Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Atatürk’ün gençliğe hitabesinin tarihi 1927. O dönemin gençlerine hitap ediliyor. Kimdi bu gençler?
Neler hissediyorlardı? Kendilerini nasıl tanımlıyorlardı? Umutları, motivasyonları neydi?
Hiç düşündünüz mü?
Gençlik ve Spor Bayramı ya bugün. Ben merak ettim. Konuyu 2001’den bu yana kuşak araştırmaları üzerinde çalışan Evrim Kuran’a danıştım. Verdiği bilgileri özetliyorum:
- Gençliğe hitabenin yazıldığı yıl olan 1927 “sessiz kuşak”ın başladığı yıl. Yani Atatürk’ün hedef kitlesi doğal olarak hem 1927’den önceki kuşak hem de 1927’de başlayan sessiz kuşaktı.
- 1980-99 arası doğduğunu varsaydığımız Y kuşağı, Atatürk’ün gençliğe hitabeyi yazarken feyzaldığı dünyada “G.I. Generation” adını alıyordu. Bu “Hero/Kahraman” arketipinin ürünü bir kuşak. 7 Haziran’da ilk kez oy kullanacak gençlerin hepsi “Hero”dur. Y kuşağı Hero arketipidir.
- Bizde Gezi hareketiyle adları anılmaya başlayan Hero’lar devrimcidir, olmazı oldururlar, sorgularlar. Occupy hareketlerini tüm dünyada Hero’ların tetiklemesi şaşırtıcı değil.
- 7 Haziran’da ilk kez 1997’li Y kuşağı (yani bu dönemin Hero arketipinin son demleri) oy kullanacak. Sanırım Türkiye genelinde 2.5 milyon kadar sayıları.
- Bu çocuklar sandığa gitseler büyük fark yaratabilirler. Demirtaş baraji aşarsa bunu Y kuşağında yarattığı liderlik etkisine büyük oranda borçlu olacak. Bir araştırma yaptık, siyasetle ilgili olmayan, siyaseti çekici ve güven verici bulmayan Y kuşağında Demirtaş algısı çok yüksek. Neden? Çünkü dahil edici, olumlu ve mizahi bir liderlik dili istiyorlar. Sahicilik istiyorlar. Genel olarak TBMM’yi yaşlı buluyorlar; haklılar. Meclis’in yaş ortalaması 55. Türkiye’nin yaş ortalaması 30.
- Gençler diyor ki saygı kazanılan bir şeydir; statün sebebiyle sana saygı duymamı bekleme. Fildişi kulenden in; birbirimize eşit mesafelerden bakalım; ayrıştırma, dahil et; sıkıcı olma, öyle konuşma, öyle giyinme, bir siyasinin sporla da sanatla da bilimle de uğraşabildigini göster, ama en önce dilini değiştir.
“Devlet baba” dilini reddediyorlar.
- 2000-2018 arası doğan “Z”ler sıradaki kuşak. Sessiz kuşak adıyla anılıyorlar. Maneviyati temsil ediyorlar. Aslında 1927 - 45 arası doğduğunu kabul ettiğimiz “sessiz kuşak”ın da içinde bulunduğu “Artist/Sanatçı” arketipinin bir ürünü onlar.
Sanat, maneviyat, doğa, insan, varoluş gibi odak alanları var. Genelde bir lideri takip etme ihtiyacındalar. O lider de tabii ki önceki Hero döneminden çıkıyor. Yani Y kuşağından bir siyasetçiyi takip edecek 2000’den sonra doğan Z kuşağı.
***
İlk nüfus sayımında yani 1935 yılında toplam sayımız 16 milyonmuş. Dünya savaşında elli tane cephede savaşıp öldükten, üzerine bir de Kurtuluş Savaşı geçirdikten sonra geriye bu kadarımız kalmış. Yaş ortalamamız kaç biliyor musunuz? 21.2. Erkekler ortalama 19.1 yaşında. Kadınlar 23.4.
Yıllar sonra bugün, evet çok yol kat ettik ama hâlâ genciz. Yaş ortalamamız 30.
Bakın 10 Ağus-tos 2014’teki Cumhurbaş-kanlığı seçiminden bu yana 1 milyon genç daha seçmen oldu. Bu genel seçimlerde ilk kez oy verecek toplam
2 buçuk milyon kadar Y kuşağı seçmen olduğu tahmin ediliyor. Acaba bu gençler ne bekliyor, neye göre oy veriyor? Emekli maaşı, paralelle mücadele, bağıra çağıra konuşan siyasiler ne kadar etkili üzerlerinde? O kadar az tanıyoruz ki onları.
Atatürk döneminin Y kuşağına hitap ediyormuş meğerse. Bizim siyasetçiler ise bana kalırsa sadece kendi rakiplerine ve çevrelerindeki dar bir kitleye hitap ediyor. Geleceğe dair umutları, hayalleri olan, gençlerin dilinden konuşmak zorunda.