Başbakan’ın açıkladığı paket ‘devrim’ diyenler hariç yeterli bulunmadı.. Daha doğrusu paketin içinde demokrasi yoktu..
Hadi, yoktu demeyelim azdı, göstermelikti diyelim.. Demokratikleşmeyle ilgisi olmayan birçok madde vardı..
Paket biraz şişkin olsun, paket ‘paket gibi’ olsun diye konulmuş herhalde..
Çünkü..
Kurban derilerini toplama tekeli THK’dan alınınca, partilere eş başkanlık kapısı açılınca, Nevşehir Üniversitesi’nin adı değiştirilince Türkiye daha demokratik olmayacak..
Polis yine hayvan hakları için bildiri okumaya kalkanların tepesine binecek.. Herkes bir sabah terörist olarak uyanma tehlikesiyle yaşamaya devam edecek..
*
Paket demokrasi adına tatmin edici mi? Değil..
Ne Kürtler beklediğini buldu ne Aleviler.. Bu iki cephede de büyük hayal kırıklığı yarattı..
Bunlar kadar önemlisi; birçok kişi sudan sebeplerle, ceza yasasındaki, terör yasasındaki muallak, ucube tanımlar nedeniyle hapiste..
Bu mesele de pakette yok..
Birçok genç, birçok üniversiteli; ‘örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işlemekten’ yargılanıyor..
Bu sebeple tatmin edici değil.. Eksik..
Gerçi, AKP sözcüleri cemevleri sorununun ayrı bir paketle ele alınacağını, üzerinde çalışıldığını söylediler.. Bekleyeyim..
Demokratikleşme paketi bugün açıklanıyor.. İçinde ne var ne yok bilmiyoruz..
Bir yığın bilgi kırıntısı var..
Bunlardan biri de barajın yüzde yediye çekilerek daraltılmış bölge seçim sistemine geçileceği..
Bu şu demek..
Ülke barışı bir miktar aşağıya çekilecek ama çevre barajı yükseltilecek..
Seçim çevreleri üç veya beş milletvekili çıkaracak şekilde bölünecekmiş..
İyi bir şey mi?
Elimden geldiği kadar iktidar adamlarını takip ediyorum, her sözün sonu Gezi Parkı eylemlerine çıkıyor..
Mesela Başbakan; neredeyse her konuşmasında Gezi’ye gönderme yapmadan edemiyor.. Yakıp yıktıklarını, tencere tava çaldıklarını söylüyor..
Belli ki iktidar partisi seçim kampanyası süresince Gezi eksenli bir politika izleyecek.. Gezi üzerinden mağduriyet çıkarmaya çalışacak.. Gezi’yi itibarsızlaştırmak isteyecek..
*
Başbakan Yardımcısı Babacan piyasalardaki dalgalanmayı bile Gezi eylemlerine bağladı.. Türkiye’nin imajı bozulmuş, Türkiye’nin dış algısında ciddi hasar meydana gelmiş.. Yatırımcılar da bir miktar da olsa etkilenmiş..
Algının bozulduğu doğru da..
Algıyı bozan kim?
Bu tanım, bu yakıştırma beni çok rahatsız ediyor.. Sanki İslam terör üreten bir dinmiş gibi bir hava yayılıyor.. Haksızlık diyorum..
Batı dünyası da şunu söylüyor; tamam bütün Müslümanlar terörist değil ama neden teröristlerin neredeyse tamamına yakını Müslüman..
Onlar Müslüman değil diyorum ama anlatamıyorum..
Nasıl anlatayım ki..
Kenya’da olanlara bakın.. El Kaide destekli El Şebab militanları alışveriş merkezini bastı..
Peygamberimizin annesinin adını bilmeyenleri öldürdü.. Pakistan’da kiliseye intihar saldırısı düzenlendi, 80 kişi öldü..
Irak’ta Şii camiine de benzer bir saldırı düzenlendi..
Tartışma programlarını yakından izliyorum.. Beşiktaş’a yapılan, Çarşı grubuna yapılan tezgah bir numaralı tartışma konusu..
Fikrimi ilk gün söyledim.. Çarşı’nın önderlik ettiği Beşiktaş seyircisini susturma operasyonudur dedim..
Futbolla mutbolla ilgisi yok..
Hakem kötü yönetmiş, Melo sert girmiş falan bahanesi..
Gerçek şu; provokasyon..
Yapanlar belli mi? Bellidir.. 22 kişi gözaltına alınmış.. Bakalım altından ne çıkacak?
*
Niye mi bu soruyu sordum.. Son 10 yıldır bize anlatılan ne? Koalisyonlar kötüdür, koalisyonlar ülkeyi mahveder, koalisyonlar istikrarsızlık getirir..
Hatta son zamanlarda tek parti iktidarını bile yetersiz buluyorlar..
Türk usulü başkanlık sistemi istiyorlar.. Başkan ülkeyi tek başına yönetsin, yasa bile çıkarsın..
Bizimkilerin söylediği bu..
Hal buysa; koalisyon felaket demekse; Almanya yandı!..
*
Merkel yüzde 41.5’le seçimi kazandı kazanmasına ama beş milletvekili daha çıkarsa tek başına iktidar olacaktı, olamadı..
Beşiktaş’a.. Beşiktaş seyircisine, Beşiktaş seyircisine önderlik yapan Çarşı grubuna yapılan büyük bir tezgahtır..
Susturma operasyonu..
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın değerlendirmesine katılıyorum..
Şöyle demiş..
“Görülüyor ki; 3-5 bin kişi böylesine bir taşkınlık yapmak için, böyle bir provokatif eylemde bulunmak için hazırlanmış.”
Evet aynen öyle..
Sahaya atlayanların niyeti belliydi.. Beşiktaş’ın ağır ceza almasını sağlamak..