Mehmet Tezkan

Haşim Kılıç ne dedi, ne demek istedi, kimi kastetti, kime mektup gönderdi..
Dün gün boyu bu konuşuldu..
Kimi iktidarı uyardığını söyledi, kimi Gülen cemaatini.. Kimi yargıya sahip çıktı dedi, kimi uyardığını söyledi..
Bence en önemli sözü şuydu..
‘Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarının oluşmasına imkân vermeyen samimi değişimlere inanmak istiyoruz..’
Dikkat!.. Başkan neden bahsediyor?
Aktörleri değişmiş yeni vesayet odaklarından söz ediyor:

12 Eylül darbesinin lideri sanık koltuğunda.. Savunmasını biliyoruz..
Ben kurucu iradeyim diyor; yeni anayasa yaptık halk onay verdi, rejimin meşruluğu vardır, beni yargılayamazsınız..
Özeti bu..
Meseleye buradan dalarsak, o dönemi gayrimeşru ilan edersek, cuntanın getirdiklerini hukuk dışı kabul edersek, işin içinden çıkamayız..
Apışıp kalırız..
Bağcıyı döveriz dövmesine de üzüm yiyemeyiz..
*

Yeni eğitim sistemi Meclis’te kabul edilince.. Bakan teşekkür etti.. Başbakan, vekillerin tarih yazdıklarını söyledi.. Tarih yazan milletvekilleri tarihe geçsin diye hatıra fotoğrafı çektirdiler ama!..
Gerçek şu; Türkiye, Avrupa’dan bir adım daha uzaklaştı..
(Not; AB ile müzakere süreci yeniden başlarsa, bu sistemi düzeltin diyeceklerdir)
Çünkü; dokuz yaşında meslek seçimi dünyanın hiçbir yerinde kalmadı.. Avrupa yükseltirken biz aşağıya indirdik..
Yeni sistem eğitim kalitesine bir gram katkı yapmayacak..
Nereden mi biliyorum?
Milli Eğitim Bakanı söyledi.. Bu yasa eğitimin sorunlarına çözüm getirmiyor sadece yapısal düzenleme yapıyoruz dedi..

Taktik şu.. İktidar milletvekilleri Meclis’e yalapşap hazırlanmış yasa önerisi veriyor..
Anında gündemin ilk sırasına alınıyor..
Görüşmeler başlıyor..
Ne oluyor, bu ne iş, ne getiriyor, ne götürüyor diyen, itiraz eden de; ‘zaten her şeye karşısınız, çabuk söyleyin alternatifiniz ne’ sesleriyle boğulmaya çalışılıyor..
Bırakın sokaktaki adamı, uzmanların bile anlamasına fırsat verilmeden iş bitirilmek isteniyor..
Şip şak!..
*

Başbuğ’un yargılanması; ‘artık hiç kimse dokunulmaz değil’ denilerek ileri demokrasi dersi çıkartılacak..
Hukukun üstünlüğüne atıf yapılacak..
Büyük mesafe kaydedildiğine örnek gösterilecek..
Bir dava değil..
Tam tersi sorunlu dava..
Hukuk açısından da sorunlu, demokrasi açısından da sorunlu..
*

4+4+4’ü hazmetmeden, ne getirdiğini öğrenmeden, amacını kavramadan Başbakan yeni bir bomba daha patlattı..
Dershaneler kapanacak..
Üniversiteye sınavsız girilecek..
Bu iş nasıl olacak?
Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir hazırlık, bir plan var mı?
Yokmuş..
Tasavvurmuş..

Geçen hafta Kanal Türk’teki 2x2 programında Mümtaz’er Türköne ile tartışmıştık..
Siyaset Bilimi öğrencisi Gözde Umay’ın yarışma programındaki ‘cehalet kokan’ cevabı tam da bunun üzerine geldi..
Gençlerin ülke sorunlarıyla, siyasetle ilgilenmediğini, bambaşka gündemleri olduğunu söylemiştim..
Türköne itiraz etmişti; bizim üniversiteye gel de gör..
* * *
‘Cehalet kokan’ cevabı dedik hükmü verdik..
Gözde kızımız ne yapmış?

Bugün pazar, hava güzel.. Saatleri ileri aldığımız için bir saat az uyuduk ama güneş bir saat geç batacak..
Gündüzü doya doya yaşayacağız, bahara merhaba diyeceğiz..
Böyle günde politika çekilir mi?
Çekilmez tabii..
Böyle günlerde insanlar ağır konulara, derin meselelere takılıp kalmak istemez..
Ben de öyle yapacağım..
Derinlere dalmayacağım.. Sadece önümüzdeki haftaya, önümüzdeki aylara dikkat çekmekle yetineceğim..