Bugün Cumhuriyet’in kuruluşunun 85. yıldönümü... Yürekten kutluyoruz...
Atatürk, Cumhuriyet’i şöyle tanımlar:
- Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimin amacı, Türkiye halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve biçimi ile uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. Devrimimizin temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen düşünüşleri yok etmek zorunludur...
Ne var ki, o düşünüşleri yok etmek bir türlü mümkün olmadı...
Bağımsızlık ve ulusal egemenlik temelindeki cumhuriyet, özellikle Atatürk’ün ölümünden sonra yoğun şekilde kuşatıldı.
Topunu tüfeğini toplayıp gidenler, sonraki yıllarda işbirlikçileri vasıtasıyla ülkeyi içeriden işgal ettiler.
Kendi “beşinci kol” aydınlarını yetiştirdiler.
Cumhuriyet’in özünü ortadan kaldırmak için yıllardır uğraşıyorlar.
Hayli yol aldıkları da söylenebilir...
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in geçen yıl Harp Akademileri diploma töreninde söylediği gibi:
“Türkiye’de siyasal rejim Cumhuriyet kurulduğundan beri hiçbir dönemde günümüzde olduğu kadar tehlikeyle karşı karşıya kalmamıştır...”
Günümüzde ‘ulusalcı’ olmak neredeyse suçtur...
Kemalizm ise kimi aydın bozuntularının çabası sonucu artık “komünizm” gibi çağrışım yapıyor..
Milliyetçilik, ulusalcılık, Atatürkçülük, Kemalizm, Cumhuriyetçilik, vatanseverlik, yurtseverlik gibi kavramlar paçal edilip “darbeci”lik gibi kavramlarla eşleştiriliyor.
İktidarca sürdürülen dinci karşı devrim ise demokrasi diye yutturuluyor...
Ne var ki, Atatürk’ün soluğu da hâlâ gençlerin dürüst yüreklerine ulaşıyor:
“Cumhuriyeti bizler kurduk, sizler yaşatacaksınız...”
Çankaya’daki Cumhuriyet Resepsiyonu’nda gazetecilerle siyasiler, askerlerle de türbanlılar bir araya getirilmeyecekmiş.
İşe bakın... Atatürk’ün topyekûn savaşla kurduğu cumhuriyeti ayrı ayrı kutluyoruz...
Harika
Adana’da yaşayan mühendis okurumuz Serkan Kocaöz anlatıyor:
“Gecen cumartesi günü (25.10.2008) Efes Pilsen Blues Festival kapsamında Adana Hilton’da sahne alan John Lee Hooker Jr.’un güya seyirciyle kaynaşma amacıyla yaptığı kısa konuşma çok ilginçti. Hooker Jr. ilk şarkısını bitirip öğrendiği bir iki kelime Türkçe ile kendini sevdirme çabasına girdiğinde seyircinin çoğu zaten çakırkeyif olmuştu. Önce Adana’ya iyi akşamlar diledi,
geldiğimiz için bizlere teşekkür ettikten sonra da o gece ‘Air Force’un da (ABD Hava Kuvvetleri) orada olduğunu, onlara da teşekkür ettiğini ve ‘Adana’yı koruyarak harika bir iş yaptıklarını’ söyledi. Kurduğu o cümle bence bir hakaretti. Olayı orayı terk ederek, kendimizce protesto etmek istedik.
Dışarıda bir Efes Pilsen yetkilisi bulduk ve durumu ona da bildirdik...”
Hüseyin Üzmez davasında Adli Tıp:
“Cinsel istismar var ama çocuğun beden ve ruh sağlığında bozulma yok” demiş.
Ancak AKP’li kadrolaşmanın Adli Tıp’ın sağlığını epey bozduğu anlaşılıyor.
Gülhan Elmas
Fratik
Ankara Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı’nı kavşak açılışlarıyla kutluyor. Başka bir etkinlik yok. Halkla İlişkiler Daire Başkanı Avni Kavlak:
“Fener alayı gibi bir etkinlik olmayacak mı?” sorusuna,
- Hayır, diyor, çünkü Ankara Emniyet Müdürlüğü, trafik aksıyor gerekçesiyle bu tür etkinliklere izin vermiyor.
Başbakan bir yerden bir yere giderken trafik aksamıyor da fener alayı düzenlenince mi aksıyor... İran Devlet Başkanı Ahmedinecad Türkiye’ye geldiğinde bütün bir şehri evlere tıkan zihniyetin trafik konusundaki hassasiyetine inanmalı mı?
Bütün bunlar iktidardaki kadronun cumhuriyet alerjisi yüzünden olmasın?
Anlaşılıyor ki, “Türkiye Cumhuriyeti 1923’ten bu yana gerileyiş içindedir” gibisinden tespitlerin sahibi olan Başbakan’ın iradesi yansımaktadır başkente?
Trafik yönünden bakarsanız, ortak akıl trafiğinde bir tıkanma söz konusudur...
Başta Ankara olmak üzere bazı kentlerde “Fener alayı” yapılmayacakmış.
Fener alayında, Deniz Feneri’yle alay edilecek sandılar galiba!
Akif Kökçe
Blog ayıbı...
İletişim aracına sahip olmayan yurttaşların kullandığı, yüz binlerce blog yazarı üyesi olan “blogger”, 24 Ekim 2008’de milyonlarca üyeden bir ya da birkaçının yasalara uymaması yüzünden erişime engellendi.
Bilişim dernekleri yaptıkları ortak açıklamada diyor ki:
“Youtube 6 aya yakındır yasaklı. Myspace, Dailymotion, Dawkins ve nihayet Blogger yasaklandı. Wordpress ve Alibaba’yı yasaklamaktan çekinmedik. Son bir yılda kişilik hakları ve fikri ve sınai haklar nedeniyle bini aşkın web’i yasakladık. Türkiye dünya internetine kendi kurallarını empoze etmeye çalışıyor ve bunu sadece yasaklarla yapmaya çalışıyor. Yapılanlar, Anayasa’ya aykırı, hukukun temel ilkelerine ters, bu iş için çıkarılan 5651’in 9. maddesini ihlal ediyor. Yasaklamalar, savunma almadan, tebliğ edilmeden, tedbir olarak anılmasına rağmen, bir ceza olarak uygulanıyor. Yasaklar, suçluya değil, sıradan Türk yurttaşını ve internet üzerinden görüşlerini paylaşan, Türkiye’yi dünyaya tanıtmak isteyen girişimci, öncü yurttaşlarımıza zarar veriyor; yasaklar pire için yorgan yakarak adaletsizlik yaratıyor. Ülkemizin yasakçı bakış açısından vazgeçip, tüm dünya ile birlikte yönetişim ilkeleri ışığında internetteki ‘zararlı’ içerik ve bilişim suçları ile mücadele etmelidir. Kısa vadede ülkemize büyük zarar veren bu trajedinin önlenmesi için acil tedbir alınmalıdır. En başta, Ankara ve İstanbul’da 2 uzman mahkeme geçici bir süre için internet yasaklarına bakmalıdır. Bu konuda düzenleme için bilişim kuruluşlarından destek alınabilir...”
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025