Aklamatik Meclis!

26 Mayıs 2000


İstanbul - Kurtköy Havaalanı ihalesinde görevini kötüye kullandığı iddia edilen Mesut Yılmaz, TBMM Soruşturma Komisyonu tarafından suçsuz bulunarak aklandı. Arkadaşımız Fahrettin Fidan, Komisyon üyesi DYP Burdur milletvekili Mustafa Örs'e sordu:
- Mesut Yılmaz hakkındaki iddialar neydi?
- İddia, Kurtköy Havaalanı ihalesi için hazırlanan protokol hükümlerini dikkate almadan ihaleyi Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nden (DHMİ) alarak NATO ENF Dairesi tarafından gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle görevini kötüye kullanmak, işin daha pahalıya yapılmasına neden olmaktı.
- İş sizce daha pahalıya mı yapıldı?
- Rakamlar ortada... Kurtköy'ün benzeri Çarşamba Havaalanı'nı DHMİ 24 trilyona maletmiş ve işi bitirmiş. Henüz inşaatı devam eden Kurtköy'e şimdiye kadar harcanan para ise 43 trilyon lira...
- Bu rakamlar ortaya konduğunda Komisyon Başkanı ve iktidar partilerine mensup komisyon üyelerinin tepkisi ne oldu?

Yazının Devamı

Seyirci hakları...

25 Mayıs 2000


      Mehmet Gündüz, emekli TRT yapımcısı... Uzun yıllar TRT radyolarında kültür - sanat, müzik - eğlence ve köy programları yapmış... Fikir babası olduğu ve şu aralar hayata geçirmek için uğraş verdiği bir girişimi haber veriyor:
       - Seyirci ve Dinleyici Haklarını Koruma Derneği'nin kuruluş çalışmalarını yürütüyoruz...
      - Hareket noktanız?..
       - Birçok alanda "tüketici" örgütlenmeleri var. Ama radyo - TV yayınlarının doğal tüketicisi olan geniş kitle içinde böyle bir örgütlenme yok. Bu açığı kapatacağız...
      - Böyle bir ihtiyaç var gerçekten de...
       - Bakın, TRT için söylenen bir laf vardı: "Devletin tek sesli kanalı" denirdi. Özel TV'ler kurulduğunda ben de "Ne iyi" demiştim, "rekabetçi ortamda kalite giderek artar!" Ama maalesef bu gerçekleşmedi. TV kanalları birbirlerine alternatif olacaklarına birbirlerinin kopyası olmaya çalışmak gibi anlaşılmaz bir eğilim içindeler. Daha farklı beğenilere sahip kesimler ve farklı talepler olabileceğini hesaba

Yazının Devamı

G.Saray'a yardım...

24 Mayıs 2000


       GS Kulübüne 25 milyon dolar devlet yardımı verileceği haberleri üzerine Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı taraftarlardan tepki yağıyor. E mail adresimize her biri mantıklı cümlelerle kaleme alınmış, etkileyici mesajlar geliyor...
       Genelde diyorlar ki... Ülkemiz ağır bir deprem geçirdi. Nüfusun yarıdan çoğu açlık sınırının altında yaşıyor. Devlet hazinesindeki para öncelikle ihtiyaç alanlarına kaydırılmalıdır. Vergi veren vatandaşın parası haksız rekabete yol açacak şekilde kullanılmamalıdır...vs.. vs...
       Bu tepkiler yerinde midir, değil midir, tartışmak istemiyoruz.
       Fenerbahçe'ye Dereağzı'nda bedelsiz olarak verilen yüzlerce dönüm toprağın değeri ne kadardır? Ona da bakmak gerekir. Ama bakmıyoruz... Bir başka üzüntüyü dile getirmek istiyoruz... Ne midir o?.. Galatasaray'a verilecek 25 milyon dolar için ayağa kalkan insanlarımızın, geçen yıl içi boşaltılan bankalarda Türk halkının 5,5 milyar doları battığında kılını kıpırdatmamış olması... Bu insanlarımız 25 milyon doların üzerindeki hırsızlık ve yolsuzluklarda aynı gayretle

Yazının Devamı

Terim haklı da...

23 Mayıs 2000


       Hoş olmadı... Son gösteri Galatasaray'a yakışmadı... Binlerce insan stada, milyonlarca insan televizyonların başına toplanmış... Avrupa fatihini son lig maçında alkışlayacak, sevinç ve coşkusunu paylaşacaklar. Bu durumda bir takım ne yapar, ne eder, futbola benzeyen bir futbol oynar. Seyircisine son bir temaşa yaşatır. Lig sonuncusu önünde bu duruma düşmez. Büyük zaferine dedikodu bulaştırmaz. Sahada bir Telsim reklamı. Takım Telsim'in kardeş kuruluşu İstanbulspor'la oynuyor. Cem Uzan'ın G.Saray'a bir futbolcu alacağı söylenti olarak ortada dolaşıyor. Ve maç İstanbulspor'un kendi kalesine attığı golle berabere sonuçlanıyor. İstanbulspor kümede kalıyor. G.Saray'ın oynamayacağı varsa bile bu maçta oynamalıydı. Hoş olmadı...
       xxx
      Fatih Terim Galatasaray'dan ayrılmak istiyor. Terim haklı. Örneğin bakınız Beşiktaş'a... Transfere GS'dan fazla para harcamış. Kupa maçlarından para kazanmamış. Yine de maddi sıkıntı yok kulüpte. G.Saray üç kupada dövüşüyor. Hepsinde şampiyon. Beşiktaş'dan fazla olarak dünyanın parasını kazanıyor.

Yazının Devamı

Çocukluktan kaçış

21 Mayıs 2000


       Çocuk eğitiminin inceliklerini "çocuk dünyası"nın derinlikleriyle birlikte değerlendiren birbirinden güzel kitaplar yayımlıyor Beyaz Yayınları... Onlardan biri...
      John Holt'un kaleminden "Çocukluktan Kaçış..."       - Çocuklar büyüklerin tutumları nedeniyle en güzel dönem olan çocukluğu "kaçılacak" bir süreç olarak görürler, diyor Holt...       Ebeveynler için "başyapıt" niteliğindeki kitaptan bir küçük alıntıyı dikkatlere sunalım:
       (..) Onlara nazik davranmaya çalışarak işe başlayabiliriz. Bu, güçlü ve kaba olanlara `hizmetkar', zayıf olanlara `hükmedici' bir şekilde davranılması gerektiğini zannedenler veya çocuklara yalnızca bir sevgi nesnesi ya da en sevdikleri köpekleri ya da kedileriymiş gibi davrananlar için çok zor olacaktır. Nazik olabilmek için herşeyden önce karşımızdaki insana değer vermeli ve onun benliğine saygı duymalıyız. Ona belirli bir resmiyetle yaklaşmalı ve ona nasıl davranmamız gerektiğini öğrenene kadar bunu korumalıyız. Onun salt fiziksel değil duygusal yaşamına da

Yazının Devamı

Çankaya'ya öneri

20 Mayıs 2000


       Arkadaşımız Bilge Egemen'in Diyarbakırlı Süleyman Çiftçioğlu ile yaptığı röportajı birkaç gün önce gazetemizde okumuş olmalısınız. Süleyman yıllardır dünya liderlerine mektup yazıyor, yazdığı mektuplara da birkaç istisna ile yanıt alıyormuş.
       Aslında artık bu kadar zorlanmaya, kağıda, kaleme, pula da gerek yok.
       İnternette "White House" sitesine girerseniz göreceksiniz.
       Başkan Clinton'un ve eşi Hillary'nin orada e mail adresleri mevcut. Clinton'lara dilediğiniz anda elektronik mektup (e mail) gönderebiliyorsunuz. Bu mektuplar sekreterlikte inceleniyor. Uygun ve mantıklı görünenler Clinton'lara sunuluyor. Onların yanıtı da e mail yoluyla değil... Posta mektubuyla adresinize gönderiliyor.
       İster Uganda'dan e mail çekin... İster Nairobi'den... E mail notunuza yanıt alabiliyorsunuz...
       Tabii Clinton'a e - mail notu çekip cevap alabilirsiniz.. Ama kendi başbakanınız Bülent Ecevit'e mektup gönderip yanıt almanız mümkün değil. Çünkü DSP internete

Yazının Devamı

Rüya tabiri...

19 Mayıs 2000


Fatih'ten Zafer:
...Rüyamda Galatasaray UEFA Kupası'nda şampiyon oluyor... Maçı Kopenhag'da izledikten sonra kupayı alan futbolcuları alkışlıyor ve derhal Arsenal takımının soyunma odasına gidiyorum. Teknik Direktör Arsen Wenger'in yanına yaklaşıp:
- Yahu hocam, diyorum, maçtan önce bizim Asya futbolu oynadığımızı söylemiştiniz. Bu müthiş tespite ve Galatasaray'ın aldığı sonuca göre, Asya futbolu Avrupa futbolundan ilerde, diyebilir miyiz?
Kem küm ediyor Wenger... Devam ediyorum:
- Gerçi siz İngiliz değilsiniz ama, onların sömürgecilik ruhundan kaynaklanan kibirli ve ABD dışında her ülkeye yüksekten bakan tavırları size de mi sirayet etti?.. Öyleyse, futbol deyimiyle, bu bakış açısı biraz sakat değil mi?..
O sırada BBC muhabiri geliyor yanımıza... Bana dönerek:

Yazının Devamı

ABD çilesi!..

18 Mayıs 2000


       Ne çetrefil sorunlar var yaşamda. Buyrun birine daha.. Ankara'da zaman zaman elektrikler kesiliyor. Sonra geliyor. Ancak Paris Caddesi'ndeki konutların elektriği daha saatlerce gelmiyor. Paris Caddesi sakinleri saatlerce elektriğin gelmesini bekliyor. Kimi zaman her taraf ışıl ışılken elektrik sadece Paris Caddesi'nde kesiliyor. Ve arıza saatlerce giderilemiyor. Nedir bu gariplik? Paris Caddesi sakinlerinden Sadık Gökçe'nin yakınmasına kulak verelim:
      - Bizim caddedeki kesintilerin öteki semtlere göre çok daha uzun sürdüğünü görünce meselenin nedenini araştırdım. Meğerse bizim caddeyi besleyen trafo, caddemizin başındaki ABD Büyükelçiliği'nin arazisi içindeymiş. Trafonun anahtarı büyükelçiliğin bekçisinde olduğu, özellikle gece meydana gelen arızalarda TEK yetkilileri ya büyükelçilikten kolayca içeriye giriş izni alamadıkları ya da izin aldıklarında bekçiyi yerinde bulamadıkları için arızayı onarmakta gecikiyorlarmış. Şikayetimi ilettiğim TEK yetkilileri, çevrede trafoyu yerleştirecek boş alan bulamadıklarını, bu nedenle de trafonun ABD Büyükelçiliği'nin bahçesinde kalmaya devam edeceğini

Yazının Devamı