Mehmet Tezkan

Suriye meselesinde yol haritası belli oldu.. Esad elindeki kimyasal silahları teslim edecek.. Cumhurbaşkanı Gül önemli bir gelişme dedi, Başbakan pek memnun değil..
Ha topla tüfekle, ha kimyasalla 106 bin kişi öldürüldü, gereken ceza verilmeli görüşünde..
Ceza ne?
Ankara’ya göre Esad’ın devrilmesi..
Ama yanaşan yok.. Ankara dışında hiçbir başkent böyle bir hamleyi istemiyor.. Gönüllüler koalisyonu taraftar bulmadı..
Zaten ABD olmadan koalisyon moalisyon olmaz.. ABD olmadan kimse Şam’ı vurmaya kalkmaz..
*

Salı akşamı Asmalımescit’te oturuyoruz.. Aşağıdan yukarıya, İstiklal Caddesi’ne doğru 10 kişilik, taş çatlasa 15 kişilik bir grup geçti..
Hallerinden belliydi.. Hatay’da hayatını kaybeden Ahmet Atakan için düzenlenen gösteriye gidiyorlardı..
Ne bağırış çağırış, ne taş sopa, ne slogan..
Ellerinde su şişeleri..
Peşlerinde 40-50 çevik kuvvet polisi.. Kimi gaz maskeli kimi değil.. Onlar da hızlı hızlı yürüdüler..
Beş dakika, on dakika geçti geçmedi..
Bu kez yukarıdan aşağıya, İstiklal’den Pera’ya doğru kaçış başladı.. Koşarak değil de koşar adım diyelim..

Nasıl taca çıktığımızı anlatayım.. Esad güçleri kimyasal silah kullanınca Ankara bardak taştı dedi.. Gönüllüler koalisyonu kurulmalı Şam vurulmalı..
İngiltere ve Fransa kırmızı çizginin aşıldığını ilan etti.. ABD Başkanı Obama da katıldı..
Müdahale de nasıl müdahale?
Obama açıkladı; sınırlı hava harekatı.. Bazı askeri tesisler vurulacak o kadar..
Buna iki tokat atma da diyebiliriz..
Ankara’dan yetmez sesi yükseldi.. Askeri müdahale Esad gidene kadar devam etmeli..
Ayrılık burada başladı.. Görüldü ki; Batı’nın Esad’ı devirmeye, Suriye’ye bulaşmaya niyeti yok..

Geri çekilmeyi durdurduk cümlesi önce eyvah dedirtti.. Peşinden gelen..
Çözüme fırsat verilmesi maksadıyla ateşkesin devam edeceğinin ifade edilmesi..
Ohh çektirdi..
Demek ki; silahlar konuşmayacak..
Aslında durumda bir değişiklik yok.. Mevcut halin ilanı var..
Başbakan ağustos ayının ortalarında açıklamıştı.. ‘Türkiye’yi terk konusunda verilmiş sözler yerine getirilmiş değildir. Çok basit anlamda o da çocuk, yaşlı, kadın gibi yüzde 20 gibi bir durum’ demişti..
Mevcut durum bu..

Başlığa bakıp hoppala demeyin.. Yasa bu akşam yürürlüğe giriyor.. Hüküm çok açık.. Alkollü içecekler, işletme dışından görülecek şekilde perakende olarak satışa arz edilemez..
Bundan ne anlayalım..
Lokantaya gittiniz, yazlık kısmı dışarıdan görünüyor diyelim, oturdunuz, yemekle birlikte bir bira istediniz ne olacak?
Somutlaştıralım..
Beşiktaş çarşıdasınız.. Bilmeyenler için söyleyeyim.. Yan yana balıkçı lokantaları vardır, yazın bütün masalar dışarıdadır..
Veya İzmir Kordon’dasınız.. Yol üstündeki çardaklardan birine kuruldunuz, bir bardak şarap istediniz, garson yarından itibaren getirecek mi, yasak mı diyecek?
Veya Cunda’dasınız, masaların alayı yol üstünde deniz kenarında..

500 bin olduğu söyleniyor.. 200 bini 20 ilde kurulan mülteci kamplarında..
Gerisi!.. Orada burada her yerde..
Pasaportu olan basıp geldi..
Daha doğrusu parası olan mülteci kamplarına girmedi.. İstediği kente gitti, evini tuttu, yaşamaya çalışıyor..
Vize yok ya.. Reyhanlı saldırısında anladık ki sınırımız yol geçen hanı gibiymiş.. Giren çıkan belli değilmiş.. Kamera falan hak getire..
Neyse ki ağzımız yanınca toparlandı..
*

Size hikayeyi anlatayım.. Sınav işlerine el atan birinci bakan SBS denilen bir uygulama çıkardı.. Çocuklar altıncı sınıftan itibaren üç yıl sınava girecek, her yıl aldıkları puanların ortalaması alınacak türü bir sistem..
Bu da yetmez denildi; okuldaki not ortalaması ile kanaat da eklendi..
Yabancı okullar yemezler dedi.. Biz not ortalaması ile kanaat notuna güvenmeyiz..
Aslında sistem o gün çöktü..
Çünkü bakanlık yerse diyemedi.. İşinize gelmiyorsa kapatın gidin restini çekemedi.. İki başlılık oldu.. Anadolu liseleri üç yılın ortalamasıyla, yabancı okullar tek sınavla öğrenci aldı..
Dershaneler dolup taştı..
*

Diyelim ki; 9 Ekim’de Kongre Esad’a gereken dersi verelim dedi, Obama’ya destek çıktı..
Ne olacak?
Kapsamı dar, sınırlı bir hava harekatı yapılacak.. Bazı askeri hedefler vurulacak..
Sonrası.. O kadar..
Peki, bu harekat iç savaşı bitirecek mi? Esad’ın gitmesini sağlayacak mı?
Hayır..
İç savaşı bitirmeyeceği gibi Esad da gitmeyecek.. Çünkü ABD, Esad’dan sonrasını göremediğini söylüyor.. El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın hakimiyet kazanmasını istemiyor..