise çok istekli bir görüntü verdi.

Mesut Bakkal'ın cesaret yüklü üçlü hücum denemeleri ikinci

Yazının Devamı

HAMZAOĞLU'NUN İŞİ KOLAY DEĞİL

8 Ağustos 2015

Galatasaray'ın 3 Haziran'da Bursa'da 3-2 kazandığı Ziraat Türkiye Kupası finalinin devamı gibi başladı Osmanlı Stadı'ndaki TFF Süper Kupa kapışması... Sahadaki oyuncuların 13-14'ü daha topa ayağını değmeden Bursaspor çok net bir fırsat kaçırırken, Muslera ne kadar değerli bir kaleci olduğunu bir kez daha ispatladı. Önce Bakambu'ya ardından inanılmaz biçimde Ozan'a gol şansı tanımadı.

Melo'yu Ankara'ya götürmeyen Hamza Hamzaoğlu, Semih ve Hamit'in yokluğunda Hakan Balta ve Bilal'e forma verdi. Ertuğrul Sağlam ise kadro dışı bıraktığı Volkan Şen'in yerine joker adam Ozan'ı sağ kanatta görevlendirdi. Sakat olan yeni transfer Necid'in yerine de Bakambu'ya en uçta şans tanıdı.

Bursaspor 15. dakikaya kadar oyuna hükmeden taraftı fakat Bakambu, Fernandao gibi ön alanda topu saklayamadığı ve takımına duran top şansları kazandıramadığı için Galatasaray oyunu dengeledi. 20. dakika dolarken Sneijder'in şutunu müthiş çıkaran Mert hemen ardından Yasin'in vuruşunda çaresiz kalınca Galatasaray beklenmedik şekilde öne geçmeyi de başardı. Bu pozisyonda geri koşmakta geciken Josue ve hamlesiz kalan savunmanın ortak hatası ağır bir fatura olarak tabelaya yansıdı...

Hamit-Melo'nun

Yazının Devamı

Daha bitmedi...

31 Temmuz 2015

Abdullah Avcı 5 yeni transferden sadece Cikalleshi’ye 11’de forma verdi. İlk kez Avrupa terazisine çıktıkları bu maçta her şeyden çok tecrübeye ihtiyaç duymalarına rağmen, Epureanu ve Semih’in yokluğunda Emre ve Bekir’i de yedek soyundurması dikkat çeken bir sürprizdi.

Başakşehir ilk dakikalarda Doka-Mossoro-Visca üçlüsüyle etkili olurken, Hollandalı rakibine sert mesajlar verdi. Ferhat’ın rakip ceza sahası üzerinde kolay çaldırdığı top ise bir anda takımı düzen dışına çıkardı, Alkmaar kontratağı Volkan’ın atılması ve penaltıyla sonuçlandı. Evet, İskoç hakemin çıkardığı kırmızı ve penaltı saçma-sapandı ama Volkan gibi bir kalecinin de rakibin ekmeğine yağ sürmemesi lazımdı...

Avcı’nın ifadesiyle, “sorun çözen adam” Mossoro’nun kırmızıdan sonra oyundan alınması tüm planları bozsa da Cikalleshi, Yalçın ve Badji ile net pozisyonları bulan temsilcimiz oldu ama çok yaklaşılan beraberlik golü gelmedi...

Başakşehir ikinci yarıda kontratak düzenine dönerken, Alkmaar da fırsatı kaçırmadı, yüklenmeye başladı. Defansın zincirleme hatasında gelen 2. gol ise ağır bir fatura oldu.

Emre oyuna girdiğinde dakika 65’ti ve kriz derinleşmişti. Pas yapmaya, dağılan takımı toparlamaya

Yazının Devamı