Minnacık Dev

3 Ağustos 2002

Necla Fertan TİPin avukatıdır... 1971de TİP davasında uzun süren bir tutukluluk döneminden sonra sanıklar salıverilmiş. Duruşmalara gelip gidiyorlar. Bu arada teslim olmayan 5 - 6 sanık gelip teslim olmuş. Onları hapse atmışlar. Avukat Necle Fertan her duruşmada "aynı suçtan yargılanan bu sanıkların da tahliye edilmesini" istiyor. Son duruşmada savcı değişmiş. Necla Hanım aynı tahliye talebini tekrarlıyor. Savcı kalkıyor:- Biz muadeletin (denkliğin) temini için salıverdiklerimizi de tutuklayalım...Necla Hanım hukuk tarihinde eşi görülmemiş bu talebi şaka sanıyor.Celse yeniden açıldığında hâkim kararını bildiriyor:- Sanıkların tekrar tutuklanmalarına...Bu ülkede egemen güçleri rahatsız eden kim varsa.. Solcu, sosyalist, komünist, demokrat... Hepsini ezmek uğruna hukuku, kanunları, mantığı, insanı ezdiler... Türkiyeyi uygarlık denizinde böyle karaya oturttular. "Minnacık Bir Dev", Avukat Necla Fertan Ertelin kendi ağzından yaşamöyküsü... Renkli, fırtınalı ve onurlu bir yaşamın kısa romanı... Başkalarını sevmek bizi mutlu eder, kendimizi sevmek bizi yalnızlaştırır. Mutluluk koşulu... Kömür işçileri: Kömür madenlerinde çalışan işçiler iş bittikten sonra yıkanıp temizlenince zenci

Yazının Devamı

Minnacık Dev

3 Ağustos 2002


<#comment>"Minnacık Bir Dev", Avukat Necla Fertan Ertel’in kendi ağzından yaşamöyküsü... Renkli, fırtınalı ve onurlu bir yaşamın kısa romanı...
Necla Fertan TİP’in avukatıdır... 1971’de TİP davasında uzun süren bir tutukluluk döneminden sonra sanıklar salıverilmiş. Duruşmalara gelip gidiyorlar. Bu arada teslim olmayan 5 - 6 sanık gelip teslim olmuş. Onları hapse atmışlar. Avukat Necle Fertan her duruşmada "aynı suçtan yargılanan bu sanıkların da tahliye edilmesini" istiyor. Son duruşmada savcı değişmiş. Necla Hanım aynı tahliye talebini tekrarlıyor. Savcı kalkıyor:
- Biz muadeletin (denkliğin) temini için salıverdiklerimizi de tutuklayalım...
Necla Hanım hukuk tarihinde eşi görülmemiş bu talebi şaka sanıyor.
Celse yeniden açıldığında hâkim kararını bildiriyor:
- Sanıkların tekrar tutuklanmalarına...

Yazının Devamı

Soru ve cevap

2 Ağustos 2002

- Hayali ihracat ve naylon fatura yolsuzluğundan sanık Erol Maks Kohenle parasal ilişkiye girdikleri kendi itiraflarıyla da kesinlik kazanan İstanbul Emniyetinde görevli polis müdürleri Adil Serdar Saçan ve Ayhan Mimaroğlu hâlâ görevlerinin başında tutuluyor ve haklarında açılan soruşturma 6 - 7 aydır bir türlü sonuçlanamıyor. İddia edildiği gibi bu iki müdürü koruyan birtakım siyasi güçler mi var?Yücelen, soruya, "Emniyet Teşkilatımızda hiç kimseye ayrıcalık tanınmaz ve hiç kimse korunmaz" yanıtını verince, gazeteci tekrar sordu:- Polis müdürlerinin aranmakta olan hayali ihracat sanıklarıyla ilişki kurması görevden alınma nedeni sayılmıyorsa, sizce bir polisin derhal görevden uzaklaştırılması için ne gibi bir ilişkiye girmesi lazımdır?Yücelenin soruya yanıtı şu oldu:-Sözünü ettiğiniz olayı biliyorum. Yaptığımız değerlendirmeler neticesinde bu olayda görevden alınmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.Gazeteci soracak başka soru bulamadı. Dün düzenlediği basın toplantısında bir meslektaşımız İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelene sordu: "Erken seçimin ertelenmesi için bir tek yol kaldı: Erken savaş!.." Bravo Capitano - Hadi, demiş, hep birlikte fırlayalım düşmana hücum

Yazının Devamı

Soru ve cevap

2 Ağustos 2002


<#comment>Dün düzenlediği basın toplantısında bir meslektaşımız İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen’e sordu:
- Hayali ihracat ve naylon fatura yolsuzluğundan sanık Erol Maks Kohen’le parasal ilişkiye girdikleri kendi itiraflarıyla da kesinlik kazanan İstanbul Emniyeti’nde görevli polis müdürleri Adil Serdar Saçan ve Ayhan Mimaroğlu hâlâ görevlerinin başında tutuluyor ve haklarında açılan soruşturma 6 - 7 aydır bir türlü sonuçlanamıyor. İddia edildiği gibi bu iki müdürü koruyan birtakım siyasi güçler mi var?
Yücelen, soruya, "Emniyet Teşkilatımızda hiç kimseye ayrıcalık tanınmaz ve hiç kimse korunmaz" yanıtını verince, gazeteci tekrar sordu:
- Polis müdürlerinin aranmakta olan hayali ihracat sanıklarıyla ilişki kurması görevden alınma nedeni sayılmıyorsa, sizce bir polisin derhal görevden uzaklaştırılması için ne gibi bir ilişkiye girmesi lazımdır?
Yücelen’in soruya yanıtı şu oldu:
-Sözünü ettiğiniz olayı biliyorum. Yaptığımız değerlendirmeler neticesinde bu olayda görevden alınmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.

Yazının Devamı

Bodrum havası

1 Ağustos 2002

***Arkadaşımız Örsan Öymen bundan 15 yıl önce Bodrumda kalp krizi geçirmiş, bir gece orada yatırıldıktan sonra karayoluyla İzmire taşınmış, sağlık imkânlarının yetersizliğinden kurtarılamamıştı. Bodrum artık Muğlanın hastane yönünden en donanımlı ilçesi. Biz oradayken özel "Üniversal Hastanesi"nin birinci kuruluş yıldönümü kutlanıyordu. Hastaneler Kralı Azmi Ofluoğlu 20 milyon dolar yatırımla kurmuştu hastaneyi. Birkaç hafta içinde anjiyo ve kalp merkezi de faaliyete geçecekti. Yoğun bakıma "Örsan Öymen"in adı verilmişti. Türk Tabipler Birliğinin verdiği fiyatlar uygulanıyor, hastanede her türlü tedavi yapılıyordu. Ayrıca biri devlet diğeri özel, iki hastane daha vardı Bodrumda. Karada ölüm yoktu artık. Yarım yüzyıl önce küçük bir köy olan Bodruma şimdilerde Bodrum Cumhuriyeti adı verilmesi pek de sebepsiz değil. Artık öyle her elini kolunu sallayan Bodruma giremiyor. Girmek için hem yürek hem cüzdan lazım. Örneğin havaalanından Bodrumun merkezine 35 kilometrelik mesafenin taksi ücreti 45 milyon lira... Taksimetre İstanbulun tam iki katı hızla çalışıyor. Bir kutu diyet kola İstanbulda 750, Bodrumda 1 milyon TL... Fiyatlar astronomik. Ne var ki esnaf yine de mutsuz... Turist

Yazının Devamı

Bodrum havası

1 Ağustos 2002


<#comment>Yarım yüzyıl önce küçük bir köy olan Bodrum’a şimdilerde Bodrum Cumhuriyeti adı verilmesi pek de sebepsiz değil. Artık öyle her elini kolunu sallayan Bodrum’a giremiyor. Girmek için hem yürek hem cüzdan lazım. Örneğin havaalanından Bodrum’un merkezine 35 kilometrelik mesafenin taksi ücreti 45 milyon lira... Taksimetre İstanbul’un tam iki katı hızla çalışıyor. Bir kutu diyet kola İstanbul’da 750, Bodrum’da 1 milyon TL... Fiyatlar astronomik. Ne var ki esnaf yine de mutsuz... Turist sayısı artarken esnafın geliri sürekli azalıyormuş. Sebep malum... Şu meşhur "Her şey dahil" sistemi...
***
Arkadaşımız Örsan Öymen bundan 15 yıl önce Bodrum’da kalp krizi geçirmiş, bir gece orada yatırıldıktan sonra karayoluyla İzmir’e taşınmış, sağlık imkânlarının yetersizliğinden kurtarılamamıştı. Bodrum artık Muğla’nın hastane yönünden en donanımlı ilçesi. Biz oradayken özel "Üniversal Hastanesi"nin birinci kuruluş yıldönümü kutlanıyordu. Hastaneler Kralı Azmi Ofluoğlu 20 milyon dolar yatırımla kurmuştu hastaneyi. Birkaç hafta içinde anjiyo ve kalp merkezi de faaliyete geçecekti. Yoğun bakıma "Örsan Öymen"in adı verilmişti. Türk Tabipler Birliği’nin verdiği fiyatlar uygulanıyor,

Yazının Devamı

Çelişen emirler

21 Temmuz 2002


<#comment>Dr. Kent Keith’in, "Kendi içinde çelişen emirler" adlı tablosu...
1. İnsanlar mantıksızdır, nedensiz hareket eder ve bencildir.
Yine de onları sevin.
2. Eğer iyilik yaparsanız insanlar sizi açığa vurmadığınız bencilce güdülere sahip olmakla suçlayacaktır. Siz yine de iyilik yapın.
3. Eğer başarılıysanız, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar edinirsiniz. Siz yine de başarı kazanın.
4. Bugün yaptığınız iyilik yarın unutulacaktır. Siz yine de iyilik yapın.

Yazının Devamı

Basket günleri...

20 Temmuz 2002


<#comment>İstanbul hoş bir spor ve kardeşlik gösterisine sahne oldu... Türkiye ve Yunanistan’dan 50’ye yakın genç basketbolcu, Stojkoviç, Hidayet, İbrahim Kutluay, Mirsad Türkcan gibi yıldızların hocalığında şenlikli bir basketbol kampı yaptılar. Bu arada uyuşturucuya karşı ders ve nasihatler de aldılar.
Geçen yıl İtalya’da yapılan kampın bu yıl İstanbul’da düzenlenmesine Birleşmiş Milletler Viyana Uyuşturucuyla Mücadele Ofisi Başkan Yardımcısı Büyükelçi Sumru Noyan önayak olmuştu. Konuyla ilgili haberlerde Sumru Noyan’ın adı hep ıskalandı.
Kendisine o hakkını teslim edelim...

*Hayatın trajedisi şudur; çok çabuk yaşlanır, çok geç akıllanırız. B. Franklin Ateşli silahlar yasasında değişiklik yapıldı... Silah taşıma izni şu mesleklere de verildi:
"... Devlet Denetleme Kurulu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet Kurulu, Türk Telekomünikasyon Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Kamu İhale Kurulu, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun başkan ve üyeleri."

Yazının Devamı