Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmektir, sözlerine karşılık bazı sorular yöneltti... Bakın neler: BOP, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar 27 ülkenin sınırlarını ve yönetimini değiştirmeyi hedeflediğine göre, bu proje Türk dış politikasının hangi ilkesine uygun düşmektedir?Bugüne kadar dış müdahalelerle hangi ülkelere özgürlük ve demokrasi gelmiştir? Siz ABD'nin Irak'a özgürlük ve demokrasi getirdiğini mi düşünüyorsunuz?ABD'nin Irak'a yaptığı müdahale öncesi ortaya attığı gerekçelerin tümü asılsız çıktığını göre, Türkiye hangi gerekçeleri ileri sürerek ABD'nin yanında yer alacaktır?Türkiye'nin dış politikası kendi ulusal çıkarlarına göre mi, başka ülkelerin çıkarlarına göre mi oluşturulmaktadır? ABD Irak'ta masum insanları bombalıyor. Kan ve ölüm saçıyor. İran'a saldırmaya hazırlanıyor. Ve siz bu saldırganların ortaklığına hatta fedailiğine hazırlanıyorsunuz. Ülkeyi saldırganların ortağı yapıyor, yeni terör saldırılarına hedef haline getiriyorsunuz... Türkiye'nin dış politikası Türkiye'nin çıkarlarına göre düzenleniyor demek mümkün mü? CHP Denizli Milletvekili Haşim Oral, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün: Tembellik insanı esir yapar... Sevgi Öğretmen panodan zamanı geçen afişleri kaldırırken dikkatini bu afişlerden birinin altındaki ibare çekmiş... Kahramanmaraş Belediyesi'nin açtığı edebiyat yarışmasıyla ilgili bu afişin altında "The Herocity - Kahramanaraş" yazıyormuş. Türkiye'de okul çocuklarına yönelik bir mesajın altında kentin adının "The Herocity" yazılması... Pek ilginç. Bu kente, Hititer Maraskisi, Romalılar Germanikela, Bizanslılar Maraşion derlermiş... Bizimkiler de The Herocity (Kahramanşehir) adını yakıştırmış! Ne alaka? The Herocity nire? Başbakan Erdoğan partisinin Kızılcahamam kampında İstiklal Marşı'nın tamamını okuyunca milletvekilleri niye ağladı? a - Mehmet Akif'in "istiklal ve bağımsızlık" amacından ne kadar çok sapılmış olduğunu fark ettiklerinden.b - Destek olmaları istenen "tökezleyen bakanların" üzerlerine düşme olasılığından. c - Başbakan'ın kullandığı "prompter" cihazını (okumadan konuşuyor havası vermek için, kameraların yanında konan şeffaf ekran) görünce "teknolojinin geldiği aşamaya" duydukları hayranlıktan. Mini mini anket! Başbakan Erdoğan, "Yolsuzlukla mücadele için telefonları bile dinliyoruz" demiş. Kemal Abisi'ninkini dinlemedikleri belli... Manşetimizi dün okudunuz.. Yapılan ankete göre...Halkımızın yüzde 65'i evlenmeden yaşayan çiftlerden, yüzde 56'sı bara - diskoteğe gidenden, yüzde 54'ü açık giyinen kadınlardan, yüzde 44'ü flört eden gençlerden, yüzde 36'sı oruç tutmayanlardan, yüzde 24'ü başını örtmeyen kadından rahatsız oluyormuş... Sonuçları okuyunca Oscar Wilde'ın bir sözünü anımsadık:- Bencillik kendini düşünmek değil, başkalarının da kendisi gibi düşünmesini istemektir...Herkes başkasının kendi istediği gibi yaşamasını ve düşünmesini istiyor.Peki kendisi doğru yerde duruyor mu? Sorunun yanıtı zor olmasa gerek...Bu kadar bencil, yaşamaktan korkan, herkesin hayatını belli kalıplar içine hapsetmek isteyen insanların doğru yerde durduğu söylenebilir mi?Anlaşılan toplum giderek daha tutucu, içe kapanık, tekdüze bir kişiliğe bürünüyor. Mevcut iktidarın giydirmek istediği elbiseyi giyiyor. Samsun'dan bir hanım okurumuz yazıyor:- Topluma verilen eğitimle dekolte giyinenler, denize girenler, flört edenler, eğlenceye gidenler özetle laik - modern bir yaşamı benimseyenler kıskaca alınıyor. Yani yaşam alanlarımız daraltılıyor. Böyle bir toplum ilerler mi? Avrupa'da kendine yer bulur mu?Ekleyelim: Böyle bir toplumda, icat ve keşfe meraklı, yaratıcı, cesur, atılgan, risk almayı seven, öğrenmeye açık, yarınlara hazırlıklı insanlar da yetişmez... uyuşuk bir nesil yetişir... m.asik@milliyet.com.tr Manşetten