Kurbağa yaşamaz!

5 Temmuz 2015

Refik Halid Karay 1942 yılında Tan gazetesinde eski bir haberi aktarıyor:
“Sene 1910... Kurbağalıdere’de ikamet edenlerden bir cemmi gafir (büyük kalabalık) dünkü gün ellerinde bayrak ve önlerinde davul zurna olduğu halde İttihad ve Terakki merkezi umumisine ve bilahare Şehremanetine müracaat ederek suların dere ağzında teraküm eylemesi(toplanması) yüzünden civarda havanın tamamıyla mesmum (zehirli) bir hale geldiğinden bahisle refi şikâyet eylemişler ve Meşrutiyet i mübeccelemizin buna bir an evel çaresaz olması ricasında bulunmuşlardır. Taleplerin ehemmiyetle nazarı dikkate alınmış ve bir tarak dubasının mahalline izamiyle tathir (temizleme) ameliyesine derhal başlanması hakkında makamı aidine talimat verilmiştir”
Anlaşıldığı gibi... 1910 yılında halkın başkaldırması üzerine belediye Kurbağalıdere’yi temizlemek için bir tarak dubasını gönderme sözü vermiş. Peki tarak dubası gelmiş mi? Ne gezer... Refik Halid 1942 yılı gazete haberlerini aktarıyor:
“Kurbağalıdere’nin temizlenmesi için belediye şimdilik derede birikmiş suları akıtmak üzere muhtelif noktalarda sondajlar yapmaya başlamıştır. Sular akıtıldıktan sonra koku izale edilecek ve bu mahzur kalkınca derede asıl

Yazının Devamı

Bir muamma lider!

4 Temmuz 2015

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Başkanlığı seçiminden hemen önce MHP’nin yayın organı EtikHaber’e konuşuyor:
“‘Hırsıza, haine karşı bizimle yürür müsün?’ diye sorduğumuzda ‘evet’ diyen milyonlarca Türkiye sevdalısını üç - beş koltuk için hayal kırıklığına nasıl uğratalım? Bu vebale nasıl ortak olalım? İhanet ve soygunların telafisi yapılmadan, buna dair garanti ve teminat verilmeden MHP koalisyona razı olmaz. Süreç ihanetine kol kanat gerenlerle birlikte olamayız.”
“...Bize göre; koalisyon için en doğru partiler, AKP ile HDP’dir. Yıkım ve çözülme sürecinde yıllardır yan yana duran AKP ve HDP’nin bir hükümet oluşumuyla bir araya gelmeleri siyasî tutumlarına uygundur.”
Bu sözleri okuyunca akla gelen sorular:
- Süreç ihanetinin iki aktörü dediğiniz AKP ve HDP’nin hükümet kurmasını neden bu kadar istiyorsunuz? Yıkım süreci sürsün diye mi? Bundan siyasi çıkar umuyorsanız bu da ihanete ortaklık değil mi?
- “Süreç ihaneti” nin iki aktöründen birini yok sayıyor, desteğini bile kabul etmiyorsunuz. Diğer aktör AKP’nin adayını Meclis Başkanı seçiyorsunuz. Bu ne perhiz?
- CHP ile birlikte toplam 212 oya sahipsiniz. HDP’yi dışlayarak 212 oyla AKP’den nasıl hesap

Yazının Devamı

Ne çalımlar!

3 Temmuz 2015

CHP ve HDP ile koalisyon yap.

HDP varsa ben yokum.

CHP - HDP koalisyonuna dışarıdan destek ver.

HDP’nin olduğu formülü desteklemem

Sen CHP ile koalisyon yap HDP dışarıdan desteklesin.

HDP’nin dışarıdan desteğini kabul etmem.

Meclis Başkanı seçiliyor, üçüncü turda CHP’nin adayına oy ver.

HDP’nin oy verdiği adaya oy vermem.

Yazının Devamı

“Sorunlarla evliyiz”

2 Temmuz 2015

Yazar ve Şair Murathan Mungan, “Güne Söylediklerim” adlı son kitabında yer alan bir konuşmasında ortak sıkıntımıza değiniyor. Bakın ne diyor:

***

“Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Ne yazık ki bu memleket kendisinden başka hiçbir şeyle ilgilenmemize müsaade etmiyor’ der. Ne yazık ki Tanpınar’dan bu yana ülkemizin gündemi pek fazla değişmedi. Ne iş yaparsak yapalım yine ‘asıl işimiz, nikâhlı eşimiz’ Türkiye’nin sorunları oluyor. Kendi mesleğimiz, temel uğraşımız da dahil olmak üzere, neredeyse her şeyle ancak metreslik düzeyinde ikincil bir ilişki kurabiliyoruz. Çünkü hepimiz öncelikle Türkiye’nin sorunlarıyla evliyiz.

***

Memleketteki bütün sorunlar yıllardır halledilmemiş uzatmalı gerçekler olduğu için sevgili ülkemiz pek de yeni şeyler söylenmesine izin vermiyor. Bakın yıllardır halâ düşünce özgürlüğü, insan hakları, üniversite özerkliği falan diyoruz. Memleket yeni dertler edinmemize bile izin vermiyor. Bugüne değin çoktan çözülmüş olması gereken sorunların etrafında dolanıp duruyor, çağın takviminin gerisinden yürüyoruz. Pençesine kıstırıldığımız temel sorunlar değişmediği sürece ürettiğimiz sözler de ne yazık ki aynı repertuvardan beslenmekten kurtulamıyor”

Sonuç... Hep birlikte

Yazının Devamı

“Benden söylemesi”

1 Temmuz 2015

Meclis başkanlığı seçimi biter bitmez hükümet kurma çalışmaları başlayacak. Yıllardır Ankara’nın tozunu yutan bürokrat dostumuz diyor ki:
“AKP ile koalisyon yapacak parti, sadece bu parti ile koalisyon yapacağını düşünüyorsa fena halde yanılıyor demektir...”
Koalisyonun üçüncü ve asıl büyük ortağı Cumhurbaşkanı olacaktır.
Koalisyon ortağı partinin en çok hesap etmesi gereken konulardan biri, kendisine düşen bakanlıklarda oluşturacağı bürokrasidir.
AKP’nin ortağı olacak parti, kendisine düşen bakanlıklarda, kendi bürokrasisini kurabilecek midir?
Bir bakanlıkta güçlü olmanın ve parti politikalarını uygulamanın koşulu, o partinin kendi bürokrasisini kurmasından geçmektedir. Koalisyona girecek partinin hazırlayacağı görevden alma ve atama kararnamelerini Cumhurbaşkanı acaba imzalayacak mıdır?
Mevcut üst düzey bürokrat kararnamelerinin tamamının altında Başbakan veya Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın imzası var. Cumhurbaşkanı, kendi elleriyle getirdiği bürokratları görevden alır mı? Sıfır ihtimal..

Yazının Devamı

Vaatlere güvenme!

30 Haziran 2015

“Tabanımızı zaman içerisinde ikna ederiz.”
Aynı zamanda “CHP Genel Başkan Başdanışmanı” sıfatını taşıyan İstanbul milletvekili Erdoğan Toprak, önceki gün bu açıklamasına tepkiler gelince:
- İfadem kastımı aşan bir şekilde yorumlanmıştır, diyerek “yarımyol” çark etti. Ama kimseyi ikna edemedi.
CHP Genel Başkanı ve çevresi AKP ile koalisyona pek niyetli görünüyor. Ne var ki eski milletvekilleri ve taban açık konuşuyor... Eski milletvekillerinin oluşturduğu İMECE Grubu diyor ki:
“AKP ve RTE’nin kendilerini kurtarmak için vaat edecekleri hiçbir taahhüde ve söze güvenilemez.
Devletimizde, siyasal ve sosyal yapılarımızda meydana getirdikleri ağır tahribat, ancak AKP’siz ve RTE’siz bir yönetimle giderilebilir.
Bu nedenlerle AKP ve CHP bir ortak hükümette asla buluşmamalıdır. Bu buluşma AKP’ye teslim olma ve AKP’ye can suyu olma anlamına gelir.

Yazının Devamı

Çemberlitaş geliyor!

28 Haziran 2015

Bu hafta kaybettiğimiz soylu gazeteci Cüneyt Arcayürek, mesleğe 19 yaşında Çetin Altan’ın teşvikiyle katılır. 1947 yılında Çetin Altan 20 yaşında hukuk, Cüneyt Arcayürek 19 yaşında tıp öğrencisidir. İyi arkadaştırlar. Arcayürek’in harçlığını çıkarmaya ihtiyacı vardır. Altan ve Arcayürek CHP resmi organı Ulus gazetesinde muhabirliğe başlar. Ulus’tan yine CHP’nin güdümündeki Akşam Haberleri gazetesine kaydırılırlar. Arcayürek bir gün Ulaştırma Bakanlığı’nda bir bürokratı haber diye sıkıştırırken adam bunalır;
- Bu kadar haber sıkıntısı içindeyseniz Çemberlitaş’ı Ankara’ya getiriyorlar diye haber yapın olsun bitsin, der...
Arcayürek konuyu Çetin Altan’a açar. Çetin Altan yapalım haberi der. İki kafadar haberi imal ederler. Çemberlitaş, İstanbul’daki yerinden sökülmekte, özel bir trene konulmakta ve Ankara’ya taşınarak Başbakanlığın karşısına dikilmektedir. Arcayürek haberi, hiç sevmedikleri Yazı İşleri Müdürü Nihat Tangüner’e götürür. Tangüner atlatma haber diye manşete 8 sütun koyar. Ertesi gün tabii ortalık birbirine girer. Ne var ki bir kıvırma fırsatı doğar. Rakip Kudret gazetesi haberi aynen almış, ertesi gün iç sayfasında büyütmüştür. Tangüner ertesi gün birinci sayfaya

Yazının Devamı

Başkan inişte!

27 Haziran 2015

Seçim kampanyası boyunca “hırsızlardan hesap soracağız” sözünü ağzından düşürmeyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon umuduyla hızlı bir iniş sürecine girdi. Cumhuriyet ekibinin kendisi ziyareti sırasında “rövanşist olmayacağız” diyerek AKP’deki korkuları epey giderdi. Ahmet Davutoğlu da bu sözleri dolayısıyla kendisine teşekkür etti.

Soruluyor: “17-25 Aralık ve MİT TIR’ları da gelecek mi Meclis’e?”

Kemal Bey: “Onlar da gelir ama hemen gelmez. Sanki böyle Erdoğan’dan intikam alıyormuş gibi bir havayı da vermek istemiyoruz.”

Şu sözler de hayli rahatlatıcı:”Bizim, masada söyleyeceklerimizin tamamı sağduyulu her vatandaşın kabul edeceği kurallar olacaktır.”

Özeti: “Koalisyon için her türlü kolaylığı göstereceğiz,yeter ki gelin!”

Cenaze standardı

Yazının Devamı