Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın yeni bir Michael Jackson albümüne ihtiyacı var mı emin değilim ama ne pahasına olursa olsun albüm satmak isteyen yöneticilerin var

Belki biliyorsunuz, “Xscape” isimli albüm, Michael Jackson’ın hologramının
bu şarkıları söylediği bir lansman ile tanıtılmıştı... Hologram özellikle tanıtım sektörü için güzel ve pratik
bir şey. Normalde ünlülerin asla yapmayacağı şeyleri hologramı yapar. Michael Jackson yaşasa
ne bu tanıtıma çıkar ne de zamanında çöpe attığı bu şarkılardan bir albüm yapardı.
Bilinen bir gerçektir, çoğu sanatçının ölüsü dirisinden çok kazanır. Plak firmaları da ölü sanatçılara bayılır, emri hak vaki olunca onlardan neler kazanacaklarını hesaplamaya başlarlar.
Bu Elvis için de böyledir, Bob Marley için de, Nirvana için de, Müslüm Gürses için de... Amy Winehouse öldü, altı ay geçmeden yarım kalan işleri derlendi ve piyasaya sürüldü (bence bu albüm türünün en iyilerindendi). Bu tip uygulamalar, siz beğenin ya da beğenmeyin sektörde normal. Kaldı ki bu tip her albüm kötü de değil. Kimilerinde günışığına çıkmamış kayıtlar kullanılır, kimilerinde yarım kalan şarkılar düzenlenir. Bazılarında koleksiyoner ruhuna sahip olanlara hitap eden “demo” kayıtlar, yani şarkıların ham hali olur. Bunları anlıyorum. Bazılarını alır rafa koyarım. Ama Michael Jackson’ın albümü gibi kötüsünü hiç dinlememiştim. Gerçekten içinde adamın “a” dediği her kaydı alıp allayıp pullayıp
mucize gibi sunmuşlar.
Bu, Michael Jackson’ın ölümünün ardından yayınlanan ikinci “yeni” albüm. Derlemeleri falan da sayarsanız Sony ve Motown, Jackson’ın 2009’daki ölümünün ardından 11 albüm yayınlamış.

Eski albümlerini dinleyin, sıkılmazsınız
9 Mayıs’ta piyasaya çıkan “Xscape”, Billboard 200 listesinde ikinci sıraya kadar yükseldi. Herhalde plak firması memnundur. Memnun olmayan kim derseniz, birisini biliyorum: Quincy Jones. Michael Jackson’ın ve pop tarihinin en iyi albümleri arasında yer alan “Off The Wall”, “Thriller” ve “Bad”in prodüktörü, müzik direktörü, Jackson’ı süperstar yapan adam. “Anlıyorum, para kazanmak için yapıyorlar. Herkes paranın peşinde. Ama ben bu işlerde yokum” diye açıklama yaptı CBC televizyonuna. “Ben ona şunu yap bunu yap demedim. Sadece hangi şarkıları söylemek istediğini sordum. Bir prodüktör bunu yapmalıdır” diyor Jones.
Sektör, kâr marjını yükseltmek isteyen şirketler,
ne pahasına olursa olsun albüm satmak isteyen yöneticiler... Dünyanın yeni bir Michael Jackson albümüne ihtiyacı yok. Onların var. Ve bugün Michael Jackson’a artık “Hangi şarkıları söylemek istersin?” diye sormanın imkanı olmadığından iyi albüm de yok. Michael Jackson’ı seviyorsanız eski albümlerini dinleyin. Asla sıkılmazsınız.

Haberin Devamı

Kızılırmak’ta gondol?

Haberin Devamı

Geçenlerde Kapadokya’ya giden bir tanıdık anlattı. Kızılırmak’ta gondollarla geziliyormuş. Venedik kayıkçıları görünümlü Anadolu delikanlıları kürek çekerken, fonda Fransızca
ve İtalyanca şarkılar çalmaktaymış. Kapadokya gibi tarihiyle, coğrafi özellikleriyle dünyanın
eşsiz köşelerinden birinde gondol? Kim neden Kapadokya’da gondola binmek istesin ki?
Turist psikolojisi ayrı bir uzmanlık alanı.

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

“...And Then You Shoot Your Cousin” - The Roots

The Roots’un ana akımdan uzak hiphop âleminde albüm sayısı 11 oldu. Albümün adı “Ve Sonunda Kuzenini Vurursun”. “The Wire” dizisine hâkim olanlar
Amerika’nın Baltimore şehrindeki genel havayı anlayacaklar. O yöreden
çıkan The Roots, biraz da
o sokakların uyuşturucu ve silahlarla iç içe dünyasını anlatıyor. Bunu yaparken didaktik falan olmuyor üstelik hiphop’la, 60’ların soul ve jazz kültürü arasındaki eksik halka gibi tınlıyor. Hafif melankolik bu albümü klasik müzik dinler gibi dinleyebilirsiniz.

Kim, ne kadar alıyor?

Paul McCartney bir konserden 4 milyon dolar alıyor. Arcade Fire’ın kaşesi bazen 2 bazen 3 milyon dolarmış. Pet Shop Boys 350 bin dolara çalıyor. Yeni kuşak entelektüel popçu Lorde ise 500 bin dolara...
Bunlar sanatçıların festival kaşeleri. Aynı kulvardaki diğerleri de benzer ücretlerle festivallerde boy gösteriyor. Yazın onlarcası düzenlenen, müzik sektörünün kurtarıcısı, sanatçıların en büyük gelir kaynağı festivaller işte bu yüzden önemli. Albüm satışlarından elde edilen gelirlerin katbekat ötesinde bu rakamlar. Hem seyirci hem sanatçı için festivaller tek gerçek yüzleşme noktası. Bizdeyse durum içler acısı. Ne festival ne konser. Tek gelir kaynağı ekstralar, üniversite bahar şenlikleri ve meyve-sebze festivalleri. Bugün dünyada ayakta kalmanın yolu uluslararası arenaya çıkmak. O da uluslararası festivallerde yer almaktan geçiyor. Müzisyenlerimizin işi zor.