Niye mi? Anlatayım.. İki gündür dilim döndükçe anlatmaya çalışıyorum.. Dershaneyi mersaneyi boş verin..
Önümüzdeki yıl üniversiteye giriş sistemi nasıl olacak onu söyleyin..
Bugünkü gibi mi? Sınavlı eleme usulüyle mi?
Okul not ortalamasıyla mı?
Sınavla okul not ortalamasının karışımıyla mı?
Nasıl?
*
Dün konuya girdim bugün biraz daha açalım.. Nedir konu?
Veya şöyle sorayım; ‘dershaneler kapatılacak’ diye kopan fırtınanın ardında ne var?
İmam hatipler..
Tabii ki güç kavgası var.. Tabii ki güce ortak olma meselesi var.. Tabii ki Gülen cemaatiyle iktidar çekişmesi var..
Bunun sebebi de belli.. AKP iktidara geldiğinde elinde birden fazla dil bilen çok iyi yetişmiş kadroları yoktu.. Sırtını cemaatin kadrolarına dayadı..
Şimdi bundan vazgeçiyor.. Kendi kadrolarını hızla yetiştirmek istiyor..
*
Üç gün ilgimi alakamı kesmiştim.. Türkiye’de olan bitenle hiç ilgilenmedim.. Pazar akşamı yurda döndüm, televizyonu açtım.. Her tarafta tartışma programları..
Konu; dershaneler..
Bıraktığım yerde.. Kulak kabarttım yeni bir şey söyleyen yok.. Genel teşhis şu.. Mesele dershane değil, mesele güç kavgası.. Mesele güce ortak olmak.. Mesele iktidar cemaat çekişmesi..
Dün Zaman gazetesinde çıkan iki yazıdan birer satır alıntı yapayım..
*
Biri Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’dan.. Şöyle demiş;
“Madem insanlar civanmert bir eda ile size ‘bu yanlıştır’ diyor, onlara kulak vermek nakise değil, fazilettir. Halk sizden bunu bekliyor. Aksi takdirde açılan yarayı tedavi etmek, değil on yıl, sonsuza kadar sürecektir. Değer mi?”
İktidar, Gezi’nin etkisinden kurtulamıyor.. Kurtulamadığı için de her olayı Gezi’ye bağlıyor..
Gezi, geçen gün İçişleri Bakanı’nın dilindeydi..
Önceki gün de Başbakan’ın.. Bu kez gündeme gelme vesilesi Ahmet Kaya..
Başbakan alakayı şöyle kurdu..
Dedi ki; Ahmet Kaya’ya kimler saldırdı?
Durdu bekledi cevabını kendi verdi..
Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse onlar saldırdı?
İktidar beşinci vitese atmıştı, tam gaz gidiyordu; frene sert bastı..
Dershaneleri kapatma meselesi soğuk hava deposuna yollandı..
Bu kanıya nasıl mı vardım?
Hükümet Sözcüsü Arınç’ın açıklaması bunu söylüyor.. Karar şu; Bakanlık dershanelerle görüşecek, eğitimcileri dinleyecek.. Yol haritası gözden geçirilecek..
Süre?
Süre yok, süre tahdidi yok..
Yani ikinci bahara!.. Seçimde kartlar yeniden karılacak, dağıtılacak, taraflar ellerinin gücüne göre hareket edecek..
Hep vardı ama son zamanlarda ayyuka çıktı.. Başbakan veya bakanlardan biri ne zaman bir konuya işaret etse bütün oklar oraya çevriliyor..
Karalama, itibarsızlaştırma kampanyası başlıyor..
Mesela öğrenci apartları.. Başbakan gündeme getirdi anında düğmeye basıldı.. Apartların ruhsatsız olduğu, derme çatma yerler olduğu, mantar gibi bittikleri, kapatılmaları gerektiği yazılıp çizilmeye başlandı..
O apartların nasıl ortaya çıktığı, hangi ihtiyaca cevap verdiği bir kenara atıldı..
Kötülendikçe kötülendi..
Çok büyük sorunmuş gibi sunuldu..
Tamam ruhsatsız olanları kapatalım, kapatalım da içindeki öğrenciler ne olacak?
İki gündür; tarihi sözlere.. Tarihi fotoğraflara.. Tarihi ziyaretlere.. Tarihi buluşmalara tanık oluyoruz..
Nevruz’da Öcalan’ın silahlı mücadele bitmiştir açıklamasıyla start alan süreç hafta sonu yeni bir dönemece girdi..
Bu sebeple tarihi..
Altı çizilecek çok söz var.. En önemlisi hangisiydi derseniz.. Başbakan’ın dün Bismil’de söyledikleriydi..
‘Bu sadece bir başlangıç’ dedi ekledi; ‘bu süreç inşallah bir kar topu şeklinde ilerleyecek.’
Bu sadece bir başlangıç..
*
Dershaneler üzerinden büyük bir gürültü koptu.. İktidar ile Gülen Cemaati arasında hır çıktı..
Hır sözcüğü zayıf kaldı galiba; resmen kavga çıktı..
İktidar dershaneleri kapatmak istiyor, Fethullah Gülen bunu kendilerine karşı yapılan operasyon olarak görüyor..
‘Balyoz gibi tepeden inen musibet’ olduğunu söylüyor.. Kavganın boyutları nereye varır bilemem.. Bu ayrı bir konu..
Bugün pazar siyasete girmeye niyetim yok.. Ben meseleye bir parça tepeden bakmak istiyorum..
*
Soru şu; dershaneler niye var? Veya dershaneler neden bu kadar dallanıp budaklandı, okulların önüne geçti..