Özgür Türkiye...

26 Ekim 2014

Profesör Ahmet Mumcu dostumuzun gönderdiği notu birlikte okuyalım..
Atatürk 19 Ekim 1937’de Yunanistan Başbakanı Metaksas’ı kabul eder. O görüşmede der ki:
“... Siz de, biz de İngilizlerle dostuz... (Fakat) büyük devletler çıkarları gereği... Bizimle dost olmalarına rağmen, kendileri için daha büyük ve yakın gördükleri başka çıkarlar önünde bizleri de kendi çıkarlarına alet edebilecek zihniyette olabilirler. Onun için biz de hukukumuzu ve hükümranlığımızı kendi topraklarımıza bizzat kendi kararımızla tayin ve müdafaa etmek azminde olduğumuzu, bu hakkımızın herhangi bir kimse tarafından kullanılması yetkisini kimseye bırakmayacağımızı, binaenaleyh, bizim rıza ve onayımız olmadan hiç kimsenin namımıza söz söylemek ve hareket etmek yetkisini haiz bulunmadığını bu vesile ile... Bütün yetkililere anlatmak istedik... Tarafsızlığımızı gerekirse silahla müdafaa etmeliyiz..”
(Hikmet Özdemir, Atatürk ve İngiltere, sayfa: 26 - 27)
Atatürk’ün Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras şunları söylüyor:
“Dışişleri Bakanı kaldığım müddetçe, yani büyük liderimizi kaybettiğimiz güne kadar... Atatürk yalnız İngiltere değil, hiçbir büyük devletle ittifakın taraftarı olmamıştır. Böyle

Yazının Devamı

Yasaklı marş...

25 Ekim 2014

“Bursa Osmangazi Dobruca İlkokulu’nda yapılacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri için öğretmenler program hazırlıyor. Programın sonunda öğrenciler ve velilerin birlikte 10. Yıl Marşı’nı söylemeleri öngörülüyor. Okul müdürü Zeki Kaplan, 10. Yıl Marşı’nın siyasi bir marş olduğunu söyleyerek programdan çıkarıyor... Bu coşkulu ve tempolu marş uzun süredir spor karşılaşmalarında da çalınmıyor. Salonlarda da yasaklı.
Ne diyor marş:
“Çıktık açık alınla on yılda her şavaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık
her yaştan...
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan...
Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan...

Yazının Devamı

Terör tiyatrosu

24 Ekim 2014

Başbakan Davutoğlu akil adamlar toplantısında diyor ki:
“Hükümet programında çözüm sürecine özel bir yer verdik. Ekim ayı başında kademelendirilmiş bir yol haritasını MİT Müsteşarı’na verdik, gitti İmralı’yla görüştü. İmralı yüzde yüz mutabakatını verdi. HDP gitti teyit aldı. Kandil onay verdi.”
Kimdir mutabakat yapılan İmralı, kimdir onayına başvurulan Kandil?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terörist örgüt dediği PKK’nin liderleri...
Erdoğan terörist diyor Başbakan A. D. onlarla eşit taraf olarak görüşmeler yapıyor.
Bu nasıl oluyor derseniz... Görev bölümü yapılmış. Erdoğan ulusal duyarlığı olan halkı memnun eden mesajlar veriyor. Davutoğlu ABD’yi mutlu eden icraat yapıyor... Halkı uyutmaca bu kadar değil. Erdoğan PYD için terör örgütü diyor, ABD’nin silah yardımı yapmasına sözde karşı çıkıyor. Ama peşmergeye koridor açıyor.
Peşmerge silahları konteynerlerde Erbil’den Kobani’ye iletilecekmiş.

Yazının Devamı

YPG dostları!

23 Ekim 2014

CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle sohbet ederken bir öğrencinin sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivilleri genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz ‘terör örgütü’ diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü.
Ancak YPG’nin şu ana kadar Türkiye’ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulaması olmadı. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.”
PKK, PYD’yi Suriye’deki kendi uzantısı görüyor, PYD bunu reddetmiyor... Tayyip Erdoğan bile PYD’yi terör örgütü görüyor ama ana muhalefet lideri nedense YPG’yi ‘vatanseverler’ olarak tanımlıyor. Bu açıklamalar ABD’li yetkililerin görüşleriyle uyuşuyor. Kılıçdaroğlu bir başka soruya yanıt verirken bu defa ‘PYD’ye giden silahların PKK’nin eline geçeceğini ve bizi vurabileceğini’ söylüyor. Madem PYD kendi toprakları için mücadele ediyor neden bu maksatla aldığı silahları PKK’ye versin? CHP lideri sanılır ki Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun etkisi altındadır... O yüzden çelişkiler içine düşüyor. AKP çözüm süreci adı altında ülkenin bölünmesini halkın gözünden saklamaya çalışırken CHP de elinden

Yazının Devamı

Gerçek vesayet!

22 Ekim 2014

Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta sonu Afganistan dönüşü uçakta:
“PYD şu anda bizim için PKK ile eştir. O da bir terör örgütüdür. ABD’nin böyle bir yardımına biz evet diyemeyiz.”
Birkaç gün önce de Başbakan Davutoğlu şunları söylemişti:
“Türkiye Kobani’ye yerdım amaçlı dahi olsa bir koridor açmayacak. Biz bu işe bulaşmayız.”
Bu sözlerin hemen ardından Türkiye peşmergeler için Kobani’ye koridor açtı.
Neden? Çünkü Başkan Obama öyle istemişti. Emir demiri kesmişti.
Rahmetli Özal ABD’nin neler isteyeceğini bilir, ABD istemeden kendi görüşüymüş gibi kamuoyuna sunardı. Şimdikiler o kadar politik zekâ sergileyemiyorlar.

Yazının Devamı

Bozum süreci!

21 Ekim 2014

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta sonu Kanal 7 televizyonundaki sözleri biraz dikkatlerden kaçtı. Dedi ki Davutoğlu:
“Bize verilen hiçbir söz yerine getirilmemiş olmasına rağmen çözüm sürecini kararlılıkla sürdürdük...”
“Geçen sene 30 Eylül’de bile bize verilen sözler yerine getirilmediği halde demokratikleşmeden hız kesmedik. Neydi bize verilen söz? Silahlarını bırakıp çekileceklerdi. Silahlarını bırakmadılar, çekilmediler.”
Aynı Başbakan konuşmasının bir başka yerinde çözüm süreci için “Bir başarı hikâyesidir” övgüsünü kullandı.
Stratejist Cahit Dilek soruyor:
- Karşı taraf sözlerini yerine getirmediği halde siz çözüm süreci dediğiniz şeyi devam ettiriyorsanız artık karşı tarafın verdiği sözleri tutmasına gerek kalıyor mu?
- Bu güne kadar sözünü yerine getirmeyen ve bundan kazançlı çıkan PKK’nin bundan sonra silahlara veda edeceğine kim nasıl inanabilir?

Yazının Devamı

Zizek’ten nükteler

19 Ekim 2014

Bu aşağıdaki sadece bir fıkradır... Jaruzelski Polonyası’nda üretilmiştir. Ancak anlamı ülkeden ülkeye değişir.
Gece sokağa çıkma yasağı konulmuş. Saat 10’dan sonra dışarı çıkmak yasak. Devriye gezen iki asker saat 10’a 10 kala sokakta yalnız yürüyen birini görür. Askerlerden biri silahını doğrultur ve tetiği çekerek adamı vurur. Öteki bunu neden yaptığını sorar. Asker:
- Ben bu adamı tanıyorum, buradan çok uzakta oturuyor. On dakikada evine zaten varamazdı. Ben de işi uzatmadan şimdi vurdum.
Bu ve benzeri fıkralar Slavoj Zizek’in oluşturduğu “Zizek’ten Nükteler” adlı kitapta yer alıyor...
***
İşte bir başkası...
- William Shakespeare’in oyunlarını gerçekte kim mi yazmıştı?

Yazının Devamı

Bu, o değil ki...

18 Ekim 2014

Askerlik çağına gelen ve o yüzden askerlik şubesine çağırılan genç adam eline hangi kâğıt verilse aynı şeyi söylüyormuş:
- Bu, o değil...
Şu formu doldur diyorlar, kâğıdı eline alıyor, bir an bakıyor, “Bu, o değil” diyerek elinden atıyor... Şuraya imzanı at, diyorlar, kâğıda bakıyor “Bu, o değil” diye fırlatıyor. Adamı askeri hastaneye göndermişler. Psikiyatra çıkarmışlar. Yine her gördüğü kağıdı “Bu, o değil” diyerek buruşturuyor. Sonunda psikiyatr adamın deli olduğuna karar vermiş ve askerden muaf tutulmasına ilişkin bir belge hazırlayarak eline tutuşturmuş. Adam belgeye bakmış:
- İşte bu o, demiş...
Bu fıkrayı bedelli askerlik bekleyenler beğenmiş olmalı... Onlar bekleyedursun... Siyasetçiler konuyu istismara devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bedelli çıktı çıkıyor havası verilmiş son kararı Erdoğan’ın Köşk’e çıkınca vereceği Savunma Bakanı’nca dile getirilmişti. Dün Başbakan Davutoğlu tam tersi yönde konuştu:
“Fakir çocuğunun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz” dedi.
Davutoğlu “Bedelli”nin yarattığı ayrımcılığı ilk kez mi fark etti? Yoksa Cumhurbaşkanlığı seçimi için verilen yalan vaatlere noktayı bu sözlerle mi

Yazının Devamı