Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Darbe iddiaları “meçhul merkez” tarafından savcılıklara değil, Taraf gazetesine servis ediliyor, buradan yayına sokuluyor.
“Camiye bomba koyacaklardı..
Binlerce kişiyi hava uçuracaklardı
Ege’de uçağımızı düşüreceklerdi
200 bin kişiyi stadyumlara hapsedeceklerdi...”
Daha savcılığa bile intikal etmemiş bu iddialar, Taraf’ta “iddia” olarak değil...
Eli kulağında katliamlar ya da darbeler gibi kaleme alınıyor.
Ertesi günü yaklaşık 8 gazete, sayısız internet sitesi, radyo ve TV düğmeye basılmış gibi aynı haberin değişik versiyonlarını renklendirip kamuoyuna püskürtüyor.
Başbakan daha önce yalan çıkmış haberlere ve sahte çıkmış belgelere aldırmadan, ortada mahkeme kararıyla kesinleşmiş darbe varmışçasına TSK’ya yönelik ağır suçlamalarda bulunuyor...
Sonuçta ordu mensupları birer darbeci cani...
Yalakalık yapmayan gazeteciler de “yararlanılacak isimler” diye damgalanıyor.
Böylece muhafazakâr kesimler TSK ile birlikte Cumhuriyetçi, Atatürkçü kesimlere biraz daha düşman ediliyor...
Ayışığı, Sarıkız, Eldiven, Kafes, Balyoz...
İki yıldır kamuoyu bu darbe iddialarıyla sarsılıyor...
Ancak bu darbelerin hiçbiri olmadı. Demokrasinin kılına dokunulmadı. Kimsenin burnu kanamadı...
Ama bu iktidar tarafından telefonlarımız dinleniyor. Tarafsız yargıçlara ceza üstüne ceza veriliyor. Medya ağır mali cezalarla yandaş sermayeye devrediliyor. Muhalifler hapse atılıyor. Toplum bir psikolojik savaşın esiri durumunda. TSK’ya karşı psikolojik yıpratma savaşı sürdürülüyor.
Esas darbeyi kim yapıyor, belli değil mi?

Haberin Devamı

Taraf kaçındı!
Taraf gazetesinin ağır suçlamalarına maruz kalan E. Org. Çetin Doğan, önceki gün bu gazetenin mensuplarını ekranda yüzleşmeye davet etmişti. Ancak davet karşılık görmedi. Çetin Doğan dün yaptığı açıklamada “İddiaların sahipleri karşıma çıkmaktan kaçınmışlardır” dedi.
Taraf’ın üç mensubu Yasemin Çongar, Mehmet Baransu ve Yıldıray Oğur önceki gece CNN’e çıktılar. Al gülüm ver gülüm şeklinde geçen programda birtakım CD’ler ve metinler ortaya çıkardılar. Mehmet Baransu’nun şu sözleri dikkatimizi çekti:
“Bu belgeleri getiren kişide bunların orijinal DVD’leri vardı. DVD’lere ekleme yapmak mümkün değil. Çünkü bu eklemeler elektronik olarak saptanabilir. Süha Tanyeli’nin el yazısı ile yazılmış not defterini gördüm...”
“...Çetin Doğan bu ses kayıtlarının arasına ekleme yapıldığını söylemişti. Bu ses kayıtları CD halinde değil, tam 9 tane teyp kaseti. Bunlara ekleme yapılamaz.”
Belgeleri getiren kişidekilerin orijinal olduğunu Baransu bir bakışta nasıl anlamış? DVD’lere ekleme yapılmadığını kim söylemiş? O yazının Süha Tanyeli’nin el yazısı olduğunu anında nasıl keşfetmiş? Teyp kasetlerine ekleme yapılmadığını kimden duymuş? Bu tür tespitleri en cahil adamdan duyamazsınız...
Hepsi bir yana...Ellerinde bu kadar kesin ve zengin belgeler varken.. Neden bu arkadaşlar suçlamayı pek iyi bildikleri Çetin Doğan’ın karşısına çıkıp onu ekranda mat etmiyorlar? Neden iddialarını ekranda milyonların gözü önünde ispat etmiyorlar?
Haklı olan bu görevden kaçar mı?

Haberin Devamı

Balyoz
Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ı dün gece Teke Tek programında gazetecilerin karşısında izledik. Doğan, tane tane anlattı... İstanbul'da Birinci Ordu'da 2003 yılı başında, muhtemel dış tehdit sırasında iç karışıklıkları önlemek amaçlı bir plan semineri düzenlenmiş. Düzenlenen seminerde karışıklık anında uygulanması muhtemel senaryolar tartışılmış. Çetin Doğan'ın banttan yayınlanan konuşmaları bir senaryonun sözkonusu olduğu savını doğruluyordu. Doğan, bir komplo üretim merkezinin, bu semineri, darbe planı diye Taraf gazetesine servis ettiği görüşündeydi. Senaryoda cami bombalanması gibi olaylar var mıydı? Çetin Doğan olmadığına ilişkin şerefi üzerine yemin etti. Konu sağduyulu zihinlerde sanırız giderek netlik kazanıyor.

Haberin Devamı

Erdoğan diyor ki: “Direksiyon bizde, birileri frenle, debriyajla oynuyor.”
Frenle oynayanlar muhtemelen sivil faşizm istikametine gittiğimizi düşünenlerdir...
*
Erdoğan, “Bazı köşe yazarları bize gaz vermeye çalışıyor” demiş.
Yağ yakanlar hızını alamadı şimdi de gaz vermeye başladılar demek...
Haldun Ertem

Satış
CHP’li Fatih İlçe Belediye üyelerinin dünkü, “İmdat, Fatih’te ne var ne yok satılıyor” feryadına karşı Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir bir açıklama yaptı... Belediye’nin kültürel tesis alanları, çay bahçeleri, spor alanları, semt konakları, parklar, sağlık ocakları gibi tesisleri zaten satamayacağını anımsattı. Eminönü Belediyesi ile birleşirken 136 trilyon borç devraldıklarını, bu borçları ödemek için Historia Alışveriş Merkezi’ni satmayı düşündüklerini bildirdi. Çakıl Gazinosu’nun arkasına bir kültür merkezi, sahildeki benzincinin yanına da nikâh salonu yapmayı düşünüyorlardı, alınan yetkiler bu işlemler içindi.

İktidar niye yeni anayasa istiyor?
Her darbeden sonra yeni bir anayasa âdettendir...
Gülhan Elmas

Cem TV
Üç gazeteci; Barış Yarkadaş, Dinç Çoban ve Barış Doster, Cem TV’de 6 haftadır ‘’Tarz-ı Siyaset’’ adlı bir program yapıyorlardı.
Cem TV Yönetim Kurulu Başkanı İzzettin Doğan programın yayından kaldırılmasını istemiş. Program yayından kaldırıldı. Söylentiye göre İzzettin Bey yakın çevresine:
“Ben Aydın Doğan değilim. AKP’nin bu kadar eleştirilmesi bizi sıkıntıya sokar” diye dert yanmış.