Derken 2004 yılında terör sürpriz şekilde hortladı. PKK Kandil Dağı'nda ABD'nin himayesinde toparlanmış, yeniden vurmaya başlamıştı...Eski dönemdeki terör, insan hakları ihlalleri, işkence, Kürtçe yasağı, OHAL gibi gerekçelerin ardına gizleniyordu. Kimi çevrelerde haklılık da kazanıyordu. Yeni dönemde terörün böyle bahaneleri yoktu. Çünkü bu defa terör, AB sürecinde demokrasinin genişlediği, Kopenhag kriterlerinin uygulandığı, OHAL'in ve DGM'lerin kalktığı, bölgeye yatırımların geldiği bir dönemde patlamıştı.Neydi o zaman PKK'nın bu defaki amacı? Gelişmelere bakıyoruz... Geçmiş dönemden farklı olarak bu defa PKK ile bölge halkı bütünleşiyor... Bölge halkı "Benim silahlı militanıma dokunmayacaksın, onunla çatışmaya girmeyeceksin, o senin askerini vuracak, sen onu öldürmeyeceksin" diye ayaklanıyor. Bu yüzden şimdi nefret ilişkisi Türk halkı ile PKK değil, Türk halkı ile Kürtler arasında gelişme tehlikesi gösteriyor...Zannımızca hedef, Türkler ile Kürtler arasında bir nefret ortamı yaratmak, Türkleri bezdirmek ve Güneydoğu'nun (önce federasyon, sonra bağımsızlıkla belki) Türkiye'den ayrılmasını sağlamaktır. Bu hedef aynı zamanda ABD'nin büyük Kürt devleti politikasıdır. Dikkat buyurun. Şemdinli'den İstanbul'daki son olaylara kadar tüm provokasyonlar, hedefi Türk - Kürt düşmanlığına yönlendiriyor. Oyun çok tehlikeli. Mutlaka bozulmalıdır. Abdullah Öcalan 1999 yılında yakalandı. PKK terörü aynı yıl bitirildi. OECD'nin, ücretlilerden en fazla vergi ve sigorta primi alınan ülkesiymişiz. Ücret yüksekliğinden ziyade Hazine soygununa kaynak bulmak ihtiyacından olsa gerek... Ankara'nın Yenikent ilçesinden Beypazarı istikametine duble yol yapımı sürüyor. Ayaş'a kadar olan bölüm açıldı. Eski yol önündeki dağı iki kez çıkıp iniyordu. Karayolları 1993 yılında çizdiği proje ile hattı düzeltti. Ancak yeni duble yol eski projeye göre yapıldı. Dahası... Açıldığının ilk haftasında bu yolun ilk 9 kilometrelik bölümü bozuldu, yeniden yapıldı. Yol şimdi de delik deşik. Karayolları tamir ediyor. Avukat Engin Yeşilyurt projeye uyulmadığı gerekçesiyle bu yolun iptali için dava açmış... Sürüyor... Görün ülkede neler oluyor... Duble Türkiye'nin AB'ye girmek gibi bir hastalığının olmadığını söyleyen Erdoğan, üyeliği "Medeniyetler ittifakının adresi orası olsun" diye istiyormuş. O konuda da işin özünde din var demek... Bizlere her gün onlarca e - mail gelir. Kimilerini aktarırız. Kimileri bize kalır. O bize kalanlardan birini, gönlümüzü yelkenlendiren ve dünyanın ne kadar küçüldüğünü anlatan mektubu aktaralım:"Ben Kamil Aksoylu, Kanada Vancouver'da yaşamaktayım. Yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum. Okuduktan sonra da çok değerli arkadaşım ve sizin hayranınız olan Sayın Kaptan Melih Akgül'e uzaydan uydu kanalı ile aktarıyorum. Melih Kaptan üç gün önce size bir yorum göndermiş. Ulaşıp ulaşmadığıını soruyor...Not: Melih Kaptan 4 saat önce Endonezya'nın kuzeybatı ucundan döndü, Güney Hint Okyanusu'nu çaprazlama geçerek Güney Afrika'ya kadar seyir yapıp oradan da Nijerya'ya geçecek. Toplam 34 günlük bir seyir. Allah kolaylık versin..."(Notu almadık... Bekliyor, Melih Kaptan'a iyi yolculuklar, güzel havalar diliyoruz...) Kaptan 'Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu geçen yıl yaptığı 200 atamanın ne olduğunu, atamanın yapılacağı güne kadar görme fırsatını bile bulamadı. Son gün önüne konuldu, işte bu atamalar yapılacak denildi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da bu atamaları onayladı. Atamaları hazırlayan kim? Adalet Bakanlığı... İnceleme, irdeleme, soruşturma, bir de biz bakalım, bir de biz görelim, bunlar hakkında bilgi toplayalım, böyle bir şey yok. Pişirildi, kotarıldı, at imzanı dediler ve atıldı."Bu iddia Deniz Baykal'a aitti. Bu sütunda yer vermiştik. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, dün konuyla ilgili bilgi verdi. HSYK'nin atama ilkelerini saptadığını, kararnamenin bu ilkeler doğrultusunda hazırlandığını, geçen yıl Yüksek Kurul'a 1801 kişinin atama teklifinin geldiğini, kararname taslağının üyeler tarafından 16 gün incelendiğini, 4 gün süreyle görüşüldüğünü, 196 isimde değişiklik, 1795 yargıç ve savcının atamasının da yapıldığını bildirdi. HSYK'den yanıt Bir açıklama daha... Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci, gönderdiği açıklamada, Cumhuriyet Çıkmazı adlı sokak ve parkın isimlerinin kendilerinden daha önceki dönemde konulduğunu bildirdi... Şu anda dünyanın bir yerinde mutlaka sabah oluyordur. m.asik@milliyet.com.tr