Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şu anda vatandaşın kendini gönlünce ifade edebildiği neredeyse tek mecra internet ve sosyal medya. 5651 sayılı yasa için önerilen “genişletme” bu imkanı da elimizden almayı amaçlıyor

Twitter toplumların baş belası” saptamasının ardından düğmeye basıldı. Bu cümle emir kabul edildi. “İnterneti nasıl zapturapt altına alırız”ın yolları arandı. Ve sanırım bulundu:
“Her şeyi bakana bağlayalım, bakan da zaten başbakana bağlı olduğundan tek cümleyle her şey yasaklanabilsin, site kapattırmak, yayın engellemek için mahkemelerle falan uğraşmayalım.”
2007 tarihli 5651 sayılı internet yasasına önerilen genişletme daha önce de gündemde miydi? Hayır. Şu an Meclis’e gelen torba yasada böyle bir madde yoktu. En azından Haziran 2013’te yoktu. Şimdi bir anda var. “Zamanlama manidar” dedikleri şey...
Önerenler AKP milletvekileri. “Kefenlerimizle ölümüne Başbakan’ın arkasındayız” diyenler var içlerinde. İnterneti kendi siyasi iradelerine bağlamak ve mutlak şekilde kontrol etmek için önerdikleri teklifi torba yasaya çaktırmadan bırakıyorlar. Ne görüş almak, ne tartışmaya açmak, ne karşı tarafı dinlemek ne de bir uzmana sormak... Bunlar yok. Yangından mal kaçırır gibi bir telaşla yapılıyor her şey...
Bakın 23 Aralık’ta, yani 17 Aralık gözaltılarından bir hafta sonra Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na MİT görevlisi Ahmet Cemalettin Çelik atandı. Önceki başkan hukukçuydu, yerine vekaleten yürüten bilgisayar mühendisi. Şimdiki MİT’ten.

Aile paketi dururken bunlara ne gerek var?
Amaç aileyi korumak, çocukları korumak, ahlaka zararlı yayınlardan korumak şeklinde açıklanıyor. Ama asıl hedef sosyal medya ve muhalif internet siteleri.
Ailesini korumak isteyen için aile paketi zaten var. Dileyen buyursun bağlansın... Ama yetmiyor, şimdi bütün interneti takip edecekler, trafiği kaydedecekler, dilediklerini yargılayacaklar. Ne özel hayat ne de temel özgürlükler, hepsi yalan olacak. Çünkü hedef çocuklarımızı korumaktan ziyade muhalif sesleri ve sosyal medyayı takibe almak, fişlemek, susturmak, olan biteni örtbas etmek.
Onları da anlıyorum bir yandan. Yandaş medya kolay ama yandaş sosyal medya bir türlü gerçek olmuyor. Buna birilerinin gerçekten çok canı sıkılıyor. Robot hesap, zombi hesap da para etmiyor. Sıradan biri çıkıyor zekasıyla Melih Gökçek gibi yılların hazırcevabını bile madara edebiliyor. Onlardan yüzlerce, binlerce var. İktidarın duymak istemediği ne kadar laf varsa hepsi Twitter’da, Facebook’ta.
Sadece bu da değil, mesela “Burhan Abi” hesapta olmayan bir açıklama yapıp sıkıntı yaratabiliyor. Yalçın Akdoğan “Milli orduya kumpas kuruldu” diyor, sıkıntı (!) oluyor. Aramızda kalsın denilen ve milletten saklanan ne kadar mesele varsa ortaya dökülüyor. Arınç AKP’lileri kastederek “çıt çıt da çıt çıt” diye açıklama yaptı, boşuna değil.
Milletin konuştuğu tek bir mecra kaldı, o da internet ve sosyal medya. Hani diyorlar ya “Başbakan’ın da psikolojisini anlamak lazım” diye. Kendinizi Başbakan’ın yerine koyun, seçimlere giderken sosyal medya falan olmasa fena mı olurdu yani...

Haberin Devamı

Sandıkta görüşelim!

Haberin Devamı

Habire sandıkta görüşelim deniyor. Millet karar verir deniyor. O halde harbiden görüşelim.
Nasıl mı? Oyveotesi.org adresine girin, 30 saniyede formu doldurun, arzu ettiğiniz ilçede sandık gönüllüsü olun. Oylamayı takip edin, itiraz hakkınız olsun. Şüpheli durumlarda itiraz hakkınız olsun, her şeyden öte içiniz rahat olsun.
Görüşünüz ne olursa olsun oy verin ve oyunuzu takip edin. Ben kendi ilçemde kaydoldum, 30 Mart’ta sabah 07.00’da görevimin başında olacağım. Sandıkta görüşelim.
Not: Seçmen kaydınızı ysk.gov.tr adresine girerek yurt içi veya yurt dışı seçmen sorgulama seçeneklerinden mutlaka kontrol edin. Evinizde bir Suriyeli aile falan oturuyorsa bunu erkenden öğrenmekte fayda var.

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

“If You Leave” - Daughter
Londra çıkışlı üçlü, solistleri Elena Tonra’nın The xx tarzı vokallerini müziklerinin temeline koymuş. Gitar tonlarında da aynı etkiyi görebilirsniz. Hafiften bir “yaralı kalpler kulübü” havaları da standart his. Daughter’ın “Get Lucky” yorumu pek şahaneydi. Albümlerinden de hoşlanacaksınız, “sıkıntı” yok. Çok orijinal değil belki ama ilgilenmeye değer.