Otodan kim çıktı?

4 Ekim 2000


       Anadolu Ajansı muhabirlerinden Asiye Bendon, geçtiğimiz pazar akşamı altında arabası, yanında oğlu, Çankaya'dan Oran'a doğru gidiyordu... Tam Milli Savunma Bakanlığı lojmanlarının önüne gelmişti ki olan oldu.. Ne olduğunu arkadaşımızdan dinliyoruz:
       - Bir süredir beni, neredeyse arka tamponuma değecek kadar yakın mesafeden takip eden jeep'in sürücüsü, tam burada aniden gaza bastı, yanımdan rüzgar gibi geçti... Geçerken de benim dikiz aynasını paramparça etti. Ben, adamın, biraz ileride arabasını sağa çekip özür dileyeceğini, bu arada hasarı da tazmin etmeyi önereceğini bekliyordum ama hiç öyle olmadı. Adam yaptığı kazayı görmesine rağmen gaza basarak kaçmaya başladı. Tabii ben de peşine takıldım. Sonunda Oran lojmanlarında, evinin önünde durunca yakaladım. Direksiyondan kim çıksa beğenirsiniz? TBMM eski Başkanı, eski Bakan, Cumhurbaşkanı Demirel'in başdanışmanı Hikmet Çetin!... Kendisine o kızgınlıkla, beni az kaldı öldürüyordunuz beyefendi, üstelik de kaza yaptıktan sonra kaçmaya kalktınız, bu size yakışıyor mu, diye sitem edince bana verdiği yanıt aynen şu oldu:
     &nbs

Yazının Devamı

CHP'den beklenen

3 Ekim 2000


      Deniz Baykal, siyasetteki git gellerine bir yenisini ekledi, tekrar genel başkanlık koltuğuna oturdu. Çünkü ondan iyisi bulunamadı. Aslına bakarsanız daha iyisini arayacak fırsat ve ortam da yaratılamadı...
       Bugün için söylenecek tek şey kaldı: Hayırlı uğurlu olsun... Bundan sonra CHP'lilere düşen bu yönetime omuz vermektir. Tabii körü körüne bir omuz verme değil aynı zamanda yönetimi denetlemek ve CHP'yi iktidar partisi olmaya zorlamak görevleri de vardır.
       Bugün iktidarda, halka verdiği vaatleri unutmuş ve koltukta kalabilmek için ülke yönetimini tamamen IMF ve dış güçlere teslim etmiş iki parti var: DSP ve MHP... Üçüncü parti ANAP'ın tek amacı iktidarın nimetlerinden yararlanmaktır. Muhalefetteki iki partiden FP kendi yarattığı sorunları çözmekle vakit geçirmekte, DYP bütün inandırıcılığını yitirmiş bulunmaktadır...
       Siyasette umutları diriltecek, laikliği, demokrasiyi, temiz toplumu, şeffaf devleti, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını yürekten savunacak bir partiye ihtiyaç var. Bu parti köklü tarihi, ilkeleri ve

Yazının Devamı

Anılara elveda

1 Ekim 2000


      Enis Batur'un Newyork izlenimlerini anlattığı "Amerika büyük bir şaka Sevgili Frank ama ona ne kadar gülebiliriz" adlı yeni kitabında şu bölüm çok ilginç... Bir düğün yemeğinde tesadüfen 70 yaşlarında, alımlı, zarif bir hanımefendinin yanına oturmuş Enis Batur... Bir ara, "görevli fotoğrafçı" yanaşmış masaya... Birkaç görüntü alacakken o hanımefendi kesin bir üslüpla karşı çıkmış ve Batur'a dönüp "geçen yıl bütün fotoğraflarımı yok ettim efendim" demiş "yenilerini ne yapayım şimdi?".
       Yaşarken bütün fotoğraflarını yok etmiş kimseyle karşılaşmamış o güne dek Enis Batur.. Sebebini sorduğunda aldığı yanıtı şöyle aktarıyor:
       "Kocası ölmüş, çocukları evlenip çoktan yanından ayrılmış; geçmişini anımsamak, yeniden zihninde kurmak, ona belleğinde gereğinden fazla yer açmak istememiş; kendisi öldüğünde nasıl olsa dert kaynağı oluşturacağı kanısındaymış hayatına ait fotoğrafların, onları yok etmiş rahatlamış. Daha derinlerde bambaşka gerekçeleri de olabilir şüphesiz o hanfendinin , ola ki bunlardan tanımadığı birine sözetmekte yarar görmemişti..."
   &nb

Yazının Devamı

Baykal tartıda...

30 Eylül 2000


       Olağanüstü kurultaya bir gün kala CHP Genel Merkezi'ni dolaşan arkadaşımız Fahrettin Fidan kat ve koridorlardaki manzarayı aktarıyor:
       - Aynen önceki kurultaylardaki gibi... Yine büyük bir kalabalık.. Yine yoğun bir kulis faaliyeti... Genel başkan şu isim mi olsun, bu isim mi? Ben seni desteklersem sen de beni destekler misin? Parti Meclisi'ne sizden kaç kişi alalım, bizden kaç kişi?
       Arkadaşımız olmayanları da şöyle sıralıyor:
       - Ne bir ideoloji tartışması ne parti programı görüşmesi ne de ülke sorunlarına ilişkin en küçük bir sohbet...
       Adını vermek istemeyen bir Erzincan delegesinin sözlerine kulak verelim:
       - Son seçimde Erzincan'da CHP yüzde 22 oy aldı. Birinciliği yarım puanla MHP'ye kaptırdık diye üzüntümüzden, utancımızdan günlerce sokağa çıkamadık. Ama buraya geldik, partiyi yüzde 8.5'a düşüren kişiyi yeniden seçmeye çalışıyoruz. Dünyada böyle bir sol parti daha var mıdır?

Yazının Devamı

Komplo hazırlığı

29 Eylül 2000


       Arkadaşımız Fikret Bila'nın dünkü manşet haberine göre KHK krizi sonrası DSP kurmayları (malum bunlar iki kişi, biri erkek biri dişi) şu değerlendirmede bulunmuş:
       "Demirel formülü tıkanınca Sezer tercihi hataydı. Bu tercihte MHP'nin Çankaya'ya talip olması etkin rol oynadı..."
      Sezer tercihi Ecevit'lere göre hataydı gerçekten. Dolayısıyla Ecevit'leri seçmekle hata ettiklerini düşünen milyonlar açısından çok isabetli oldu.
       Kurmaylar (iki kişi) ayrıca demiş ki:
      - Sezer'in Çankaya'daki çevresinin CHP'li olduğu anlaşılıyor. CHP bu sayede Çankaya'da muhalefet yapma olanağına kavuşmuş görünüyor...
       Bu sözler "kurmaylar"ın aynı zamanda ne kadar tehlikeli olabildiklerini gösteriyor. Çankaya'ya Anayasa'ya açıkça aykırı kararname gönderiyorlar. Doğal olarak geri çevrilince Cumhurbaşkanı hakkında dedikodu üretiyorlar:

Yazının Devamı

Kaça satıldık?

28 Eylül 2000


       Dünya Sağlık Örgütü (WHO), iki yıldır uluslararası bir "Tütün Kontrolü Çerçeve Anlaşması" üzerinde çalışıyor. Bu anlaşma dünyanın ilk uluslararası halk sağlığı yasası olacak... Amaç, uluslararası planda sigara reklamları ve kaçakçılığını çözmek...
       Tabii, sigara tekelleri de bu anlaşmanın suya düşürülmesi için yoğun lobi yapıyor. Türkiye sigara reklamlarını yasaklayarak bu alanda örnek olmuş ülkelerden.. O yüzden sigara tekelleri Türkiye üzerinde özellikle çalışıyor. Geçen Mart ayında Cenevre'deki görüşmelerde Türk delegasyonunun RJ Reynolds firması tarafından markaja alındığını duyurmuştuk.
      RJ Reynolds yaz aylarında bizden kimi gazetecileri gruplar halinde Cenevre ve Japonya'ya geziye götürdü. Onlara tütün ve sigaranın faydalarını anlattı!.. Lobi faaliyetleri elbette bizlerin görmediği alanlarda da sürüyor. Saman altından duman yürüyor...
       Ve ABD'de yayımlanan "Legal Times"ın 11 Eylül sayısında göze ilginç satırlar çarpıyor...
       Cenevre'de 12 - 21 Ekim tarihlerinde Tütün Kontrolü

Yazının Devamı

Kasaba oyunları...

27 Eylül 2000


       Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, enerji tasarrufu amacıyla Bakanlar Kurulu'nda bir dizi öneri sıralıyor... İçlerinden biri de...
      "Büyük oranda elektrik tüketen zarardaki kamu kuruluşlarını; mesela İskenderun Demir Çelik'i, Seydişehir Alüminyum'u kapatalım veya üretimlerine ara verelim..."
       Adı geçen iki işletmede de Özçelik İş Sendikası örgütlü... Sendika başkanı Recai Başkan'a Ersümer'in önerisi hakkında düşüncelerini soruyoruz... İlginç bilgiler aktarıyor:
       - Seydişehir, yılda 1.1 milyar kwsaat ile "fazla" enerji tüketen kuruluşlar arasında, orası doğru.. Ancak zararda değil karda olan bir kuruluş... Yılda 7 trilyon kar ediyor ve ülkede alüminyum piyasasının can damarı.. 1000 dolayında küçük ve orta işletme hammadde ihtiyacını oradan karşılıyor. Hal böyleyken "enerji tasarrufu" gerekçesiyle devre dışı bırakılması akıl ve mantıkla izah edilemez...
      - Peki İskenderun Demir Çelik.. Onun durumu nedir?
       - İsdemir bu yıl içinde 676 milyon kwsaat

Yazının Devamı

CHP'nin profili

26 Eylül 2000


      Altan Öymen'in genel başkanlığı sırasında CHP'de üye kayıtları yenilendi. Genel başkan adaylarından Profesör Hurşit Güneş yeni üyelerin açıklanan yaş üzelliklerini değerlendirmiş. Okuyalım:
       "CHP üyelerinin sadece yüzde 2.9'u 18 - 25 yaş grubunda... Oysa bu yaş grubunda ülke nüfusunun yüzde 25'e yakını bulunuyor. Üyelerin yüzde 19'u 35 yaşının altındaymış. Oysa bu yaş grubunda seçmen nüfusun 37'ye yakını bulunuyor. Yani tam iki katı!.. Üyelerin yüzde 12'si 61 yaşının üstündeymiş. Oysa bu yaş gurubunda nüfusun sadece yüzde 7'si bulunuyor. Üyelerin yüzde 31.5'u da 51 yaşının üstündeymiş. Oysa bu yaş gurubunda nüfusun sadece yüzde 25'i bulunuyor. Sonuç... Ülkenin en ilerici, en dinamik partisi olduğunu iddia eden CHP yaşlı bir parti haline gelmiş. Nitekim üyelerin en yaygın meslek gurubu (yüzde 16.8'le) emekliler!.. Üyeler arasında serbest meslek sahibi olanlar yüzde 12.4, işçiler ise sadece yüzde 11.7... Partide öğrenci kadar bakkal var: Her ikisi de yüzde 0.2'şer..."
       Sonuç... CHP yaşlanmış.. Gençleştirilmesi gerekiyor...

Gezelim, görelim (2)
  &nb

Yazının Devamı