Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AB ile ilişkiler limoni... AB Türkiye’nin reformları savsakladığını söylüyor...
İyi de uygulamadıktan sonra reformları yapmanın ne kıymeti var?
Örneğin yapılan reformlar sonucu Türkiye’de artık izinsiz gösteri yürüyüşü serbesttir. Ama uygulamaya bakın... 1 Mayıs’ta yürüyüş başlamadan DİSK binasının önünde yürüyüşçüleri yakalayıp dövmediler mi? Dergi sattı diye Engin Ceber dayaktan öldürülmedi mi? AB’ye uyum adı altında ihale yasası yapıldı... Ancak yandaşların ihale alabilmesi için bu yasa her yıl değiştirilmiyor mu?
Reformların uygulanmasını pek dert etmeyen AB neden hâlâ reformlarda ısrarlı? Bekledikleri en büyük reform Kıbrıs’ın teslimi olmasın...
Bu arada Avrpa’nın bizden giderek uzaklaştığını da görmezden gelmeyelim...
Fransa’da yayımlanan Valeurs Actuelles dergisindeki ankete göre, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olanların oranı, Fransa’da yüzde 80, Almanya’da yüzde 76, Belçika’da yüzde 68, Hollanda’da yüzde 67, İngiltere’de yüzde 57, İtalya’da yüzde 56 ve İspanya’da yüzde 51’e ulaştı.
İspanya , İtalya, İngiltere gibi ülkelerde Türkiye’nin AB üyeliğine olumlu bakanların oranı yüzde 50’nin üzerindeydi. Ancak ibre tersine döndü... Bizi istemeyenler çoğunluğa geçti...
Türkiye Avrupalıların gözünde yükselmiyor, düşüyor. Herhalde bunda en büyük etken AKP’nin yarattığı Türkiye manzarasıdır... Avrupalılar Türkiye’nin AB’ye girdiği takdirde topluluğa irtica getireceğinden endişeleniyor... Haksız da sayılmazlar...

Haberin Devamı


Sabah grubu, Taraf’ın matbaasında basılacak kitap siparişini iptal etmiş.
“Paşasının başbakanı”nınaynı zamanda “genel müdürün kayınpederi” olması yüzündendir belki...
Haldun Ertem

* Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir.
Mahatma Gandhi

Şu bizim ekonomi
Kitabın adı: “Ekonomik Kurumlar ve Kavramlar Sözlüğü”
Bu sözlükte, bize dayatılan ve içinde çırpındığımız ekonomik modelle ilgili şu bölümü birlikte okuyalım:
“Özel mülkiyeti, kendinden menkul ‘kendi kendini düzenleyen piyasayı’, rekabeti kutsayan, toplumu bireylerin toplamından ibaret sayan, insanları ve toplumları sonu olmayan bir yolda yarıştıran, herkesi herkesin rakibi - düşmanı haline getiren, ekonomik büyümeyi, GSMH artışını ilerleme ve kalkınma olarak sunan, sınırsız ekonomik büyümenin mümkün ve gerekli olduğuna dair kör inanca dayanan, teknolojik gelişme sayesinde tüm sorunların çözülebileceği düşüncesini yaygın bilinç kategorisi haline getiren, her şeyi metalaştırıp soysuzlaştıran, doğayla birlikte insanı da kirleten, araçlarla amaçları tersyüz eden, öküzü arabanın arkasına koşan EKONOMİNİN EMPERYALİZMİYLE hesaplaşmadan, insanlığın ve uygarlığın bir geleceği olması mümkün değil...”
Editörler Fikret Başkaya, Aydın Ördek
1450 sayfa 47.00 YTL... İsteme Tel: 0312 418 32 41...

Haberin Devamı

Taraf olayı...
Taraf gazetesi pazar günü sürmanşette: “Zor günlerden geçiyoruz” başlığı altında bir yazı yayımladı... Başbakan’la atıştıktan sonra Vakıfbank gibi kuruluşların Taraf’a verdikleri ilanları kestiğini duyurmuştuk. Sürmanşette deniyor ki: “Zaten ilanlarımız azdı şimdi en küçük gazeteleri dahi kapsayan ilan kampanyalarında bile Taraf adının üstünü çiziyorlar”...
Başbakan’a yakın Sabah gazetesi, dağıtacağı kitapları Taraf’ı çıkaran Alkım Yayınları’nda bastıracaktı. Böylece Taraf’a nefes aldıracaktı. O anlaşma da iptal edilmiş...
Özetle... Başbakan Erdoğan Taraf’ı batırmaya çalışıyor...
Neden? Çünkü Taraf onun İlker Başbuğ’un yanında yer alması üzerine “Paşasının Başbakanı” manşetini atmış, eleştirilerini hızlandırmıştı. Bu ülkede Genelkurmay Başkanı’nı, Yargıtay Başsavcısı’nı, Anayasa Mahkemesi’ni, CHP liderini, Atatürkçüleri, ulusalcıları en ağır sözcüklerle eleştirebilir, hüküm giymemiş insanlara çete, emekli generallere darbeci damgasını yapıştırabilirsiniz. Taraf da bunu yapıyordu. Ama biraz da Başbakan’ı eleştirince duvara tosladı... Çünkü demokrasi dediğimiz şey, Erdoğan’ın çıkarlarının başladığı yerde bitiyor...
Gazetelerin kapanma aşamasına gelmesi meslek ve meslektaşlar adına üzüntü vericidir...
Sırtlarını yanlış duvara dayayan ve tarafsız gazetecilik adı altında yanlış tarafa ateş edenlerin hatasını da meslektaşlar öder ne yazık ki...

Haberin Devamı

AKreditasyon!
Hürriyet’ten Hasan Tüfekçi, Turan Yılmaz Milliyet’ten Abdullah Karakuş. Akşam’dan Ali Ekber Ertürk. Evrensel’den Sultan Özer. Star televizyonundan Fatma Çözen.
Bu arkadaşlarımız iki gün öncesine kadar Başbakanlık muhabiriydiler, artık değiller. Pazartesi akşamı Cemil Çiçek’in düzenlediği mutat haftalık basın toplantısını izlemeye gittiklerinde, “Listede isminiz yok” denilerek geri çevrildiler. Daha sonra da, akreditasyon kartlarının iptal edildiği haberini aldılar.
Başbakan’ı izlerken gördükleri olumsuzlukları da yazan muhabir arkadaşlarımıza yasak geldi kısacası... Ak demokrasi buraya kadar...