DJ’lere sordum: Kabini terk edip iki dakikalığına bir yere gitmek gerektiğinde hangi şarkıyı çalıyorsunuz?
Geçenlerde DJ’lik yapan bir arkadaşımı dinlemeye gittim. Kendisi CD değiştirmekten selam bile veremedi. E normal. Bir süre sonra “Bir dakika bir şey koyup geliyorum” dedi. İşte konu oradan açıldı. Arkadaş, DJ’ler de insan, arada bir yere gitmek, iki dakika ayrılmak isterler, canları çeker, kabin bazen dar gelir...
Ben kısaca ihtiyaç molası diyorum.
Siz onu anladınız. Tuvalet bir ihtiyaç olabilir, neticede DJ de insan. Bir sigara molası, uzun zamandır görmediğin biriyle iki dakika sohbet molası. Efendime söyleyeyim kabin önüne inip dans edenlerle şekil yapma molası...
DJ’ler bazen mola almak ister. Ve işte bu mola esnasında çalacakları bazı şarkıları da bir yerlere sotalarar.
Öyle bir şarkı olacak ki yokluğunuz hissedilmeyecek, havayı bozmayacak, tarzınıza uygun olacak ve en önemlisi siz moladan dönene kadar devam edecek kadar uzun olacak.
Ara sıra bir yerlerde eşe dosta müzik çalan biri olarak benim favori mola şarkım Hot Chip’in “Flutes”u mesela. Giriş, gelişme ve sonuç kısımlarına bayılıyorum ve uzunluk da şahane. Bakalım dev jüri ne diyor bu konuda?
Bundan sonra dikkat edin, bir yerlerde bu şarkıları duyuyorsanız DJ’iniz ihtiyaç molasındadır.
DJ’lerin tercihleri
* Tolga Akyıldız: Popvirus gecelerinde en çok Barış Manço’dan “Dönence”yi çalarım. Yabancı çalıyorsam aklıma ilk gelen Orbital’dan “The Box”. Veya progresif rock türünde bir şey de olabilir.
* Ali Şahinbaş: Bob Marley’den “Jammin’ (12 inch Mix)”; herkesin bildiği klasik parçaların remikslerinden ziyade cover’ları veya biraz farklı versiyonları dans pistini hep heyecanlandırır. Bu klasiğin de maxi-single miksi uzunca bir süre enstrümantal devam ediyor.
The Alan Parsons Project’ten “Mammagamma (DJ Tutan Eko Mix)”; Tutan’ın The Alan Parsons Project’in klasiğine yaptığı bu edit eski topraklara tavsiye edilir.
Frivolous’tan “Dark FM”; aslında 2011’de çıkıp karaborsaya düşmüş bu plağı çatlak prodüktör Frivolous geçtiğimiz günlerde tekrar yayınladı. Her anı dolu bir prodüksiyon.
* Alkan Avcıoğlu: Bob Dylan’dan “Hurricane”, Bauhaus’dan “Bela Lugosi’s Dead”, Stereolab’in “Metronomic Underground”u.
* Murat Abbas: Kabinden ayrılırken koyacağınız parça aynı zamanda çok iyi olmalı ve sizin yokluğunuzu aratmamalı. Benim favorilerim Ricardo Villalobos’tan 9 dakikalık şahaser “Dexter” ve Pachanga Boys’tan 15 dakikalık hayat kurtarıcı “Time”.
Bu parçada duş alıp yemek bile yiyebilir bir DJ.
* Sezyum: LCD Soundsystem’den “On Repeat” (8 dakikalık versiyonu tuvalet ya da sigara için birebir,
temposu da cabası). Depeche Mode’un
7 dakika üzeri herhangi bir miksi de işinizi görür. Flaming Lips’ten “Waitin’ For a Superman” (Kabini boş bırakıp millete şekil yapacaksanız bunu çalarsınız). Michael Jackson’dan “Wanna Be Starting Something”
(6 dakikalık bir klasik).
* Nadir Duman: Rolling Stones’dan “Miss You” (12 vinyl extended mix) ve Michael Jackson’dan “Don’t Stop Till You Get Enough”.
İşte o liste
* “Hurricane” - Bob Dylan
* “Metronomic Underground” Stereolab
* “Bela Lugosi’s Dead” - Bauhaus
* “Dönence” - Barış Manço
* “The Box” - Orbital
* “Jammin’ (12 inch Mix)”
Bob Marley
* “Mammagamma (DJ Tutan Eko Mix)” - The Alan Parsons Project
* “Dark FM” - Frivolous
* “Dexter” - Ricardo Villalobos
* “Time” - Pachanga Boys
* “On Repeat” - LCD Soundsystem
* “Waitin’ For a Superman”
Flaming Lips
* “Wanna Be Starting Something” Michael Jackson
* “Miss You” (12 vinyl extended mix) The Rolling Stones
* “Flutes” - Hot Chip
(Yazın bir kenara, lazım olur.)
CD
MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR
“Blue FIlm” - Lo-Fang
Matthew Hemerlein yani Lo-Fang merakla bekleniyordu. Beklentiler tam boş çıkmasa da manşetlik bir albüm değil. “İlahi” bir ses tonu, piyano ve klavye çeşitlemeleriyle bezeli bir elektronik art-pop albümü.
“AcoustIc At The Ryman” Band of Horses
Uzun zamandır iyi
bir konser albümü dinlemedik diyen
biri için şu ara tek
yol Band of Horses. Grubun geçen nisanda iki gün üst üste çaldığı Nashville’deki Ryman’dan hem canlı hem akustik kayıtlar.
