Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elektrik: Elektrik kesilince hemen cama çıkılır, sağda solda da gitmiş mi yoksa sadece bizim apartmanda mı yok diye bakılır. Mumlar yanar, duvarda gölge oyunları başlar, evin yaşlısı masal anlatır, televizyonun düğmesi kapanır (maazallah küt diye elektrik gelirse tüpü yanmasın sonra), tam umut kesilirken elektrik gelir, yine televizyon açılır ve herkes son bir iki saat yaşanmamış gibi kaldığı yerden devam eder.
Su: Bir kuşak iki eli sabunluyken şaşaldan su döküp elleri durulama tekniğini su kesintisiyle öğrendi. Daha eskiler maşrapayı, o banyolardaki sevimli mavi dostumuzu hatırlayacaktır. Banyoların vazgeçilmez aksesuarı su bidonlarından leğenlere dökmece, maşrapayı leğene daldırmaca, sabunlu kalmış kafalara suyu boşaltmaca.
Benzin: Hafta sonları sinemaya, pikniğe, eş dost akraba ziyaretine gidilirdi. Ama hatırlayanlar bilir bir de benzin kuyruğuna uğranırdı. Ailecek arabaya binilerek depodaki son benzinle benzincinin yolu tutulur araç kuyruğuna girilir. Sıranın gelmesini beklerken kelime oyunları, bilmeceler, şarkı söylemeler. Benzin kuyruğunda tanışıp evlenen var mıdır bilmiyorum ama mümkün.
Fuel oil: Şu ara doğalgaz yokluğu “trendy”. Üstelik o olmadı mı elektrik de yok, enerji bakanı açıkladı. Ben çocukken bütün kötülüklerin anası fuel oil’di. Evler buz. Kapıya tanker gelecek de depo dolacak da bir iki hafta daha ısınacağız. Camda tanker bekleme keyfi... O da ne? Biz beklerken karşı apartmana gelmez mi tanker? “Bak onlar bulmuş gözü kör olmayasıcalar” edebiyatı. Yönetici fena bunalır. Kapıcıya yüklenir, zavallı kapıcı dedikodu toplamaya karşı apartmana...
Yağ: Sana yağ ne işe yarar, en son ne zaman gördüm bilmiyorum. Ama eskiden önemliymiş demek ki. Bakkala gidersin, kuyruğa girersin. Altın değerinde o margarinler. Hele zeytin, ayçiçek yağı büyük başarı. Akşam eve Olin tenekeleriyle gelen babaların o muzaffer adımları nasıl da heyecanla izlenir...
Tüp: Marmaray açılırken CHP’ye vurmak isteyen Egemen Bağış “Ak Parti iktidarı kıtaları buluşturan MARMARAY’ı yaptı ama milletimiz CHP’nin tüp geçitlerini unutmadı” demiş, ama yanlışlıkla 2009 Van depreminden bir tüp kuyruğu resmi kullanmıştı. Tüpleri karıştırmış. Tüple şaka olmaz.
Tüp kuyruğu eski ve köklü bir kuyruğumuzdur. Seçimlerde oy almak için kullanılan kutsal üçleme olan tencere, aş, ocak üçlemesinin tam göbeğinde, daha doğrusu altında duran temel bileşendir. Onsuz yemek pişmez. Tüple, gazla şaka olmaz, seçim gider.
Ekmeği karneyle dağıttılar, bunlar koyun güdemez, milleti yağa, benzine hasret bıraktılar diye az mı ekmeğini yedi sağ hükümetler 50 yıldır bu yoklukların?
Şimdi “Kem küm”leri gördükçe gülmem ondan...

Haberin Devamı

Melih Gökçek’le dinozor keyfi!

Haberin Devamı

Melih Gökçek’in 1.8 milyon TL’lik bir ihaleyle Ankara için plastik ağaç satın aldığını yazmıştım. Kendisi aradı, bilgi verdi “Aldım ama bir sor neden aldım” dedi.
Bu alım Ankara’da inşa edilecek bir eğlence parkının dinozor ormanı bölümü için yapılmış. Gökçek, “Dinozor ormanında gerçek ağaçlar olmuyor, o ortama uygun plastik ağaçlar oluyor” dedi. Ardından 80 metrelik dev bir dinozorun da yer alacağı 20 bin metrekarelik bir alana yayılan eğlence parkı hakkında bilgiler verdi.
Telefonu kapatınca şunu düşündüm:
1) Az önce Melih Gökçek’le dinozorlar ve plastik ağaçlı dinozor ormanı hakkında konuştum. Evet bu oldu.
2) Plastik ağaçlar dinozorlar içinmiş, ODTÜ’de kesilenlerin yerine dikmek için değilmiş eyvallah da, plastik ağaçlara yönelen tepki şimdi de dinozorlara yönelmesin. Bu kadar eksiğimiz varken ne dinozoru demesin Ankaralı... Vallahi karışmam...

Haberin Devamı

‘Milat’ hiç bu kadar basit olmamıştı

Başbakan ifade etti. Kadir Topbaş’ın 30 Mart’ta yeniden seçilmesi milat olacakmış. Tayyip Bey ve arkadaşları 1994’ten bu yana fiilen İstanbul’u yönetiyor. Merkezi hükümet tarafından bu kadar desteklenen bir belediye de yoktur ayrıca.
Ve hala milat bekleniyor... AKP 12 yıldır tek başına yönettiği ülkede İstanbul ve Ankara’da aynı adaylarla, diğer illerde de bildik isimleri belediyelere kaydırıp milat yapacak.
Başkası gelirse milat olur da aynı tas aynı hamam devam etmek ne zamandan beri milat oldu anlamadım ki?
O değil de... TÜİK rakamlarına göre 2002-2012 arasında 5.758.968 adet yapı ruhsatı alınmış. Buna karşılık 3.721.985 adet kullanma izni verilmiş. Aradaki fark 2.036.983 daire. Bu dairelerin durumu nedir? “Milat” mı bekliyorlar acaba?