Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Orhan Gencebay yıllar önce yazdığı bir şarkının sözlerini Berkin Elvan’a adamış geçenlerde...
“15 yaşında bir yavrucuk öldü. Seneler evvel yaptığım ‘Küçüksün Yavrum’un sözlerini Sevim Hanım’ın Instagram’ında ona ithafen yayınladım.”
Çok dokunaklı sözler.
Bizim de herhalde bu durumda yüreğimiz hızla çarparken bir yandan da Orhan Baba ne büyük, ne şefkatli, ne esaslı bir adam diye saygıyla titrememiz gerekiyor.

Samimi durmuyor
Kusura bakmayın bendeki hisler böyle değil.
Çünkü bu adama geç. Bu adama konjonktür kokuyor. Bu adama “rüzgar döndü bir şeyler yapalım” kokuyor. Samimi durmuyor.
Ben hayal kırıklığı yaşıyorum. Bu ülke insanının canı gönülden sevdiği, bağrına bastığı isimler sapır sapır döküldükçe kederleniyorum. Geçenlerde İbrahim Tatlıses kendini hayırsever rüşvetçinin önüne atmadı mı, “o hırsızsa ben de hırsızım” demedi mi? Yazıklar olsun...
Hayat boyu zulümden bahsedenlerin bugün zulüm edenlerin, hırsızların yanında olmasını “acı ama gerçek” deyip üzülerek seyrediyorum.
Sanki bu halkın desteğiyle değil de siyasette o sırada kim güçlüyse onun desteğiyle bugünlere gelmişler gibi davranıyorlar.
Orhan Gencebay’ı, kanayan şefkatli yüreği için kutluyor, duygusallığının devamını diliyor, ancak kendisine “geçmiş olsun” diyorum. Geç kaldınız Orhan bey. Neredeyse bir yıl geç kaldınız.
Berkin Elvan neden öldü? Sizin otobiyografik güzellemesinde şerefle yer aldığınız, övmelere doyamadığınız, ülkeyi kamplaştırma, germe, insanları dinleri, kökenleri, mezhepleri, siyasi görüşleri üzerinde birbirine düşürme politikasını güden başbakan yüzünden öldü.
Baştan beri desteklediğiniz, her fırsatta “başbakanım başbakanım” diye peşinden gittiğiniz kişinin uzlaşmaz, halkının bir bölümüne düşman tavırları yüzünden insanlar gergin, insanlar mutsuz, insanlar canlarından oluyor.

İnsanlar niye gergin?
İnsanlar sokağa çıkar, canlarından olurken sizin de en azından “yapmayın yeter” demeniz lazımdı. Onu bile demediniz.
O övdüğünüz kişi Berkin Elvan’ı terörist ilan etti, “bırakın Allah rahmet eylesin” demeyi, mezarına girdiği gün onu ve annesini meydanlarda yuhalattı.
Şimdi şarkı adamak için çok geç. Daha esaslı mesajlar lazım...

Haberin Devamı

‘Ay burası çok fena yurtdışına yerleşelim!’

Haberin Devamı

Hani bir Serdar Erener vardı, “Ben Gezi’yi desteklemedim, ekmek kuran çarpsın ki destek olmadım ne olur müşterilerimi almayın benden” diyordu. İşte o reklamcımızın kız kardeşi, kendi gibi Başbakan’a hayranlığını gizleyemeyen önemli şarkıcımız Sertab Erener meğer yurtdışında yaşama kararı almış.

Çirkin imalar gelmiş
Meğer devletin üst kademelerinden, sevgilisiyle evli olmadan birlikte yaşamasına dair çok çirkin imalar gelmiş. Bunlardan rahatsız olmuş ve kendine yaşayacak başka bir yer seçmiş.
Hani hayrandınız. Hani vizyonunu pek beğeniyordunuz? Hani ailecek görüşüyordunuz?
Bu çirkin imalarla halk yıllardır yüz yüze. Siz hayranı olduğunuz Başbakan’ın uçağıyla Etiyopya’ya gidip tombul Etiyopyalılarla propaganda dansları yaparken de bu imalar vardı. Bir cümle olsun özeleştiri beklemek çok mu lüks?

Haberin Devamı

İstanbullulara armağan olsun!

Bu jargonu hepimiz biliyoruz artık. İstanbul’da nereye baksanız bir adet Başbakan ve bir adet Kadir abi bize bir şeyleri armağan ettiklerini söylüyor. Metro armağan, Marmaray armağan... Bizim paramızla bize gösteriş yapıyorlar.
Zaten görevleri olanı yaptıkları için bir de minnettarlık bekliyorlar. Kusura bakmayın ben bu psikolojik dayatmayı kabul etmiyorum.
Hizmet ediyorsanız edin, bize patronluk taslamayın, madalya beklemeyin. Her kuruşu vatandaşın vergisiyle yapılıyor. O projeleri asıl biz size armağan ettik, böbürlenin diye...
Küçük bir hatırlatma. Ne İstanbul metrosu, ne Marmaray AKP projesi değildir. Bugünkü metronun temellerini oluşturan, fizibilite çalışmaları, zemin etütleri, mevcut hatların güzergahlarının belirlenmesi gibi detayları içeren titiz proje 1987 yılında hazırlandı. O zaman Tayyip Erdoğan Kasımpaşa’daydı, Kadir abi diye biri de yoktu ortalıkta. Bu projede şu an mevcut olan Topkapı - 4. Levent hattı vardı. Boğaz’ın altından giden raylı sistem de planlanmıştı. Yani Marmaray dedikleri şey.
Bugün İstanbul metrosunun sitesine girerseniz bunların hiçbirini bulamazsınız, sanki tarih AKP’yle başlamış gibi görünüyor orada.
AKP kendisinin olmayan projeleri sahiplenip böbürlenmeyi ve geçmişi unutturmayı iyi biliyor. AKP’nin hiç mi projesi yok diyeceksiniz.
Var. Kanalistanbul ve üçüncü havalimanı. İkisinin de ne doğru dürüst etüdü var, ne ÇED raporu, ne bilim adamlarından alınan görüşler, ne de uzmanlara yaptırılan araştırmalar. Bilim adamları yapmayın diye yalvarıyor zaten. Müteahhitlerle siyasiler kafalarına göre çılgın proje üretiyor. Allah korusun.