Bir tarafta Jennifer Lopez’in “Dance Again: The Hits” albümü, diğer tarafta tanıdığımız ve sevdiğimizi bir yüz: Dürüm döner + ayran. Nasıl mı?
Efendim ükemizde yoğun ilgiden dolayı 10 bin kişilik salonda vereceği konserleri ikileyen Jennifer Lopez’in “Dance Again: The Hits” isimli derleme albümü
elimize geçmiş bulunuyor.
Bu ilgiye bakılırsa bu albümün şu ara müzik mağazalarında peynir-ekmek gibi sattığını, satış rekorları kırdığını tahmin ediyorum. Benimki istatistiki bilgi değil ironik bilgi.
Konu şu, cebimizde para var ve karşımıza iki seçenek sunuluyor. Jennifer Lopez’in yeni derleme albümü “Dance Again: The Hits” ve dürüm döner ile ayran. Biri ruha diğeri mideye hitap ediyor. Birinin ederi 29 lira, diğeri 10 lirayı geçmiyor.
Bakalım Lopez, yine burada dünyanın en güçlü albümleriyle yarışan ve şu ana kadar yenilmeyen dürüm döner ve ayran ikilisiyle yarışabilecek mi?
Lopez’in albümü “Dance Again: The Hits” adı üzerine Lopez’in ilk yıllarından bugüne kadar 16 hit şarkısını barındırıyor. Seç, beğen al.
Dürüm döner. Ne zaman acıksak, gece eğlence dönüşü köşedeki büfede karşımıza çıksa yüzümüzü güldüren eski dost.
Lopez’in albümünün avantajı tek albümde sanatçının şu ana kadar yaptığı pek çok kıytırık şarkıdan sevenlerini kurtarması, hit’leriyle ünlü bir sanatçının hit’lerini sunması. Seveni açısından “krem dö la krem”...
Dürüm dönerin avantajı her zamanki gibi kaşarlı, makinede iyi basılmış halde sıcacık önümüze gelmesi.
Lopez’in albümünün bir de DVD’li versiyonu var.
Döner dürümün yanında ayran var.
Lopez’in albümünün fiyatı 29 TL.
Dürüm döner ve ayran hâlâ 10 TL.
Karar: Dürüm döneri yiyor, kalan parayla eve dönüyor, Lopez’i internetten izliyoruz. Konserden de bildireceğim bilahare Lopez geliyor ortamı görmemek olmaz...
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
* Güney Koreli rapçi PSY’nin Amerikan hip hop ve dans kültürüyle dalga geçen “Gangnam Style” isimli şarkısının (gerçekten çok komik) ABD’de fenomen haline geldiğini; 227 milyon kez izlenen videonun başarısının PSY’yi belki de Güney Kore’den çıkan ve dünya çapında albüm anlaşması yapan ilk sanatçı yapacağını;
* ABD başkanı Obama’nın Beyaz Saray mutfağına minik bir bira yapım tesisi kurduğunu ve ürettiği biranın adının White House Honey Brown Ale olduğunu, bu biranın tarifinin şu an genel istek üzerine Beyaz Saray resmi web sitesinde yayımlandığını;
* Müzik basınında “Madonna bitti mi?” tartışmasının başlamasının üzerinden tam 20 yıl geçtiğini, bu tartışmanın Justin Bieber’dan daha yaşlı olduğunu? (Madonna’nın “Holiday”i hit olduğunda Bieber’ın annesi yedi yaşındaymış);
biliyor muydunuz?
PAZAR ALBÜMÜ
“A Tribute to Caetano Veloso”
Brezilya her bakımdan olduğu gibi müzikte de garip ve şahane bir yer. 60’ların saykodelik müzik etkileri yurtta Erkin Koray’la vücut bulduysa, Brezilya’da da Caetano Veloso vardı. “Caetano Veloso”, “Tropicàlia ou Panis et Circencis”, “Transa” gibi albümler yapıyordu. Onun yumuşak baladlar söylediğini sanırken o sizi bir anda Amazon’un derinliklerine ya da bir rock konserine ışınlar. Bana bir zaman önce bir arkadaşım “Transa”yı dinlettiğinde tanıştım ve plaklarını almaya başladım. Şimdi Türkiye’de de CD olarak bulunabilen bu tribute albüm beni
o yüzden heyecanlandırıyor. Chrissie Hynde da katkıda bulunanlardan. Pazar günü için dinlenecek daha iyi bir şey var mı bilemedim. Belki “Transa” albümü, baştan sona...
Yurttan haberler
* Melis Danişmend yeni albümünü kaydetmek için stüdyoya girdi. Kayıtlar MIAM’da yapılacak ve hücum kayıt denen “Tek seferde çaldık çıktık” şeklinde gerçekleşecek. Melis’in dokuz yeni bestesi varmış. Albüm ilk albüme göre daha fazla grup müziği sound’unda olacakmış. İlk albümün adı “Daha Az Renk”ti. Bununki “Daha Fazla Davul” olur mu, bekleyip görelim.
* Can Bonomo yeni albüm kayıtlarına The FatLab stüdyosunda devam ediyor. Düzenlemeler yine Can Saban’a ait. Haber merkezimize gelen bilgilere göre kasımda piyasaya çıkacak albümde 13 yeni şarkı var. Bonomo ilk albüm çizgisinde devam edecekmiş yoluna.
Bu filmi izlemek lazım!
Filmekimi kapıda. Haftaya cumartesi 29 Eylül’den 7 Ekim’e bir hafta meraklısı için film maratonu yaşanacak. Elbet seçimlerinizi yapmışsınızdır, bir film de ben önereyim: Çok sevdiğim bir film olan “The Last King of Scotland”ın da yönetmeni Kevin Macdonald’ın çektiği “Marley”. Bu bir belgesel ve filmin yapımcısı oğul Ziggy Marley “Bu yücelttiğim Bob Marley değil, iyi işler yapmış bir adamın hikayesi” yorumunu yapıyor. Marley’nin yaşamının farklı evrelerine odaklanan filmde günümüzün Bob Marley endüstrisini de görecek ve şaşıracaksınız. Aklınızda bulunsun...
LİSTE
Yağmurda dinlemek için 5 şarkı
* “Do The Whirlwind (Metronomy Remix)”-Architecture in Helsinki
* “Endless Ladder”-The Antlers
* “Tom’s Diner”-Suzanne Vega
* “Swing Lo Magellan”-Dirty Projectors
* “Farewell Goodbye”-M83