Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Erdoğan, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun açılışında yaptığı konuşmada diyor ki:
“Milletin yaşam tarzı olarak benimsediği her şeyi her hükümet de sahiplenmek, ona saygı duymak durumundadır. Hiç kimsenin yaşam tarzına herhangi kastımız olamaz, bir kısıtlamamız olamaz...”
Güzel sözler bunlar... Doğru sözler...
Geçiyoruz bir başka habere...
Devlet Tiyatroları’nın Zonguldak’taki sahnesinin açılışında verilen kokteyle katılan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, gazetecilerin elindeki şarap kadehini görüntülemeye çalıştığını görünce önce iki eliyle şarap kadehini gizlemeye çalışıyor. Olmayınca şarabı masaya bırakıp eline su bardağı alıyor.
Görüldüğü gibi... Ülkede Kültür Bakanı bile yaşam tarzını gizlemek zorunda kalıyor...
Acaba bir kadeh şarap üzerindeki bu baskı hangi kaynaklardan besleniyor?
* * *
Başbakan konuşmasında AKM’nin mahkeme kararıyla durdurulmasına değiniyor...
- Yargı bize kan ağlatıyor, diye keskin bir deyim kullanıyor...
Yargı üzerinde Başbakan’ın bu ağır sözlerden daha ağır baskıyı kim yapabilir?
Belki buna “yargı üzerinde baskı” demek yanlış olur.
Aslında Başbakan yargıya baskı yapmıyor.
Sadece iktidarın hoşnut olmadığı, kararlar veren yargı mensupları üzerinde baskı kuruyor!
Hüzün verici bir başka konu... Aydınlar Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu yerine cami yapılacak demişler de tiyatro yapılmış. İktidar ve belediyeye haksızlık yapılmış. Peki sanatseverler iktidara neden inanmıyor bir türlü? Oturup bunun üzerinde düşünmek de gerekmez mi?

Haberin Devamı

İstanbul “2010 Avrupa Kültür Başkenti” oldu.
Tekel işçileri sayesinde Ankara da “2010 Emeğin Direniş Başkenti” oldu...
Gülhan Elmas

Linç hukuku...
Cumhuriyet gazetesinde bir 3. sayfa haberi: “Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, Lapseki’deki evinin önünde yaklaşık 200 kişilik grup tarafından linç edilmek istendi. Çevre platformu, açtığı davalarla İÇDAŞ’a ait santralın aldığı ÇED’in iptalini sağlamıştı. Nalbant’ın evinin önüne gelen yaklaşık 200 kişilik grup ‘İÇDAŞ’a kalkan eller kırılsın’ sloganları attı... Polis, gösterici gruba müdahale etmedi...”
Görüldüğü gibi... “Linç” vahşeti olağan vaka haline geliyor. Devletten destek bile görüyor.
Çok tehlikeli bir oyun bu... Çok..

Haberin Devamı

Siyasi tasvir
Eski bir Başbakanlık muhabiri olan Fatma Sibel Yüksek, 6 Ocak tarihinde Kent adlı internet sitesinde yazıyor ki:
“Suratta devamlı ağlamakla sırıtmak arası bir ifade. Duruma göre biri veya diğeri devreye giriyor. Bazen konuşurken sesi titremeye başlıyor, sonra ardından hüngür hüngür bir ağlama geliyor. Koskoca adam kameraların önünde hiç hicap duymadan kadın gibi ağlıyor. Konuştuğu konuyla ağladığı konunun çoğu zaman alakası bulunmuyor ama olsun, onun canı ağlamak istiyor. Çünkü hayatı zavallı olmak, zavallılığı oynamak ve zavallılıktan medet ummakla geçmiş. Bundan başka ‘ kazanma’ yöntemi bilmiyor...”
Kim bu siyasetçi? Bakalım bilecek misiniz?

Haiti
Mine Kırıkkanat'ın "Bir Gün Bir Gece" adlı romanı tam bir hayal ürünüydü çoğumuza göre... Beklenen İstanbul depremi acı şekilde gerçekleşiyor, ABD yardım bahanesiyle gelip İstanbul'u işgal ediyordu romanda. AB ile ABD arasında bu yüzden sürtüşme başlıyordu.. Biliyor musunuz? Haiti'de bu roman aynen gerçekleşiyor... ABD yardım bahanesiyle Haiti'ye 8 bin asker çıkardı ve Port-au-Prince havaalanına el koydu. Fransa, Brezilya ve İtalya'nın Haiti'ye gönderdikleri yardım uçaklarının alana indirilmediği bildiriliyor. Fransa ABD'yi bu yüzden protesto ediyor...
Haiti'yi yakından izlememiz iyi olur...

Haberin Devamı

İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması havai fişek gösterileriyle başladı...
Etkinlikler daha sonra muhtemelen göbek havasıyla devam etmiştir...
Haldun Ertem

Jenkins
Türkiye’de yaşayan ve gelişmeleri yakından izleyen İngiliz gazeteci Gareth Jenkins, Washington’daki Wilson Merkezi adlı düşünce kuruluşunda konuşurken Türkiye’deki siyasi durumu şöyle özetledi:
“Bu bir otoriter rejimden bir başka otoriter rejime geçiş... Genelkurmay’a baskın da bunun bir göstergesi...”
Fethullah Gülen hareketinin Türkiye’de AKP’den de güçlü bir tabana sahip olduğunu belirten Jenkins’in ilginç bir tespiti de şu:
“Erdoğan’ın 2012’de cumhurbaşkanı olup partiler üstü bir konuma geçmesi durumunda, kendi partisinde kontrol Gülen hareketine geçecektir...”

AKP’li milletvekilleri hızlandırılmış kursla 5 günde İngilizce öğrenmişler.
Eh, artık genel başkanlarıyla rahat rahat İngilizce konuşabilirler...
Fahrettin Fidan

Merci
CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, Mercedes firmasına bir mektup yazacak ve:
- Siz bizim bakanlarımıza özel olarak hatalı üretilmiş araçları veriyorsunuz sanırım, lütfen bu oyundan vazgeçin, diyecekmiş...
Neden mi? Anlatıyor:
- Çünkü bizim bakanların Mercedesleri 2 yılda bir yenileniyor. Son olarak 4 bakan; Egemen Bağış, Mehmet Aydın, Selma Aliye Kavaf ve Mehdi Eker’e 600’er bin liralık Mercedes S’ler alındı. Benim arabam da Mercedes. 8 yıldır dere tepe, köy kasaba kullanıyorum. Hâlâ tık yok. Bakanlara mutlaka çürük araba veriliyor ki 2 yılda bir değiştiriliyor! Mercedesi uyaracağım... Hatta gerekirse kınayacağım!

Saçları ağarmış bir adamın sokakta yük taşıdığı görülmemeli...
Atasözü