Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üç gün ilgimi alakamı kesmiştim.. Türkiye’de olan bitenle hiç ilgilenmedim.. Pazar akşamı yurda döndüm, televizyonu açtım.. Her tarafta tartışma programları..
Konu; dershaneler..
Bıraktığım yerde.. Kulak kabarttım yeni bir şey söyleyen yok.. Genel teşhis şu.. Mesele dershane değil, mesele güç kavgası.. Mesele güce ortak olmak.. Mesele iktidar cemaat çekişmesi..
Dün Zaman gazetesinde çıkan iki yazıdan birer satır alıntı yapayım..
*
Biri Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’dan.. Şöyle demiş;
“Madem insanlar civanmert bir eda ile size ‘bu yanlıştır’ diyor, onlara kulak vermek nakise değil, fazilettir. Halk sizden bunu bekliyor. Aksi takdirde açılan yarayı tedavi etmek, değil on yıl, sonsuza kadar sürecektir. Değer mi?”
*
İkincisi de Ali Bulaç’tan..
Hz Ali ile Hz Aişe’nin karşı karşıya geldiği Cemel Vakası’nı hatırlattıktan sonra yazısını şöyle noktalamış..
“Olaylara ve dünyaya 300 yıllık perspektiften bakmalı, yüz sene sonrasını hesaba katmalıyız. Aksi takdirde derin bir iç sarsıntı geçiririz. Cemel’in arkasından Sıffın ve sonrasında Allah muhafaza Kerbela gelir!. Rüzgar sert esiyor.”
Kavganın derinliği ortada değil mi?
*
İktidar kanadından zehir zemberek demeçler gelmiyor ama niyetlerinden en küçük bir sapma da görülmüyor..
İktidarı destekleyen yazarlar ara bulmaya çalışıyor.. Biraz tehditkar bir havada ‘ikimiz de yanarız, ikimiz de hasar alırız’ diye cemaate parmak sallıyorlar..
*
Bu arada öğrenciler ne olacak derseniz; üniversite sınavına nasıl hazırlanacaklar?
Ne çocukları, ne gençleri!..
Onları düşünen yok.. Çünkü kavga dershane değil.. Dershane aysbergin görünen yüzü.. Derinliğini tahmin etmek zor..
Son beş yılda, son yedi yılda ne tür ittifaklar yaptılar, hangi tür derin ilişkilere girdiler bilmemiz imkansız..
‘Ayrılık sonsuza kadar sürecektir’ dediklerine göre iktidar ile Gülen Cemaati dönüşü olmayan yoldalar..

Haberin Devamı

İktidarın okulu imam hatipler için

Meseleye başka açıdan da bakalım.. İktidar, imam hatiplerin orta kısmını açmak adına 4+4+4 sistemini getirdi..
İmam hatipleri cazip hale getirmek, ilkokuldan sonra gidilecek temel eğitim kurumu yapmak için de palas pandıras düz liseleri kaldırdı..
SBS sınavını geçip Anadolu lisesine kapağı atamayan öğrencinin önünde üç seçenek var.. Ya imam hatip ya meslek lisesi ya özel okul..
Bir de açık lise uygulaması var.. Geçen yıl 600 bin öğrenci dışarıda kaldı.. Bakanlığın dershaneleri açık liseye dönüştürme çabasının altında biraz da bu yatıyor..
Çünkü sistem birinci yılında çuvalladı.. Kapasite kaldırmıyor, iktidarın acilen açık liseye ihtiyacı var..
*
İkincisi de şu.. Anladığım kadarıyla iktidar üniversiteye giriş sistemini de değiştirecek.. Çünkü ortaokulda başarılı olanlar Anadolu liselerine, fen liselerine falan gidiyor.. Üstüne de dershane takviyesi eklenince ister istemez imam hatiplere gidenlerden avantajlı oluyorlar..
İktidar bir taşla iki kuş vurarak bu avantajı da ortadan kaldırmak istiyor.. Çünkü, imam hatipliler iyi fakültelere girmekte zorlanıyor.. Mesela tıp gibi mesela mühendislik gibi..
Üniversiteye giriş için okul not ortalaması falan getirirlerse hiç şaşmam.. Fen liseleriyle imam hatipler eşitlenir..
Sonuç ne olur derseniz; hormonlu not dönemi açılır!..

Haberin Devamı

Devekuşu politikası!

Haberin Devamı

24 Kasım öğretmenler günüydü.. Bir gün önce cumartesi, sesini duyurmak isteyen bir grup öğretmen Bakanlığa yürümek istemiş..
Polis yine sert müdahale etmiş.. Biber gazı, tazyikli su, cop.. Hoş olmayan işler..
Ankara itişli kakışlı, kötü bir güne tanıklık etmiş.. Pazar günü yurda döner dönmez birikmiş gazeteleri taradım..
*
Sadece iktidara değil, Başbakan’a çok yakın duran gazeteyi açtım.. Haber yok.. Gazeteye göre; böyle bir olay yaşanmamış.. Hayat güllük gülistanlıkmış..
Sonra çıkıp yazıyorlar; devekuşu politikası izlemeyiz..