Bir kişinin, siyasi bir aktörün bir liderin cumhurbaşkanı olmasını istemek..
İstemenin ötesinde desteklemek.. Övgüler düzmek.. Seçilsin diye gece gündüz çalışmak ayrı şey..
Seçilecek cumhurbaşkanı olağanüstü yetkilerle donanacak diye zil takıp oynamak ayrı şey..
*
Birincisinin kızılacak, ayıplanacak bir tarafı yok..
Aslında olması gereken..
Fikirleri örtüşüyordur.. Devletin başına layık görüyordur.. Dostudur, arkadaşıdır seçimi kazanmasını istiyordur..
Elindeki imkânları kullanarak destek vermesi, kampanyanın parçası olması, kendine görev biçmesi gayet normal..
Hatta demokrasi gereği.. Olmazsa olmazı.. Birileri çalışacak ki birisi veya birileri seçilsin..
*
Şaşırdığım, hayretle izlediğim, zil takıp oynama kısmı..
Seçilecek kişinin astığı astık, kestiği kestik olsun diye can atıyorlar..
Bi göreceksiniz gününüzü demedikleri kaldı..
Yok, yok onu da dediler ama üstü kapalı dediler.. Otuz iki yıl önce düşünecektiniz dediler..
Geçmiş olsun dediler..
*
Peki, neye seviniyorlar?
Cumhurbaşkanının kendi başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan edebilmesine seviniyorlar..
Başka?
Sıkıyönetim ve olağanüstü hal dönemlerinde cumhurbaşkanının kendi başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulu kararıyla temel hak ve özgürlükleri dahi kısıtlayacak KHK’lar çıkarabilmesine seviniyorlar..
Başka?
Başbakanın cumhurbaşkanının tasarruflarına boyun eğmek zorunda kalacağına seviniyorlar..
Kalmazsa!..
Yine seviniyorlar..
Bu kez de boyun eğmezse kulağından tutup atacağına seviniyorlar.. Yerine yenisini atayacağına..
(Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok. Ama olsun, önemli değil, varmış gibi yine de seviniyorlar)
Başka?
Kafası atarsa Meclisi feshetme yetkisinin olduğuna seviniyorlar..
*
Bu lafları duyduktan, okuduktan, zil takıp oynayanların coşkusunu gördükten sonra..
Diyorum ki..
Demokrasi denen rejimi kör topal da olsa 65 yıldır iyi sürdürmüşüz.. Zaman zaman kesintiye uğrasa da, zaman zaman topla tüfekle, silahla askıya alınsa da yine toparlayıp rayına oturtmuşuz..
Ya ülkenin yönetimi eskaza bugünün zilcilerine kalsaydı..
Rejimlerden rejim beğen!..
Bu dünya etme bulma dünyası!..
Zaman gazetesi pazar günü manşetten feryat figan etti.. Hizmet’e (Cemaat’e) darbe için şartları olgunlaştıran adımlar atıldığını öne sürdü..
Yani.. Ismarlama, düzmeye haberler yapılıyormuş..
Yazdıklarına göre..
İktidarcı basın, psikolojik harekâta yönelik manşetler atıyormuş.. Hepsinde ortak dil kullanılıyormuş.. Önce haber yapılıyor, birileri suçlanıyor, hedef gösteriliyor sonra o haber üzerinden soruşturma açılıyormuş..
Gazetelerden birkaç örnek vermişler..
*
Gazetenin bu iddiası hiç yabancı gelmedi.. Okuyunca şaşırmadım, Allah Allah bunlar da mı oluyor, medya bu hale mi geldi demedim..
Neden acaba!.
Bu filmi daha önce gördüğüm için mi? Oyuncular değişmişti ama senaryo aynıydı..
Hatırlayın.. Bir ara kimin tutuklanacağını, kimlere operasyon düzenleneceğini, soruşturmanın nerelere uzanacağını önce gazetelerden okurduk, bir süre sonra yazılanlar çıkardı..
Ama o yıllarda bu yayınları yapan iktidarcı gazetelerin yanında cemaat gazeteleri de vardı..
Hatta, başrolde onlardı..
Şimdi feryat figan ediyorlar ya.. O günlerde kendi yayınları nedeniyle feryat figan edenlerin sesini duymuyorlardı..
Ne demişler, etme bulma dünyası!..
Filistin üzerine yapışıp kaldı
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu sadece Ortadoğu politikası üzerine bir iki söz etti.. Diğer konulara girmedi.. Arap devletlerinin arasına girmek, taraf olmak yanlış dedi..
Türkiye’nin taraf tutarak yanlış yaptığını ima etti.. Söylemedi, ima etti!.. Bu eleştiriyi yaparken Filistin davası hariç demeyi de ihmal etmedi..
Sözünün üzerinden bir hafta geçti geçmedi, İsrail Gazze’yi vurdu.. Yine masum insanlar öldü, yine çocuklar öldü..
*
Ekmel Bey’e çakmak için fırsat kollayanlar anında kolları sıvadı.. Filistin hariç sözünü yok saydılar tabii..
Tarafsızlık ha, bu vahşete de mi tarafsız kalalım Ekmel Bey diye iğneledikçe iğnelediler..
Ekmel Bey, Filistin davasına yaptığı hizmetleri anlatsa da.. Hizmetleri nedeniyle Filistin Devlet Başkanı’nın Kudüs Nişanı verdiğini söylese de para etmiyor..
İftira atmak günahtır diye tepinse de..
Filistin’i üzerine yapıştırdılar..
Yakında İsrail’in Gazze’yi vurmasına Ekmel Bey vize verdi derlerse şaşırmam..