Çamur damlıyor!

Taraf gazetesi Balyoz Harekâtı iddiaları arasında iki de gazeteciler listesi yayımladı. 36 kişilik bir listede tutuklanacak gazeteciler yer alıyor. 137 kişilik diğer listede (biz dahil) faydalanılacak gazeteciler! AKP yandaşı medya hiç gecikmedi, listeyi gördüğü andan itibaren listedekiler hakkında “darbeci gazeteciler” diye yayına başladı.
Taraf gazetesi bu listenin gerçekliğine nasıl inandı? Metnin aslını gördü mü? Doğruluğunu nasıl denetledi? Taraf için böyle soruların pek önemi olmasa gerek. Onun misyonu psikolojik savaşa sis bombası atmaktan ibaret.
Odatv anımsatıyor... Yılmaz Özdil, 2002 yılında ünlü bir yazar değildi. Soner Yalçın, Hürriyet yazarı değildi. İclal Aydın yazarlığa başlamamıştı. Kadri Gürsel henüz köşe yazmıyordu. Emre Aköz: Benim o listede olmamam lazımdı, o zamanlar life - style yazılar yazardım, diyor. Fatih Altaylı: Ben o yıl Genelkurmay’ın güvendiği yazarlar arasında değildim, demekte... Ayrıca biz dahil o listede yer alan isimlerin önemli kısmı darbelerde yara almış, darbelere karşı durmuş isimler.
Aynı gazete dün de darbenin bakanlar kurulu listesi yayımladı. İsimlere bakınca gülmemek elde değildi.
Bu listelerde adı geçen Prof. Süheyl Batum, kişilik haklarına saldırı dolayısıyla Taraf aleyhine dava açacağını bildirdi dün. Biz de açacağız. Diğer adı geçenler de açmalı... 5 bin sayfa olduğu söylenen kuşkulu bir metnin içinden çektiği sayfalarını doğrulatmadan yayımlayarak kişileri hedef gösteren bu hastalıklı kafalarla mahkemede hesaplaşmalıyız.

* TÜSİAD’ın yeni Başkanı Ümit Boyner “Türkiye’de demokrasi açığı var” demiş.
“Tek adam demokrasisi âşığı” bol olduğu içindir...
Haldun Ertem

İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser.
Malcolm Forbes

Oyuna gelmek...
Fatih ve Beyazıt camilerinin havaya uçurulacağı, ülke içinde kaos ortamı yaratılacağı, 200 bin kişinin stadyumlara doldurulacağı, gazetecilerin tutuklanacağı, kendi uçağının düşürüleceği bir senaryo... Toplum ve medya ikiye bölünmüş... Bazıları bu tür senaryoları duyar duymaz inanıyor... Kendinden olmayanları vurmak için malzeme olarak kullanmaya başlıyor. Diğer taraf bu tür iddialara yüz vermiyor, kanıt istiyor.
Ülkenin en korkutucu gerçeği bu bölünme olmalı...
Darbenin müellifi olduğu söylenen eski Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan, önceki gün Habertürk’te Yiğit Bulut’un programında yukardaki iddiaları deli saçması olarak niteledi. Saat 16.00 ve 19.00’da iki kez ekrana çıktı, Taraf gazetesine iddialarını tekrarlamaları için çağrı yaptı... Taraf ekibi birtakım mazeretler öne sürerek naklen yayına bağlanmadı... İddiaları yargı araştırmalı... Genelkurmay daha geniş açıklamalar yapmalı... İnsanımız biraz soğukkanlı olmalı...
Çok tehlikeli bir ayrışmaya gittiğimizi görelim. Oyuna geliyoruz. Gelmeyelim...

TEKEL dramı
TEKEL işçilerinin dramı neyin dramıdır?
Bu işçiler Başbakan’ın söylediği gibi ‘yattıkları yerde para kazanmak’ amacında kişiler midir? Olur mu öyle şey?
TEKEL işçilerinin dramı özelleştirme politikalarının dramıdır...
İşyerleri satıldığı için işsiz kalmışlardır.
Dün yeni bir haber geldi. BAT firması İzmir Tire’deki fabrikasını kapatıyor... 600 işçi de burada işsiz kalıyor.
Dünyanın önde gelen tütün üreticisi bir ülke hem kendi sigara sanayiini hem tütün işçisini öldürmüştür. Yaşanan işte onun dramıdır.
* * *
Sabahattin Önkibar Yeniçağ’da yazıyor:
“Sahi Gazze için seferber olan mümin kardeşlerimiz (!) Ankara’da kışın bu dondurucu soğuğunda kazanılmış haklarını korumaya çalışan TEKEL işçilerini neden hiç akıllarına getirmiyorlar?
Niçin bir kez olsun onlara bir sabah sıcak bir çorba götürmeyi düşünmediler?
Öyle ya Müslümanlıksa TEKEL işçilerinin tamamı Müslüman!
Üstelik aralarında çok sayıda başörtülü kardeşimiz de var!
İş askere saldırıya geldi mi demokrasi kaplanı kesilen o dinci medya, bir gün olsun bu işçilerin dramını neden yansıtmaz? Demek ki bunların demokrasisinde işçi ve emeğin hakkı diye bir şey yokmuş!”

Vergi yergisi
Bahçeşehir’i de içine alan İstanbul’un yeni belediyelerinden Başakşehir’de emlak vergileri yüzde 250 artırıldı. CHP’li Belediye Meclis Üyesi Bektaş Ulusan’ın verdiği bilgiye göre... Değer tespiti için komisyon kurulması ve tek tek belirleme yapılması gerekirken bu iş özel bir firmaya verilmiş... Vatandaş bu değerlere itiraz edemiyor sadece muhtarlar bu yetkiyi kullanabiliyormuş. Bu arada artık vatandaşın emlakını belediyenin belirlediği rayiç değerin altında satması da mümkün olmuyormuş. Satarsa da vergisini rayiç fiyattan ödeyecek...