Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son iki-üç haftada iptal olan konserler ve etkinliklerin sayısı 30’u geçti. Gerisi de gelebilir. Kültürel yaşam duracak, sosyal hayat bitecek mi? Yoksa Gezi ruhuyla yaşamayı öğrenip hayata devam mı edeceğiz?

İptal. İptal. İptal...
“Avea Escape to Music Festivali ileri bir tarihe ertelenmiştir. Yeni festival tarihi en kısa süre içerisinde açıklanacaktır. Satın alınan tüm biletler yeni festival tarihinde geçerli olacaktır.” Gelen açıklama bu.
29 Haziran’da Maçka Küçükçiftlik Park’ta yapılacaktı. Bat For Lashes, CocoRosie, Citizens!, New York Dolls ve Wanton Bishops gelecekti. İptal.
Hemen ardından bir diğer mesaj: “Ülkemizde yaşanan gelişmeler çerçevesinde, Pozitif Live tarafından Vodafone İstanbul Calling kapsamında gerçekleşmesi planlanan bazı etkinlikler iptal edilmiştir. Konserlerin akıbetiyle ilgili bilgilendirme önümüzdeki günlerde yapılacaktır.”
İptal listesi şöyle: Zaz 15 Haziran,
The National, Noah & The Whale, Emiliana Torrini 23 Haziran, Bloc Party 26 Haziran, The Prodigy, Basement Jaxx & Jaguar Skills 29 Haziran, Thirty Seconds to Mars, The Maccabees,
30 Haziran, Sigur Ros 2 Temmuz,
Snoop Dogg, CeeLo Green & Nas
7 Temmuz. Bitmedi...
Yan etkinlikler de iptal: David Lynch presents Chrysta Bell 12 Haziran, Derrick May & Jimmy Edgar 28 Haziran, Plak Şirketleri Paneli 13 Haziran, Derrick May Söyleşisi 28 Haziran, Demonation 5 Temmuz, Seramik Atölyesi 6 Temmuz, Lori Goldston
10 Temmuz, Ebru Atölyesi 13 Temmuz, Müzik Medyası Paneli 13 Temmuz. Koskoca iki festival iptal. Biri 2005’ten
bu yana yapılan Burn Electronica Festival. Gezi Parkı direnişi nedeniyle ileri bir tarihe ertelendiği ifade edildi. Modeselektor, John Dahlback, Todd Terje & Lindstrom, Plump DJs
ve 20 kadar diğer DJ ve sanatçının performansı olacaktı.

Blur’u ilk kez memlekette ağırlayacaktık, olmadı
Efes One Love Festival zaten her şekilde iptal. Hem yeni alkol düzenlemesi yasasıyla bu festivalin yapılması imkansız hale geldi 11 Haziran itibariyle, hem de zaten Gezi’deki direniş ve polisin uyguladığı şiddetin doğurduğu olaylar dolayısıyla organizatörler bu festivali ertelemek ya da farklı bir isim ve formatta gerçekleştirmek seçeneklerinden vazgeçti.
Blur’u ilk kez memlekette ağırlayacaktık olmadı. Foals, Keane,
The Vaccines, James Blake, New Order gelecekti One Love’ın son yıllardaki en
iyi kadrosuydu, yalan oldu.
İstanbul Müzik Festivali’nin İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından gerçekleştirilecek olan açılış konseri iptal edilmişti zaten. Bir Yoga Klasiği konseri ve 22 Haziran Cumartesi akşamı Saint Antoine Kilisesi’nde gerçekleşecek Ensemble Jacques Moderne-Napoli’den Madrid’e konserleri de iptal oldu. Beyoğlu ve İstiklal’in sağı solu belli olmuyor polis her an gaz atabilir, birilerine ilaçlı su sıkabilir, çapulcu olarak kabul ettiği birini gözaltına alabilir.
Yapılan açıklamaya göre başka iptal olmayacak. Ama her an her şey değişebiliyor, bir açıklamayla bir orantısız şiddet haberiyle insanlar “yeter artık bu kadar da olmaz” deyip sokaklara dökülebiliyor biliyorsunuz...
İstancool iptal oldu. İstanbul’a son yıllarda canlılık
ve renk katan kültür ve sanat festivallerinden biriydi.
Çarşamba 26 Haziran’da Pet Shop Boys konseri vardı. O da iptal.

Sektör endişe verici durumda
Rock gruplarının, pop sanatçılarının, büyük şehirlerdeki kulüp ve barların iptallerini buraya yazmaya kalksam, sadece isim bile versem sayfa dolar. Müzisyenler ve onların çevresinde gelişen sektör için tam anlamıyla bir yıkım söz konusu. Zaten ince bir çizgi üzerinde seyreden müzik sektörü şu an cidden endişe verici durumda.
Önümüzde birçok konser ve festival var. Bu gidişle onlar da tehlikede. Çünkü bilet satmak için tanıtım ve duyuru yapmak lazım. Şu an kimsede ne tanıtım yapmak, ne de bilet satın almak için istek var. Moraller bozuk, kalpler kırık. Hakikaten olan bu. Polisin şiddeti ve iktidarın kendinden olmayan olarak bellediği kesime karşı tutumu, sürekli azarlayıp hedef göstermesi depresyona sokuyor insanları. Evet, Gezi ruhu direniyor ama inanın bana ruhlarda onarılması zor yaralar açılıyor bu söylem devam ettikçe.
Tanıdığım biri şöyle demişti: “15 gün önce ne kadar sudan dertlerimiz, tasalarımız varmış. Şimdi her şey ne kadar farklı...”
Evet. Her şey farklı, her şeye rağmen insanların seslerini duyurup taleplerini dile getirmesinin verdiği huzur ve
bu sesin bir yerlerde yankı bulmasının getirdiği umut ortamı var. En azından bende var. 15 gün öncesine göre daha umutluyum şahsen memleket adına.
Şimdi yapılması gereken şu: Gezi derinişi şu veya bu platformda devam edecek. Ben bu yazıyı yazarken parklarda forumlar düzenleniyor ve herkes fikirlerini açıklıyor. Bir-iki haftaya bitmeyecek, daha sürecek. Buna alışalım, bununla yaşamayı öğrenelim, hayatımıza devam edelim, inandığımız şeyleri ifade etmeyi, inandığımız mevzularda direnmeyi barışçıl bir şekilde sürdürerek.
Festivallerin, konserlerin iptal edilmesi iyi değil, her şeyden önce bize yarayan bir şey değil. Ben kendi adıma hem konsere gitmek istiyorum, hem direnmek. Ne müzikten vazgeçmek istiyorum ne fikirlerimden. İkisinin bir arada olabileceğini göstermemiz lazım. Hayat tarzımız ve zevklerimiz en büyük manifestomuzdur. Bunu başarabilirsek işte o zaman bir adım öteye gitmiş, gezi ruhunu bir yaşam biçimi haline getirmiş oluruz...
Gibi düşünceler aldı beni işte bu hafta...

Haberin Devamı

Ne olacak bu iptaller

Özel tebrik mesajı!

Haberin Devamı

One Love Festıval iptal oldu, gençlik kurtuldu. Yeni yasayla alkollü içki üreten markaların sponsorluk hadisesi bitti. Şimdi artık kimse içki içmeyecek, kimse ölmeyecek, trafikte bundan sonra kaza olmayacak, aşırı hızdan, sollama hatasından can kaybı olmayacak, virajı alamayan kamyon pikniğe giden aileyi ezip ortadan kaldırmayacak. Kimse içip içip karısını, bacısını, çocuğunu dövmeyecek.
Pozitif’ten geçen gün gelen haberlerle rahat bir nefes aldık. Şöyle deniyor: “11 Haziran 2013 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyu tarafından da yakından takip edilen yasayla, artık alkollü içecek markalarının her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek verememeleri nedeniyle, Efes Pilsen olarak
bu yıl 20 - 21 - 22 Haziran tarihlerinde 12’ncisini hayata geçirmeyi planladığımız ve bugün ülkemizin uluslararası boyut kazanmış sayılı festivallerinden biri olan Efes Pilsen One Love Festival’i gerçekleştiremiyoruz.”
Şimdi gençlik rahat uyuyabilir. Alkol düzenlemesi işte tam da böyle olmalı. Sosyal yaşamı kökünden kurutmalı. n