Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eskiden böyle bir sorun yoktu. Şimdi var. Neden?Sebebini iktisatçı Teoman Yazgan daha bu sorun ortaya çıkmadan yazmıştı...Nerede mi? "Kendisine Yalan Söylenen İnsanlara Mektuplar" adlı kitabının 68inci sayfasında... Bugünkü sorun Et ve Balık Kurumu Ankara Kombinasının özelleştirilme adı altında peşkeş çekilmesinden kaynaklanıyor. Kombina özelleştirilirken eski işlevini sürdürmesi için bir şart koşulmadı. Kombinayı satın alan GİMAT (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Toptancıları Derneği) adlı ortaklık tesisi söktü... Arsayı değerlendirdi! Dün Ankaranın etinin yüzde 70ini sağlayan Ankara Kombinasının yerinde bugün artık dev bir alışveriş merkezi bulunuyor...Ankaralılar da sokakta kesilmiş etleri yiyor...Yurdun diğer yanlarındaki et kombinalarının kaderi de aynı oldu...Çünkü özelleştirme ülke tarım ve sanayiinin daha verimli çalışmasına yönelik değil, kimi kişi ve kuruluşları zengin etme amacına dönük yapıldı.Ankaralının kaçak et yemesi "kader" değil, olağan sonuçtur... Hürriyetin Ankara baskısında Yelda Ataç imzalı kocaman bir haber... Haberde: "Ankarada tüketilen etlerin en az yarısının denetim dışı yani kaçak et olduğu... Başkentlilerin sofralarına sokak ortasında kesilen denetim dışı sağlıksız etlerin ulaştığı... vs..." anlatılıyor... Gemilerin çoğu bir insan yüzünden batmıştır, deniz yüzünden değil. Özdemir Asaf ABD Genelkurmay Başkanı Myers: "Türkiyeyle evli çiftler gibiyiz" demiş. Peki damat kim, gelin kim? Osman Ersöz İstanbul Mahmutbeydeki Milliyet, Kanal D ve CNN Türk binalarına gelen ve giden araçlar ana yola çıkmak için dar bir köprü altı geçidini kullanıyor. Bölgenin trafiği yoğun. O yüzden her akşam köprü altı tıkanıyor. Bir trafik cehennemi yaşanıyor. Kimi zaman trafik ekibi gelip (çoğunlukla hatırlı bir konuk geldiğinde) trafiği düzenliyor. Ama çoğunlukla ortada yoklar. Merakımız şu: Burada bir sorun olduğu Trafik Müdürlüğünce bilindiği halde, neden önlem alınmıyor. Trafik Müdürlüğü bu görevi kimin yapmasını bekliyor? Trafik Müdürüne... Ürgüpün Karahandere Mahallesinin muhtar adaylarından biri de berber Ayhan Kıraç idi. Ayhan Kıraç seçim öncesi zamana uygun bir seçim yatırımı yaptı! Müşterileri bedava tıraş etti... Seçim günü sandıklar açıldı... Sayım yapıldı. Sonuçlar belli olunca Ayhanın annesi Nazmiye Kıraç başladı avaz avaz bağırmaya... Ürgüpten arayan dostumuzun anlattığına göre şöyle bağırıyormuş Nazmiye Ana:- Tüüü, yazıklar olsun, gözünüze dizinize dursun, oğlum 32 kişiyi bedava tıraş etti sandıktan 12 tane oy çıktı... Tüh tüh... Ürgüpte seçim Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barniernin sözleri dün diğer gazeteler gibi Milliyetin de manşetine çıkmıştı:"Türkiyenin AB üyeliğine karşı çıkacağız."Oysa daha iki hafta önce, 26 Mart günü Başbakan Tayyip Erdoğan Brükselde Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chiracla görüşmüş, sonuç medyamız tarafından Türk kamuoyuna: "Chirac Türkiyeyi destekliyor, müzakere tarihi konusunda sözlü güvence verdi..." gibisinden yansıtılmıştı...Neyin nasıl yansıtıldığına güzel bir örnek işte...Yalnız Fransa değil... Danimarka, Hollanda ve Avusturya ile Alman Hıristiyan Demokrat Partisi de Türkiyeye müzakere tarihi verilmesine karşı çıkıyor... Avrupanın ucu belirsiz bir müzakere tarihi vermeye bile niyeti yok...Dünkü Milliyetin birinci sayfasından bir başka haber:"Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, belediye binasında sergilenen resim ve heykelleri satma kararı aldı..." Heykellerin bazıları biraz çıplakmış...Ne dersiniz? Türkiyenin bu kültür düzeyi ABye girmeye uygun mu?Kâğıt üzerinde kalan üç buçuk uyum yasasıyla ABye girilir mi?Bu kafayla Avrupanın bugününe ve geleceğine ne gibi bir katkımız olabilir?Kaldı ki iktidardakiler ABye girermiş gibi yaparken sosyal gelişmenin rotasını Ortadoğuya çevirmiş durumdalar. Türkiye giderek daha çok ağız tarafından "İslam cumhuriyeti" diye adlandırılıyor. Hedefin "İslamlaşma" olduğu Başbakanlık müsteşarı düzeyinde ifade ediliyor... Avrupa, kendi uygarlık projesinin parçası olmayan bir ülkeyi neden üyeliğe alsın? Horoz uyandırdı... Her verdiğimiz bizim olur. G. Granville İnternational Hospital kadrosunda yer alan genç ve başarılı beyin cerrahının dünkü gazetelerde resmini ve altında ismini görünce meraklandık... Acaba İtalyan asıllı mı? Çünkü adı: Özcan Cıklatekerlio, diye geçiyor. Anlamını kendisine sorduk... Meğer Kayserideki ailesi "Çıklatekerlioğlu" soyadını almak istemiş. Çıkla "katıksız" demekmiş. Fakat bu soyadı muhtar tarafından katledilmiş... Özcan Bey bu zor soyadını değiştirmeyi düşünüyor... İyi olur... m.asik@milliyet.com.tr Cıklatekerlio