ugünlerde albüm yayınlama trendi, albümü bir türlü yayınlamamaktan geçiyor. Parça parça, video video internete vermek. Demolar, akustik versiyonlar, albüm kapağının ilk taslağı, ikinci taslağı, şarkıların ham halleri. Hepsi sırayla internette, sosyal medyada, blog’larda... Albüm sonunda çıktığında artık onu görmek dahi istemiyorsunuz. Bu konuda geçenlerde Kanye West’in albümünün ardından (ki bu yolu izledi) bir yazı yazmıştım.
Şimdi albüm çıkarmanın bir diğer yoluna bakalım. O yol, hiçbir bilgi vermeden, tek görüntü sızdırmadan aylarca hazırlanmak, her şey hazır olunca kimseye haber vermeden bir gün ansızın küt diye internete vermek. İnternet derken her yere, her platforma değil, sadece kocanızın sahip olduğu firmanın dijital platformuna...
Tablo “formül” kokuyor
Beyoncé böyle yaptı. Geçen hafta “Lemonade” adlı albümünü ansızın yayınladı. Bir önceki albümünü de aynı şekilde sessizce yayınlamıştı. Albüme paralel çektiği aynı adlı uzun bir filmin de HBO’da prömiyeri yapıldı.
Elbette albüme dair bilgiler albüm çıkınca ortaya dökülmeye başladı. Ben Tidal abonesi olmadığım için albümü hemen dinleyemedim. Ama bir süre sonra iTunes da bu albümü dijital raflarına yerleştirince satın alıp kulak verdim. Spotify için daha çok beklersiniz çünkü Beyoncé kocasının yepyeni stream platformu Tidal’ın en güçlü rakibine kolay kolay izin vermeyecek gibi duruyor.
Beyoncé ve eşi bu konuda birlikte hareket ediyor olabilir ama albüme bakarsanız ilişkilerinde durum fena. Beyoncé sanırım kocasının kendisini aldattığını düşünüyor. Bunu bir seferlik affetmiş görünüyor ancak uyarıyor: “Bir daha yaparsan çocuğumu da alır giderim.” Beyoncé bunu doğrudan söylemiyor ama albüm belli anlarda kocaya yazılmış mektup gibi.
Okuduğum pek çok yorum, albümde Beyoncé’nin bütün siyah kadınlara örnek olacak duruşundan, erkek dünyasına posta koymasından vs. bahsediyor. Bunu yaparken Malcolm X’i ortaya sürüyor. Siyah kültürün köklerine iniyor, New Orleans’a ışınlanıyor (filmde bu kısımlar hayli çarpıcı görselliklere sahip), kamera önünde kişisel hayatıyla ilgili krizler yaşarken bir yandan da toplumsal mesajlar vermeyi ihmal etmiyor.
Tablo biraz fazla “formül” kokuyor. Samimiyet dediğimiz şey bu kadar gözümüze sokulduğunda rahatsız edici olabiliyor. Albüme dair en ciddi eleştiri bu olabilir.
“Lemonade”in felsefi ve entelektüel altyapısına dair meselemizi bu şekilde özetleyerek asıl keyifli yere, müziğe gelelim.
Beyoncé’nin albümüne “konsept albüm” tanımlaması getiriliyor. Bizim eskiden “albüm” dediğimiz şey kısaca. Albüm formatı zaman içinde o kadar bozulup değişti ki eskiden normal albüm denen şey şimdi konsept albüm olarak adlandırılıyor. Neden? Çünkü bir teması, kendi içinde estetik bir bütünlüğü ve şarkılarla şekillenen anlamlı bir kurgusu var.
Beyoncé’nin albümünde beklediğimizden çok fazlasını buluyoruz. Müzikal açıdan öz aynı. Elimizde şahane bir soul vokali var. Belki dünyanın en iyisi. Kendine yeni sound’lar arıyor. Bunun için deniyor, dinliyor, araştırıyor, iyi şeyleri müziğine katmaya çalışıyor.
“Hold Up”ta Yeah Yeah Yeahs’in “Maps”inin nakaratı kulağımıza çalınıyor. “Don’t Hurt Yourself”te Jack White’la beraber rock sound’una adım atılıyor. Led Zeppelin’in “When The Levee Breaks”inden sample’lar kulağımıza geliyor. “6 Inch”te 2015’in liste şampiyonu The Weeknd eşlik ediyor. “Forward”da James Blake, “Freedom”da Kendrick Lamar işin içinde. Bunların yanında “Daddy Lessons”, “Sorry” ilk dinleyişte insanı ele geçiren kalbine dokunan şarkılar. “All Night” harika bir soul baladı. Hem klasik hem modern geliyor kulağa. 12 şarkı arasında özenle seçilip buraya yerleştirilmemiş hiçbir parça yok.
Beyoncé risk alıyorBeyoncé gibi sanatçıların zamanla müziklerinde girdikleri arayışta başarılı olmaları doğru insanlarla çalışmalarından ziyade içgüdülerine bakar. Beyoncé bu arayışında çok doğru yerlere geliyor. Her şeyden öte cesur, alternatif, avangart sayılabilecek unsurları kullanıyor. Risk alıyor ve faydasını görüyor.
Albümün adı “Lemonade” yani limonata. “Hayat size limon veriyorsa limonata yapın” dermiş büyükannesi. Albümün içinde bir bölümde bu tarif de var. Yani “Zorluklar olabilir, şeker ve su kattınız mı tatlı bir içecek yapıp içersiniz onları, geçer” denilmekte.
Özel hayatını bilmem, limonatadan anlamam. Ama müzikal hayatında yepyeni bir yerlere doğru adımını atıyor Beyoncé ve buradaki tarif gayet leziz görünüyor. Gelecekte daha yapacak çok işi, söyleyecek çok sözü var Beyoncé’nin.