Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Müzik gazeteciliği nereye gidiyor sorusunu soranlara, müzik nereye gidiyor sorusuyla karşılık veriyorum


Geçen hafta NME’ye bakı-yordum. Günümüzde bu, Twitter’da NME’nin hesabına girip parmağımla timeline’da aşağı doğru iniyordum demek. Şu haberi gördüm: “Kendrick Lamar - Nike işbirliğinden ilk kareler internete düştü.”

Elbette burada müzikten bahsedilmiyor. Ayakkabıdan bahsediliyor. Rapçi Kendrick Lamar Nike’la anlaşmış, adına bir ayakkabı yapılmış. Görselde beyaz, apartman gibi gayet tipsiz bir spor ayakkabı görülmekte. Haber şöyle devam ediyor: “Kendrick Lamar’ın Nike’la yeni iş birliği olan, pek yakında piyasaya çıkacak Nike React Element 55’in ilk kareleri internete düştü. Lamar sosyal medya hesabına ayakkabının resimlerini koyup ardından hemen kaldırarak ayakkabı hakkında hayranlarına bir ön bilgi vermiş oldu.”

Bir insan 2020’ye bir ay kala müziğin geldiği durumu anlamak istese tonlarca sayfa rapor, bir sürü video ve sunum izlemek yerine işte şu haberi okuyarak duruma hakim olabilir. Müzik, kapital, sosyal medya ne ararsanız var bu haberde.

Müzik medyasında son durum



Ayakkabı berbat görünüyor. “The Party” filminde Peter Sellers’ın yaptığı gibi ayağınızın üzerine beyaz bir A4 kağıt koysanız çok daha şık duracağı kesin.
Ama bütün bunlar elbette benim kişisel zevkim ve konuyla alakasız.

Burada ayakkabının tipinden daha ürpertici olan müziğin ve müzik gazeteciliğinin geldiği yer. NME yayın hayatına 1952 yılında başlamış, alternatif kültürün sesi olarak ‘70’lerden itibaren sesini yükseltmiş, ‘80’lerde büyük başarı kazanmış ve çok satan bir müzik dergisi olmuş önemli bir yayın. Bir misyonu vardı. 2000’lerde her dergi gibi krize girdi. Önce ücretsiz yayınlanmaya başladı, ardından bu iş modeli tutmayınca 2017’de önce kağıt baskısını sonlandırdı ve web’de yayın hayatına devam etti. Tabii buna artık yayın, bu hayata da hayat denirse.

Bugün müzik dergileri her zamankinden daha az müzikle ilgili. Müzik de zaten artık müzikle pek ilgili değil. Müzik kuru bir reyting yarışına, ve bu yarışı destekleyen pek çok ekonomik aktör arasındaki ilişkiler bütününe dönüşmüş durumda. Sanmayın ki iyi müzik artık çıkmıyor demeye çalışıyorum. Ya da nerede o eski güzel şarkılar falan demekteyim. Elbette çağın halini anlatan, zamandan mekandan bağımsız insanı anlatan ve bunu büyük bir derinlikle ve yepyeni buluşlarla yapan müzikler, müzisyenler var. Ama genel görünüme bakınca insan ciddi bir devrim gerektiğini düşünüyor. Müzikte devrim lazım. Ama bu devrim ve kırılma biz günümüz tüketim kültüründen kafayı kaldırmadıkça imkansız.

Biz, siz, müziğe ve işini hakkıyla yapmak için çalışan medyaya hak ettiği bedeli ödemedikçe, yani medyaya habere, yazıya, araştırmaya, röportaja ve elbette şarkılara ve onları besteleyen sanatçılara hak ettikleri ücreti ödemedikçe daha çok ayakkabı haberi okuyacağız. 

Geçen haftadan notlar...

Müzik medyasında son durum



Hedonutopia’nın “Arzu Ütopyası” adlı uzunçaları yayınlandı. Rock, indie rock, post-rock sevenler, bu türünün ender örneği gruptan ve güzel müziğinden kendilerini mahrum etmemeli.

Ben Fero “Arkadaşım” adlı yeni bir şarkı yayınladı. Son aylarda “Orman Kanunları”ndaki şarkılara videolar çekerek gündemdeydi. Bu uzun zamandır paylaştığı ilk yeni şarkı. Müzikalite ve sözler çok farklı değil. Ben Fero Türkiye’de en fazla dinlenen sanatçı olabilir. Yeni çalışmaları merakla bekleniyor.
Uzi’nin “Favela” adlı şarkısı, cidden favelada çekilmiş videosuyla geçen hafta hayli popülerdi. 1998 doğumlu Uzi (Utku Yalçınkaya) doğup büyüdüğü İstanbul Güngören’in sokak hikayelerini ve yaşamını anlatıyor müziğinde. Küçükken arabesk dinlediğini ve anne babasının ise metal ve rock dinlediğini, sanatçısı olduğu Mob Entertainment’ın web sitesinde yer alan kısa biyografiden öğreniyoruz.

Müzik medyasında son durum



Diablo 63’ten “Diablo” adlı rap geçen hafta internette bir anda belirdi. Hayli de ilgi gördü. Diablo 63, yüzünü kapatan bir maskeyle ve Massaka’yla didişerek çıktı. Bir süre karşılıklı videolarla diss’lenildi.

Müzik medyasında son durum



Sonra Massaka ve Diablo 63’ün aynı kişi olduğu anlaşıldı. Diablo’nun rap dizelerine göre “Massaka’nın en iğrenç tarafı Diablo”. Müzikte yepyeni bir alter ego hikayesi. Massaka’nın eskiden Massaka 36 olduğunu bilenler Diablo 63 ismini anladılar hemen. Rap dünyası gördüğünüz gibi çok eğlenceli bir dünya.

Müzik medyasında son durum