Dumanı savurduk

25 Ağustos 2018

ABD’ye misilleme olarak düşünülen öneriler arasında eski AKP milletvekili Cevdet Erdöl’ün “Amerikan sigaralarını boykot edelim” çağrısı da var... Prof. Cevdet Erdöl’ün geçmişte sigara yasağı konusundaki çabalarını takdirle karşılamıştık. Bu defaki önerisi de iyi niyetli olabilir. Ancak uygulama olanağı var mı?
2000 yılında Türkiye’nin değişik yörelerinde 450 binin üzerinde aile tütün üretirdi. Yılda 290 bin ton tütün elde edilirdi. Bununla içeride sigara üretilir, dışarıya ihracat yapılırdı.
Üretici aile sayısı bugüne dek 450 binden 35 bine, yıllık üretim 290 bin tondan 62 bin tona geriledi.
Sigara pazarına gelince...
2001 krizinde İMF bastırdı, TEKEL’i özelleştirme kararı alındı, tütün üreticisi desteksiz bırakıldı, pazarı yabancılar hızla ele geçirdi...
Özelleştirme adı altında Türk tütünü ve sigara sanayiini yok etme programı baştan sonra AKP iktidarı döneminde uygulandı. Pazarın artık yüzde 90’dan fazlası Philip Morris, BAT, JTİ gibi yabancı şirketlerin hakimiyetindedir...
Artık ne tütünümüz var ne sigaramız. Ne de boykot yapacak halimiz...

Yazının Devamı

Adalarda trafik

23 Ağustos 2018

İstanbul’un incisi adalarda cumartesi pazar günleri adım atacak yer yok. Son birkaç yılda bu kaosa bir de elektrikli araçlar eklendi. Bazıları kamyonet büyüklüğündeki bu araçların sayısı mantar gibi artıyor. Belediye bir ara sadece ihtiyaç sahibi olanların bu aracı kullanmasına izin vermişken ipin ucunu bıraktı. Heybeliada’dan bir yakınımız, Ferda Kolçak Köstendil yazıyor:

“Adalarda tek ulaşım aracı da düne kadar faytondu. Heybeliada’da faytonların sayısı 30 ve faytoncular da çoğunlukla yaşlı ve adada oturan kişiler. Ancak at ahırlarının durumu çok kötü, son derece bakımsız ve derme çatma. Hayvanseverlerin bence oradan başlaması daha doğru olurdu. Kaldı ki at arabalarına bir formasyon verilirse hiç de iptal edilecek bir ulaşım aracı değil. Viyana’nın, Prag’ın, Peşte’nin, Londra’nın merkezlerinde bu araçlar, görsel olarak çok şık olup kişilere hizmet vermeye devam etmektedirler.

Ancak bunların yerini şimdi akülü araçlar aldı. İlk önce sadece ihtiyaç sahibi olan engelli ve hasta kişilere verilen bu araçlar, şimdi bakkalın eve teslim aracı olmanın yanısıra, gençlerin ve ailelerin de ulaşım aracı oldular. Yollarda verdikleri sıkıntı, merkezdeki dolaşımı engellemeleri, park yeri

Yazının Devamı

Güngör Uras

21 Ağustos 2018

Değerli bir yazar, ağabeyimiz ve dostumuz Güngör Uras da aramızdan ayrıldı. Aylardır hastanedeydi. Doktorların bütün çabasına rağmen ağrıları dinmiyordu. Buna rağmen yazılarını tek bir gün aksatmadı. Her ziyaretine gittiğimizde sandalyede oturmuş ağrılar içinde köşe yazısını yazarken buluyorduk...
En büyük çabası ekonomi dünyasında olup bitenleri Ayşe Teyze’nin anlayacağı şekilde halka aktarmaktı. Cari açık ne demek, enflasyon hesabı nasıl yapılır, ekonomideki gelişmeler halkın mutfağına nasıl yansır, Güngör Ağabeyimiz bıkıp usanmadan halka bunları anlatmaya çabaladı. Her zaman olumlu ve umutlu olmaya çalıştı. Dünyayı ve Türkiye’yi karış karış gezdi, gördü, yaşadı. Hayatı sevdi.
Bir filozof:
- Ölüm iyiliklerden değil kötülüklerden uzaklaştırır, diyor...
Güngör Uras güzellikleri yaşadı, kötülükleri bu dünyada bırakıp aramızdan ayrıldı. Eşi, kızı ve tüm diğer sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Kurbanı dondur!

“Kurban Bayramı öncesi derin dondurucu ve kıyma makinesi satışlarında patlama oldu. Satışlardaki artış yüzde 150’ye yaklaştı. Ağustos ayının ilk haftasına göre ise artış 5.5 katı buldu.”

Yazının Devamı

Ankara’ya kazık!

18 Ağustos 2018

Melih Gökçek’in en müthiş, hizmete girdiğinde sadece Ankara’yı değil Türkiye’yi ihya edecek projelerinden biriydi Ankapark projesi. Paris’teki Disneyland’a rakip olacak, özellikle Körfez ülkelerinden adeta turist yağdıracaktı.

Sonuç mu? Çok gecikmeli de olsa Ankapark tamamlandı ancak iki yıldır işletmeye açılamıyor. Sebep, işletme ihalesinin ilkine hiçbir firmanın katılmaması, ikincisine katılan tek firmanın dosyasında eksiklikler olduğunun ortaya çıkması... Üçüncü ihale önümüzdeki günlerde yapılacak. Ancak ondan da çok fazla bir şey beklenmiyor.

Sebebini, konuya yakın bir dostumuz şöyle açıklıyor:

“Ankapark’ta bin 500’ü kalifiye eleman olmak üzere en az 2 bin kişinin istihdam edilmesi gerekiyor. Bunlara ödenecek paranın dışında elektrik, su, oyuncakların bakımı gibi sabit giderler var. Sonuçta ortaya müthiş bir rakam çıkıyor ve bu rakamı ziyaretçilerden gelecek parayla karşılamak neredeyse imkânsız. O nedenle Ankapark’ın 3. işletme ihalesine Hayvanat Bahçesi’nin dahil ederek daha cazip hale getirmek istediler. Ancak neyi dahil ederseniz edin sonuç pek değişmez. Çünkü şimdiye kadar en az 2 milyar lira harcanan proje baştan yanlıştı. Birkaç kişiyi zengin etse de proje halka kazık ve

Yazının Devamı

Aynı gemideyiz!

16 Ağustos 2018

İki vatandaş parkta oturmuş konuşuyorlar. Biri:

- E, abi, aynı gemideymişiz işte daha ne istiyorsun? Öteki:

- Oğlum bir şeyler ters gittiğinde dövecek birileri lazım, o yüzden tutuyorlar bizi gemide...

Karikatürü BirGün’de Serkan Altuniğne çizmiş... Bu “gemi” muhabbeti böyle zor zamanlarda hatırlanır. Oysa alt kamaradakiler çok önceden uyarmışlardır:

- Kaptan gemi hafiften su alıyor buna bir çare arasan!

- Kaptan rotada arıza var, bu gidişle kayalara toslayacağız

- Kaptan fırtına geliyor, şu yelkenleri toplasan...

Kaptan kendisine akıl öğretilmesinden hoşlanmaz. Uyarılara kulak verirse karizmasının çizileceğini düşünür.

Yazının Devamı

Isparta’nın gülü...

14 Ağustos 2018

Isparta muhabirimiz Hasan Özbek telefonun öbür ucunda dertli bir sesle anlatıyor:

- Gül üreticisi zor durumda, birkaç satır yazsanız da Ankara’dakiler sesimizi duysa çok iyi olur...

Ardından, gül üretimi ile ilgili bilgi veriyor... Dünyada yağ çıkarılan gülün yüzde 65’ini üreten Isparta’da bu işle 12 bin aile uğraşıyor. Geçmişte bizden başka sadece Bulgaristan’da gül üretilirdi. Son yıllarda gül üreten ülkeler çoğaldı. Talep azaldı. Gülyağı fiyatının çoktan açıklanması gerekirken bu yıl hâlâ açıklanmadı. 3 ton gül yaprağından 1 kilo gülyağı elde edilir.
Geçen yıl kilosu 7500 dolardı.

Bu yıl bu fiyatın altında kalacağı sanılıyor. Hasan Özbek meslektaşımız diyor ki:

- Gül yağı malum, kozmetik ürünler ve ilaç sanayiinde kullanılır. Batılılar bizden aldıkları gül yağını parfüm gibi kozmetik ürünlerine dönüştürüp satıyor. Esas parayı onlar kazanıyor. Bizim de bu darboğazdan kurtulmak için mutlaka kozmetik sanayiini kurmamız lazım. Bu da ancak devlet desteğiyle olur...

Isparta’nın geçmişte gülüyle birlikte halısı meşhurdu. Halı üretimi tarihe karıştı. Hem makine halısı, hem Sümerbank’ın kapatılması Isparta’da halı üretimini sıfırladı. Hasan Özbek: “Gül de aynı akıbete uğramamalı” diyor.

Yazının Devamı

Bilinçli seçim!

11 Ağustos 2018

CHP’de 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri ile 16 Haziran referandumunda bilgisayar süreçlerini yürütmüş olan Erdal Aksünger’e, son seçimde görev verilmedi. Bu görev, son seçimde, mühendis kökenli milletvekili Onursal Adıgüzel’e verildi. Ve onun yönetiminde kurulan Adil Seçim Platformu iflas etti. Erdal Aksünger bakınız bu konuda ne diyor:

“2015’teki, 7 Haziran’daki, 1 Kasım’daki ve 16 Nisan’daki süreçleri yönetmiş ve onları var etmiş bir insan olarak söylüyorum. O sistemleri kullanmadılar ve dışarıda bir sistem var etmeye çalıştılar. Adil Seçim Platformu, bir platform. Orada sadece ‘adilseçim.net’ diye mobil bir uygulama yapıldı. Eski sistem kullanılsaydı kesinlikle hiçbir problem olmazdı. Neden böyle bir şeye ihtiyaç olduğunu hiç bilmiyorum. Mobil uygulamasının teknik altyapısının başarısız olacağını söylemiştim. Adil Seçim Platformu’nun başarısız olduğunu kendileri de söylediler ve toplumdan özür dilediler. Açıklamalarında ‘Uygulamanın testlerini bile yapamadık’ demişler. Bu, intihar demektir.”

ABD’ye Reza Zarrab davasını izlemeye bile Erdal Aksünger’i gönderen Kemal Kılıçdaroğlu onu son seçimde görevlendirmediği gibi...

Başarısızlığı tescilli Onursal Adıgüzel’i de dün MYK üyesi tayin

Yazının Devamı

Çizgi olmayınca...

9 Ağustos 2018

İYİ Parti neden dağılma emareleri gösteriyor...

Çünkü bir siyasi çizgi etrafında değil bir isim etrafında kuruldu...

O isim de beklenen başarıyı gösteremedi... Bu durumdaki partiler çözülmeye mahkûmdur...

CHP’nin de benzer bir durumu var...

CHP siyasi çizgisi olan bir partiydi...

Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ilkeler çevresinde kurulmuştu.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu işbaşına geldikten sonra partiyi kuruluş ilkelerinden uzaklaştırmak için elinden geleni yaptı. Atatürkçü, ulusalcı, cumhuriyetçi isimler partiden uzaklaştırıldı. Partinin belirgin bir siyasi çizgisi kalmadı.

Siyasi çizgi kaybolduğu için belli bir eksende birliktelik sağlanma ihtimali de kayboldu.

Yazının Devamı