CHP’de kuşkulu işler

29 Eylül 2013

CHP’nin Meclis Anayasa Komisyonu’nda üç üyesi var. Bu üç üye ayrı telden çalıyor. Atilla Kart zaman zaman PKK çizgisinde öneriler getiriyor. Rıza Tüzmen, Kart’a yakın duruyor. Süheyl Batum ise Cumhuriyetçi görüşleri temsil ediyor.
Atilla Kart geçen hafta sonu enteresan bir açıklama yaptı...
CHP Anayasa taslağında “ortak vatan tek devlet” ile “eşit yurttaşlık” önerildiğini; “ilk 4 maddenin güçlendirilmesi”nin de öneriler arasında yer aldığını öne sürdü.
Süheyl Batum’un bu önerilerden haberi yoktu... Önceki gün İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’le ortak bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamaya Oktay Ekşi de katıldı.
Üç milletvekili Atilla Kart’ın görüşlerini CHP ilke ve değerlerine aykırı olarak niteledi... Kullandığı deyimleri -özetle- şöyle yorumladılar:
“Ortak vatan” etnik siyasetin temsilcisi olan partilerin değeridir. Vatanın en azından bir ortağı olabileceğini düşündürmektedir. Bizim için “ortak vatan” değil “hepimize ait olan tek vatan” vardır. “Eşit yurttaşlık”, bir ülkede toplulukların (halkların, milliyetlerin, cemaatlerin) birbirlerine eşitliği temelinde kurulan sistemi anlatır. Bizim için “eşit yurttaş” değil, “yurttaşların eşitliği” ilkesi esastır.
*

Yazının Devamı

Antep halleri...

28 Eylül 2013

“Bugün Gaziantep’teki parklar adeta birer açık hava oteline dönmüş durumda. Hangisine giderseniz gidin, üzerlerinde bir battaniye dahi olmadan geceyi geçiren binlerce Suriyeli mülteciyle karşılaşırsınız. Peki kış geldiğinde bu insanlar ne olacaklar, nerede barınacaklar?”
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’e ait yukarıdaki sözler. Devam ediyor.
- Plansız, programsız mülteci kabulüyle Gaziantep’te de asayiş durumu, ekonomik, sosyal hayat inanılmaz ölçüde kötüleşti. Hırsızlık aldı başını gidiyor. İşin kötüsü polis suç işleyen mültecilere karşı çaresiz. Adamın ne kimliği belli ne de adresi... İfadesini aldıktan sonra serbest bıraksanız adamı bir daha bulabilmeniz mümkün değil. Tutuklamaya kalksanız hapishaneleriniz zaten dolu.
- Asayiş böyle, ya sosyal hayat?
- Suriyeli kızların anne - babaları, paralı ve yaşlı Türklerle evlenmelerini özellikle telkin ediyor. Adam yaşlı ama en azından kızımızın evi olacak, karnı doyacak, diyorlar. Üç - beş kuruş parayı da görünce yaşına başına bakmadan isteyene kızlarını veriyorlar... Bu arada ucuza çalıştıklarından bizim vatandaşlarımız iş bulmakta zorlanıyor. Ayrıca onların rekabeti ücretleri de düşürdü...
Yarım milyon Suriyeli

Yazının Devamı

CHP kırmızısı!

27 Eylül 2013

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu konuyu iki yıldır ısrarla ve üzerine basarak tekrarlıyor:
“Anayasa’nın ilk 4 maddesi bizim için kırmızı çizgidir. Asla tartışılamaz...”
Anayasa Komisyonu ağustos ayında ilk 4 maddeyi tartışmaya açtı...
AKP ve BDP ısrarla “ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini emreden” 4. Madde’nin değiştirilmesini istiyor.
AKP, Atatürk Milliyetçiliği ve laiklik deyiminden, BDP milletin “bölünmez bütünlüğü” ve “Devletin dili Türkçedir” maddelerinden rahatsız.
CHP ile MHP bu konuda sağlam duruyor izlenimi verirken...
Kılıçdaroğlu birkaç gün önce ani bir dönüş yaptı...

Yazının Devamı

Faziletli şair...

26 Eylül 2013

Başbakan her fırsatta Necip Fazıl’ı övüyor. Gençlere model olarak gösteriyor. Necip Fazıl’ın şiirlerini ve şairliğini övmekte bir sakınca yok. Ancak onu gençlere örnek gösterince konu değişiyor. Örneğin Başbakan gençlere diyor ki:
“Herkesin sustuğu, susturulduğu bir ortamda Fazıl, cesaretle konuşuyordu. Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir ortamda, bu dönemde de var ya, Necip Fazıl kalemini titretmiyordu.”
Necip Fazıl kalemini satmayan ve kiralamayan bir örnek diye gösterilebilir mi?
Yassıada duruşmalarında Necip Fazıl’ın Adnan Menderes’e mektupları dökülmüştü ortalığa.
Bakınız 26 Aralık 1956 tarihli mektubunda ne diyor:
“Müsteşar Bey’den 2500 lira ve ‘Mecmuanı çıkar da görelim ve sonra yardım edelim’ cevabı aldım. İlk defa bir itimatsızlık sezer gibiyim.”
14 Haziran 1958

Yazının Devamı

Kartalı kim vurdu?

25 Eylül 2013

Aklı başında seyirci maçı o noktada sahaya girerek kesmezdi.
Bir provokasyon ve komplo olduğu açık.
Kuşkular “1453 Kartal” adlı grup üzerinde toplanıyor...
Hürriyet gazetesinde Cengiz Semercioğlu 3 Eylül’deki yazısında şöyle diyor:
“AK Parti iktidarını destekleyen Beşiktaşlı bir grup taraftar ‘1453 Kartal’ adıyla yeni bir taraftar grubu kurmuş.
Sosyal medyada gördüm, ‘Vatan haini Çarşı grubuna karşı 1453 Kartal grubu kuruldu’ sloganıyla taraftar toplamaya çalışıyorlar.”
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuş...

Yazının Devamı

İslamofobi...

24 Eylül 2013

Irak’ta Şii mahallelerine üç ayrı bombalı saldırı düzenlendi. Şii karşıtı İslamcı grupların bu saldırılarında toplam 64 kişi öldü.
Kenya’da bir alışveriş merkezine düzenlenen saldırıda toplam 59 kişi can verdi. Saldırganlar Hz. Muhammed’in annesinin adını bilemeyen herkesi otomatik tüfeklerle taradılar. Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Şabab üstlendi.
Pakistan’da bir kiliseye yönelik bombalı saldırıda en az 78 kişi öldü. Saldırıyı Taliban bağlantılı TTB Cundullah adlı örgüt üstlendi.
***
Bu vahşet örnekleri son birkaç gün içinde yaşandı. Tümünde de failler kendilerine Müslüman diyen birtakım yaratıklar. Cinayetler genelde “Allahu ekber” nidalarıyla işleniyor. Olaylara “insanlık” yetersiz de olsa tepkisini gösterdi, gösteriyor. Ama asıl tepki göstermesi gereken Müslüman dünyasından kayda değer ne bir ses, ne bir nefes var...
Böylesine vahşetlere en insani tepkiyi bile göstermeyecek ama ikide bir “Dünyada İslam karşıtlığı, İslamofobi yayılıyor, büyüyor” diye şikâyet edeceksiniz. Sizi kim ciddiye alır...
Unutmadan... Hani bir de medeniyetler ittifakı kurulmuştu... Bir eşbaşkanı İspanya Başbakanı diğeri Türk Başbakanı idi... Bu ittifak ne oldu? Bizim eşbaşkan neden hiç

Yazının Devamı

“Türküm doğruyum”

22 Eylül 2013

İslamcı bazı dernekler “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan öğrenci andına karşı yine kampanya başlattılar. Kürt kuruluşları da aynı paralelde faaliyette... Kimi aydınlar da...
Emekli öğretmen Zeki Sarıhan anlatıyor... 1968’de Devrimci Eğitim Şûrası’na öğrenci temsilcisi olarak katılan Sarıhan bir ara Can Yücel’le yan yana oturmuş. Ona yeni bir anda gerek olduğunu söylemiş. Can Yücel de oracıkta “Devrimci Eğitim Şûrası Andı”nı yazmış. 8 Eylül 1968 günü kapanışta sahnede hep birlikte şu andı içmişler:
“Türküm, doğruyum, devrimciyim,
Yasam iç ve dış gâvuru dışarı atmak,
Yurdumu tez elden kalkındırmaktır...
Ülküm işçiye iş/ Köylüye toprak/ Bebeye süt,
Yavruya ekmek ve kitap,

Yazının Devamı

Selanik’te kıyım...

21 Eylül 2013

BBC Türkçe Servisi “Atatürk’ün yenilenen Selanik’teki evinde düş kırıklığı...” başlığıyla verdiği haberde “evin özgün halinden eser kalmadığı”nı anlatıyor...
Haberde eski evde sergilenen eşyalar ile Atatürk’ün özel eşyalarının yeni binada yer almadığı belirtilerek deniyor ki:
“Yetkililer, Atatürk’ün eski evdeki eşyasının, ‘Ankara, Samsun ve İznik’teki müzelere dağıtıldığını’ söylüyor. Gerekçe olarak da ‘Eski evdeki eşyanın aslında Atatürk’e ait olmayıp, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu eve yerleşen bir Yunan ailesine ait olmasını’ gösteriyorlar...”
Eşya Atatürk ve ailesine ait değilse neden Ankara, Samsun, İznik’teki müzelere gönderiliyor?
Bu arada Atatürk’ün şahsi eşyası neden dağıtılmış... Bunların hesabını hükümetin vermesi gerekir...

Fazıl Say’a 10 ay...
Fazıl Say’a 10 ay hapis cezası verildi!

Yazının Devamı