Ekonomik sevinç!

6 Ağustos 1998

       Asya ülkelerindeki ekonomik krizin Türkiye'de hissedilmemesini çoğunluk ekonomimizin sağlamlığına bağlamıştı... Derken bu sevincimiz de kursağımızda kaldı. Profesör Korkmaz İlkorur AD Business adlı dergide (başlığı yanıltmasın; dergi Türkçe) diyor ki:
      - Türkiye ekonomisinde Asya Krizi'ni yaratan sorunların hepsi mevcut. Bizi bu ülkelerinden farklı kılan tek şey sıcak paranın olmaması. Bu nedenle Türkiye'nin Asya Krizi'nden doğrudan etkilenmesi mümkün değil. Bunu bazıları büyük bir başarı gibi gösteriyor ve övünüyor. Oysa durum hiç de o kadar parlak değil. Şu aşamada Türkiye'de çıkabilecek tek kriz türü 1994 yılında hükümetin yarattığı gibi bir krizdir.
       Anlaşıldığı kadarıyla bizim bu krizden etkilenmeyişimiz, bankalarda parası olmayan bir garibanın bankaların batmasından etkilenmemesi gibi birşeydir. Sevindiğimiz şey bankaya para koyamayacak kadar fakir oluşumuzdur.

       İnsan Hakları Derneği avukatları Akın Birdal suikasti ile ilgili davanın yargıcını eleştirmişler. Hakim Karadeniz'in mağdura "Sen", suikast sanığına

Yazının Devamı

Uçağı bile yok!

5 Ağustos 1998

       Haber dünkü Milliyet'in dış haberler sayfasında yer aldı...
       O İngiltere ki, dünyanın en güçlü, en zengin 10 ülkesinden biri... Kişi başına düşen milli gelir, bizdekinin 9 katı...
       Ama başbakanının bir özel uçağı bile yok.
       Ne talihsiz bir adammış şu Blair!
       Boğazına kadar iç ve dış borca batmış... Nüfusunun yarısı karnını doyurmakta güçlük çeken... İhracatı komik... Parası pul... Bir ülkede Başbakan olsaydı acaba böyle bir sorunu olur muydu?..

       Hatırı sayılır bir uzman; G. Galco, sosyalist ülkelerdeki özelleştirmelerde devlet kuruluşlarının giderek daha büyük ölçüde kara veya kaynağı belirsiz para sahiplerinin eline geçmesini olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyor ve:

Yazının Devamı

Cehalet trafiği

4 Ağustos 1998

       Trafik kazalarında her gün en az 20 kişi ölüyor... Bunun iki katı masum insan yaralanıyor, sakat kalıyor... Daha kötüsü... Trafikte can vermek neredeyse olağan hale geldi. Ne İçişleri Bakanı ve hükümet kendini bu ölenlerin sorumlusu olarak görüyor, ne trafik önlemleri sıkılaştırılıyor, ne insanlar yetkilileri sıkıştırmak için çaba harcıyor...
       Bir ülkede trafik kazalarının çokluğu neyin göstergesidir?
       Cehaletin...
       Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün "Felaketler Raporu"na göre, çeşitli ülkelerdeki kaza oranı o ülkelerin gelişmişlik oranıyla doğrudan ilgilidir.
       Gelişmiş ülkelerde araç sayısı daha çok olmakla birlikte kaza daha az.. Çünkü o ülkelerde emniyet kemeri ve yol güvenliğiyle ilgili kurallara azami dikkat ediliyor. Kontrol sıkı. Cezalar ağır. Bu yüzden kaza az...
       Örneğin Habeşistan'da her 10 bin araca yılda 190 ölüm düşerken, araç sayısı çok daha yoğun olmasına rağmen Avustralya'da 10 bin araca yılda iki ölüm düşüyor.
  &n

Yazının Devamı

Bilim kursu...

2 Ağustos 1998

       Kapının önünden bizim Musa Ağacık geçiyordu.. Dönüp bakınca bizi elimizde kitapla gördü:
      - Abi kitap mı okuyorsun?
       - Evet...
      - Ne okuyorsun?
       - Astronomi...
      - Astronominin nesi?
       - Astronominin kendisi... Bugünlerde TÜBİTAK'ın popüler bilim dizisinden çıkardığı kitapları okuyorum. Dünya ve uzay hakkında çok şey öğreniyorum...

Yazının Devamı

Rüya tabiri...

1 Ağustos 1998

       Yeniköy'den Şadi:
       Rüyamda kayınvalidem hastalanıyor ve kendisini derhal hastaneye kaldırıyoruz...
       Acil Servis'te ilk müdahaleyi yapan doktor durumun ciddi olduğunu belirtip hastanın vakit geçirmeden ameliyat edilmesi gerektiğini söylüyor...
       Hanım feryatlarda... Doktora dönüp:
      "Sevgili kayınvalidemin hayatını kurtarmak için tıbbın bütün olanaklarını kullanın lütfen doktor bey," diyorum. "Ben kayınvalidesiz yaşayamam..."       Ameliyata giriyorlar... Saatler boyu süren bir bekleyişten sonra tekrar yanımıza gelen doktor acı haberi iletiyor:       "Maalesef kurtaramadık..."       Üzgün bir şekilde hastaneden ayrılıp eve gidiyoruz...       Ertesi gün cenaze ve defin işlerini halletmek için gerekli işlemlere başlıyorum... İlk önce tabutçuya gidip ölçülere göre bir tabut ısmarlıyorum.. Ardından Belediye'ye uğrayıp rahmetli kayınvalideme

Yazının Devamı

CHP 4 ay ilerde!

31 Temmuz 1998

      Deniz Baykal önceki gün yaptığı grup konuşmasında Mesut Yılmaz'la erken seçim anlaşması yapmalarındaki isabeti övdü. ANASOL liderlerinin 4 ay sonra aynı kararı almalarını: "CHP onlardan 4 ay ilerde" diye yorumladı.
       Herhalde çok kişi bu merakı paylaşıyor. Baykal - Yılmaz anlaşmasının CHP'ye yarar değil aksine zarar taşıdığını söyleyen bir CHP'li dostumuz ekliyor:
      - Deniz Bey önümüzdeki Nisan'da seçim yapılması karşılığında muhalefet hakkından vazgeçti. Seçimin o tarihte veya birkaç ay sonra yapılması bize birşey farkettirmez. Ama muhalefet yapmaktan vazgeçmiş olmamız hem ülkeye hem partimize çok şey kaybettiriyor. Deniz Bey yok yere kendi kendini hareketsizliğe mahkum etti bence...
       Bir okurumuz seçim acelesinin anlamını bir türlü çözememiş. Soruyor:
      - Bir seçimde büyük ihtimalle Fazilet birinci parti olacak, ülke bir FP - DYP koalisyonunun yönetimine girecektir. Acaba seçim acelesi bunun için midir?
       Aynı okurumuz devam ediyor:
 

Yazının Devamı

Banka sohbeti...

30 Temmuz 1998

       Egebank yönetimi önceki akşam Boğaz'da düzenlediği tekne turunda gazetecileri ağırladı. Bankanın yeni Genel Müdürü Esat Erkuş, gezi boyunca masaları dolaşıp hedeflerinden söz etti, bankacılık sektörüyle ilgili ilginç bilgiler aktardı. İşte dikkat çekici anlatımları:
       - Bankalardaki mevduatın yüzde 70'i maalesef Ankara, İstanbul ve İzmir'de. Ben Doğu'daki 20 şubede topladığım mevduatı İstanbul'da sadece bir şubede topluyorum. Öte yandan daha global düşünürsek; Türkiyede tüm bankacılık sektöründeki toplam 68 bankanın aktif brütlerini topladığınızda 100 milyar dolar eder. Bankacılık sektörümüzün büyüklüğü bu. O kadar komik bir rakam ki bu; Deutche Bank'ın aktif brütünün ancak dörtte biri, Commerce Bank'ın aktif brütünün ise ancak yarısı ediyor. Geçenlerde İsviçre'de bir fon yönetim şirketiyle görüştüm. Sadece 38 kişi çalışıyor. Cenevrede küçük bir binaları, Zürih'te de bir büroları var. Ama 94 milyar doları yönetiyorlar. Yani neredeyse Türkiye'deki tüm bankaların toplam büyüklüğü kadar...
       Bu arada sık sık "hizmet dışı" kalan Bankamatik'ler hakkında ilginç bir

Yazının Devamı

Centilmene ödül

29 Temmuz 1998

       Milliyet ve Tekofax - Panasonic işbirliğiyle düzenlenen "Türk Futbolunda Centilmenlik Oscarları" ödül töreni Esma Sultan Yalısı'nda yapıldı. Geçen sezon içinde en az 25 maçta forma giyip hiç kırmızı kart görmeyen (6 tanesi de bir tek sarı kartla sezonu tamamlayan) futbolculardan oluşan "Centilmenler karması"nın açıklandığı gecede İstanbulspor da "En centilmen takım" olarak ödüllendirildi. Arkadaşımız Aydın Arıcıoğlu tören sürerken konuklar arasında "centilmenlik dışı" durumlar üzerine küçük bir soruşturma yaptı. Aldığı yanıtlar:
      Aydın Kızılırmak (Zorlu Holding - Ürün sorumlusu): Maçlara genellikle alt eğitim ve gelir grubundan insanlar gidiyor. Bu heyecanlı insanlar incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden dolayı mantığı bir kenara bırakabiliyorlar. Ama asıl olarak bu tür tatsızlıklar özellikle kulüp başkanlarının demeçlerinden, medyanın da buna çanak tutmasından kaynaklanıyor.
      Oğuz Dizer (Fanatik gazetesi yazarı): Kültür düzeyi yüksek olan futbolcular, sahada ve saha dışında üst düzey davranışlar sergiliyor. Mesela Centilmenler Karması'na giren Aykut... Bugü

Yazının Devamı