Okurumuz Melih Küçükerol soruyor:- Bu işyerinde yaklaşık 15-20 kişi çalışıyor. Aralarında bir tane cani ruhlu insan olabilir ama diğerleri de sıs çıkarmadı. Hepsi cani ruhlu mu?- Bu programı yapan kanal yaklaşık bir saat boyunca vahşet görüntüler eşliğinde programını sundu ama burasının hangi firma olduğuna dair hiçbir açıklama yapmadı. O zaman vahşetten başka hiçbir amacı olmayan bu program niye yayınlandı?- Ben kendi şahsım adına bu programdan sonra ne kadar kaliteli olursa Afyon sucuğu almamaya karar verdim. Bu programın ortaya koyduğu denetimsizlik, temiz ve dürüstçe çalışan birçok sucuk imalathanesini töhmet altında bırakmıştır.- Avrupa Birliğine katılmak için Kopenhag kriterlerini kâğıt üzerinde tamamlamak yetmez. İnsanlık ve sağlık kriterlerini de yerine getirmemiz zorunludur. Bunlar Avrupanın ve uygarlığın yazılı olmayan kurallarıdır. Star televizyonunda hafta başında Afyonda bir hayvan kesimhanesinden görüntüler yayınlandı. Sucuk imalathanesinde kesime getirilen hayvanlara insanlık dışı muamale yapılıyordu. Demir çubuklarla rastgele vurulan darbeler, tekme ve yumruklar yetmemiş gibi, birisi bıçağını çekiyor ve hayvanın bacaklarını kesiyor, daha sonra da boğazına doğru bıçak sallıyordu. Helal olsun bize... Fransadan hem uçak aldık... Hem de onlara rüşvet almayı öğrettik... Ankarada Kızılay Meydanının bir köşesinde Kızılayın kan bağış aracı ve çadırı var. Ve çadırın üzerinde şöyle bir pankart:"Bağışçılara döner ekmek ikramımızdır"Okurumuz İsmail Özbek soruyor: "Pankartı oraya asanlar kan vermek gibi yüce bir görevi küçültmüyorlar mı? Yoksa bu şekilde kanın bedelini ödediklerini veya vatandaşı kan vermeye teşvik ettiklerini mi sanıyorlar?" Kan ver döner kap Newsweek dergisi Türkiyeyi "genç olmak için en iyi ülke" seçmiş! - Doğru tespit etmişler. İş yok, güç yok, gelecekten de umut olmadığı için kendini hiç sıkmadan canının istediği gibi yaşa. Bartın Makina Mühendisleri lokalinde çevreyi rahatsız edecek kadar yüksek sesli müzik çalındığı yazımıza Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya duyarlık gösterdi... Yalçınkaya gönderdiği yazıda, Çevre İl Müdürlüğü tarafından gürültü kirliliğine karşı düzenli ölçümler yapıldığını, sözü geçen lokalle ilgili olağandışı bir gürültü saptaması bulunmadığını bildirdi. Makina Mühendisleri Odası ve lokal işletmecisi okurumuz da duyarlık gösterdiler. Teşekkür ediyoruz. Bartında müzik Dünkü Cumhuriyette bir haber: AKPnin "Cazibe merkezi olacak" dediği (milletvekili) lojmanlar harabeye dönüştü. 400 villa ve 177 daireden 25i satılabildi.Haberin devamı:"Maliye Bakanının 1 yıl önce büyük bir şovla satışa çıkardığı milletvekili lojmanları elde kaldı. Unakıtan, 1 yılda 300 trilyon liradan fazla gelir elde edeceğiz. Bu proje başarılı olmazsa bilin ki bakan da başarılı olamamıştır demişti. Bugüne dek satışlardan elde edilen toplam gelir 5 trilyon 610 milyar lirayı ancak buldu."***Peki bu sonuç sürpriz mi? İşin sonunun böyle olacağı baştan belli değil miydi? Sorunun yanıtını vermek için 2003 yılının nisan ayına dönelim. Maliye Bakanının bu "dâhiyane" projesini açıkladığı günün hemen ertesinde konuyu Ankaranın ünlü emlakçılarından Salim Taşçıya sormuş, köşemizde de yayımladığımız şu yanıtı almışız:"Sitelerdeki kan ağlayan mobilya esnafı kalkacak, 360 bin dolar verip, bir vitrin bile yapamayacağı küçücük villaya taşınacak! Ya da oto tamircileriyle yan yana çalışan oto yedek parçacısı esnafı orayı bırakıp da Orana gidecek. Bütün bunlar şehrin göbeğindeki Karumda bile dükkânlar teker teker kapanırken olacak! Aklın alacağı iş mi? Reklam için El Sahafı kullansalar bu iş gene olmaz."Yetmemiş, bir de ATO Başkanı Sinan Aygüne de sormuşuz. O da:"Bu alanın tapu ve imar sorunu var, ayrıca kat mülkiyeti yok. Hiç kimse bu lojmanlara 400 bin dolar ödemez. (Bu projeden) Ancak birkaç kişi zengin olur" demiş.Geleceği sadece bir kişi görememiş. O da Maliye Bakanı Unakıtan... Arşiv unutmaz! İnsan, yüzü kızaran (ve yüz kızartıcı işler yapan) tek hayvandır. m.asik@milliyet.com.tr