Aracı Wolfowitz..!

Son aylarda sık sorulan ama bir türlü yanıtlanmayan bir soruyu CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı bir soru önergesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan'a yöneltti... Sorular konuyu anlatıyor:
• Genel seçimlerden bir gün sonra yani 4 Kasım 2002 tarihinde ABD Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Paul Wolfowitz'e bir mektup yazdığınız doğru mudur?
• Mektubun metni 17 Ocak 2004 tarihinde bir gazetede yayımlandığı, daha sonra kimi basın organları ve televizyonlarda tekrarlandığı halde bu konuda hiçbir açıklama yapmamanızın nedeni nedir ?
• Eğer sözü geçen mektubun içeriği doğruysa Türkiye'de yapılan genel seçimlerin sonuçlarından Türk Genelkurmayı'nın rahatsız olduğunu, bu amaçla Genelkurmay Başkanı Sayın Org. Hilmi Özkök'le özel bir toplantı yapmak istediğinizi, bunu Wolfowitz'in sağlamasını istiyorsunuz.
• Özel bir mektup da olsa, seçimde en çok oy almış bir partinin genel başkanı olarak, ABD Savunma Bakan Yardımcısından böyle bir yardım istemek, siz ve ülkemiz için incitici ve küçültücü değil midir?
• Eğer mektup doğruysa; bu konuda size yardım edildi mi? Örneğin 14 Kasım 2002 tarihinde, mektuptan 10 gün sonra Genelkurmay Başkanı Sayın Org. Hilmi Özkök tarafından kabul edilmenizde bunun etkisi oldu mu?

Hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in adı birkaç gün önce Hürriyet'te bir köşe yazısında geçiyor, Öymen, AB konusunda engelleyici tavırda olmakla suçlanıyordu. Ama o tavra herhangi bir örnek verilmiyordu. Şaşırdık... Çünkü Onur Öymen yıllardır Türkiye'nin AB üyeliğinin baş savunucusudur. 400 sayfalık "Türkiye'nin Gücü" adlı kitabı da baştan sona AB üyeliğini savunmaya yöneliktir. Ancak Onur Öymen kesinlikle teslimiyetçi değildir, onurumuzdan taviz verilmesine karşıdır...
Yoksa bütün hatası bu mu?..

Yunanistan'da Papamanlis adında bir lider duydunuz mu hiç?
Varmış meğerse... Atina bağımsız milletvekili adayı Basil Venetis yakıştırmış Papamanlis adını... Papamanlis aslında birbirine çok benzeyen iki liderin teke indirilmiş adı... Papandreu ve Karamanlis'in karışımı... Düşünce ve programları birbirine çok benzeyen bu iki liderden Yunanistan'ın kurtulması gerektiğini savunuyor Venetis... "Papamanlis" adının bir slogana dönüşmekte olduğu haber veriliyor...

TMSF, Uzan Grubu şirketlerine el koyarken gerekçe olarak borçların ödenmemesini belirtti... Örnek kuruluş olarak devlete bir ödeme planı sunmuş bulunan Bank Katipal'in sahibi Ceylan'ları gösterdi...
Peki başka?
Ege Bank, İktisat Bankası, İnterbank, Toprakbank, Kentbank, Sümerbank, Pamukbank, Bayındırbank, Site Bank, TARİŞ Bank, Türk Ticaret, Demirbank, Bank Ekspres, Etibank dahil... 21 banka battı... Kaçı ödeme planı verdi?
Bizim bildiğimiz sadece Yaşarbank, Pamukbank ve Bank Kapital...
Diğerlerinin patronları ve yönetim kurulu üyeleri yağlı ballı yaşamlarını sürdürüyor, gittikleri yerlerde saygı görüyor, götürdükleri paraları vergi ve zamlarla bize ödetiyorlar... Üzerlerine yeterince gidilmiyor.
O yüzde Uzanlar'a uygulanan muamele (bu grubun her türlü şantaj ve dalavereye başvurduğu bilinse de) kuşku yaratıyor... "ABD'yi dolandırma- salar ve AKP'ye rakip olmasalar üzerlerine gidilmezdi" diyenlere rastlanıyor.
Basın Konseyi'nin dün yaptığı açıklama bu kuşkuları da içeriyor... Deniyor ki:
1- El koyma işlemi sırf alacakların tahsili maksadıyla yapılsaydı, toplam 50 milyar doları bulan aynı tür alacaklar nedeniyle de aynı işlemin yapılması gerekirdi.
2- Bu ayrımcılık, işlemin gerisinde sadece muhalif bir sesi boğma amacının değil, o sesi siyasi iktidarın borazanı haline dönüştürme planının da yattığını göstermektedir.
3- Hazine'ye aynı şekilde borcu olan diğer medya sahiplerine "bizi desteklemezseniz başınıza neler geleceğini görün" mesajı verilmektedir. Bu çok vahim bir tehdit hatta şantajdır.
Hükümet, Uzanlar'ın üzerine şahsi hesaplarla gitmediğini kanıtlamak için 5020 sayılı yasayı diğer hortumculara da uygulamalıdır... Bu uygulama sırasında halkın haber alma hakkı ve haberleşme hürriyetine azami saygı gösterilmelidir.

***
Cumhurbaşkanlığı'nın hesaplarını her ay internet sitesinde ilan ettiğini kaydetmiş, TBMM'yi aynı yönde açıklamaya davet etmiştik..
TBMM başmanı Bülent Arınç'ın İletişim Danışmanı Kemal Öztürk, geçen yasama yılı sonunda böyle bir hesap dökümü verildiğini, bu yasama yılı sonunda da verileceğini bildirdi.