Frank Gaffney sıradan biri değil... Amerikan Güvenlik Politikaları Merkezi'nin Başkanı... Rumsfeld'in yakın dostu bir neo - con... Tayyip Erdoğan'ın varmak istediği hedefe biz kibarca "Ilımlı İslam" derken Gaffney "İslamofaşist darbe" diyor. Deniz Baykal, "Erdoğan TSK'ya darbe yapıyor" dediği icin eleştirilmişti. Gaffney darbenin "Atatürk rejimini" hedef aldığını söylüyor.Gaffney yorumunda, Batı'nın İslamın yükselişini Müslüman dünyaya örnek olacağı düşüncesiyle desteklediğini... AB'nin bu yüzden Türkiye ile müzakereleri başlatma kararını aldığını... Ancak Tayyip Erdoğan'ın AB üyeliğinde samimi olmadığını.. AB sürecini sırf orduyu saf dışı bırakmak için kullandığını... Ordunun İslamofaşizmi durdurmaya çalıştığını ama AB karşıtlığıyla suçlandığını kaydediyor...Yazar, "Türkiye İslamcılığının Müslüman dünyaya model olamayacağını ABD'nin anlaması gerektiğini" vurguluyor. ABD'de hava AKP aleyhinde değişiyor...Belki de o yüzden AKP'den ABD'ye sevgi mesajları yoğunlaşıyor. Kızılcahamam kampında Abdullah Gül şöyle diyor:- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmektir!Nasıl buldunuz jestimizi! Orgeneral Büyükanıt olayı Frank Gaffney'i bayağı öfkelendirmiş... Washington Times'taki yazısında Başbakan Erdoğan'ı "İslamofaşist darbe" yapmakla suçluyor. Erdoğan, hakkındaki yolsuzluk iddialarını internette yanıtlayan Unakıtan'ı diğer bakanlara örnek göstermiş. Umarız bakanlar bunu "Götürmek serbest" şeklinde algılamaz... Karaköy - Tünel arasında çalışan yeraltı tünelinin lastiğinin patladığını duymuş muydunuz? Biz duymamıştık. Dün saat 16.00 sıralarında, vagonlar tam yarı yoldayken büyük bir patlama duyuldu. Araç durdu. Korkudan fenalık geçirenler oldu. Yolcular arasında bulunan Ersin Güneralp dostumuzun verdiği bilgiye göre... Vagonlar bir süre sonra geri geri Karaköy'e çekildi. Yolcular boşaltıldı. Ne izahat verildi, ne jetonlar iade edildi. Ama anlaşıldı ki, Tünel Allah'a emanettir. Bakım yoktur. Tehlike çoktur. Lastik patladı... İstanbul Üniversitesi'nde bugün bir Ermeni Konferansı başlıyor... Bu konferansa, geçen yıl sonlarında Bilgi Üniversitesi'nde yapılan konferansa katılan tüm öğretim üyeleri davet edildi. Ancak hiçbiri katılmayı kabul etmedi. Hilmar Kaizer, Ara Sarafyan gibi soykırım tezinin ateşli savunucuları ise katılıyor. Onlar bilim adamı, tartışmaktan kaçmıyor. Bu arada Halil Berktay'ın, Halaçoğlu ve Gündüz Aktan'la ilgili ağır deyimler kullandığı yolundaki haberleri yalanladığını kaydedelim. Berktay, birilerinin kendine ait e - mail notunu tahrif ettiğini söylüyor. Umarız öyledir... Yeni bir konferans Zaferiniz gelecek yenilgilerin tohumunu taşıyor olmasın. Güneydoğu sınırında 2 Kıbrıs büyüklüğündeki arazinin mayınlardan temizlenmesi karşılığında 49 yıllığına yabancılara ihale edilmek istendiğini geçenlerde bu sütunda dile getirmiştik. Deniz Baykal, dünkü grup konuşmasında bu konuya değinirken neler mi anlattı? Buyurun:"Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, arkadaşımız Onur Öymen'in konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken, mayın temizleme işini önce Kara Kuvvetleri ile görüştüklerini... Askerin, hem çok pahalı olduğu hem de yeni şehitler verilmesine yol açacağı endişesiyle işi kendilerinin yapmak istemediklerini... Bunun üzerine işin Maliye Bakanlığı'na devredildiğini, bakanlığın da ihale yöntemini seçtiğini söylemişti. Ancak bir iki gün sonra Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Mustafa Küçükayan'ın kendi Bakan'ını adeta tekzip eden açıklaması geldi. Açıklamada, Kara Kuvvetleri'nin mayın temizleme işini 35 milyon dolara yapabileceğini bildirdiğini, fakat paranın verilmediğini söyledikten sonra, ordu şehit verecek diye böyle bir görevden kaçmaz, denildi.İş Maliye Bakanlığı'na devredilince ne mi oldu? İki ihale açıldı ama bazı hukuki sorunlar nedeniyle ihaleler sonuçlanmadı. Şimdi yenisinin açılması bekleniyor. Bu arada bir şey daha ortaya çıktı. Hükümet bu iş için 13 Haziran 2005 tarihinde gizli bir kararname çıkarmış meğerse. Neden gizli kararname? Kimden ne gizleniyor? Bunu da bilmek hakkımız."Konuyu soruşturan Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, dünkü görüşmemizde dedi ki:- İki Kıbrıs büyüklüğünde sınır arazisi, mayın temizletme bahanesiyle 49 yıllığına kiralanıyor. 3 yılda mayınlar temizlenecek, sonra üzerinde tarım yapılacak. Tabii pek çok karanlık amaçla da kullanılabilecek. TSK devre dışı bırakılmış. İsrail kontrolündeki firmaların tetikte olduğu söyleniyor. Bence şu anda Türkiye'nin bir numaralı meselesi budur...Sahi.. Milli Güvenlik Kurulu ne diyor bu işlere? Mayına devam... Nükleer fizik hocası Profesör Tolga Yarman'ın Işık Üniversitesi'ndeki işine son verildi. Öyle bir son verme ki... Mesai günü okuluna gelen Yarman'a kapıdaki güvenlik görevlisi, sözleşmesinin feshedildiğini, o nedenle kişisel eşyalarını o gün toplayıp gitmesi gerektiğini söyledi. Yarman, Irak savaşına ve nükleer santrallara karşı çıkışıyla da tanınıyor... Yoksa sebep de bu mu? m.asik@milliyet.com.tr Yarman
