- İstanbul Üniversitesi ne sağcıyız ne solcu, futbolcuyuz futbolcu özdeyişini hayata geçirmek istiyor da... İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan 343 doktora diplomaları AKM'de törenle verildi... Geçen yıl İstanbul Üniversitesi'nin diploma töreni 40 bin kişilik Veliefendi Hipodromu'nda bir bayram havasında yapılmıştı. Baş konuk Rauf Denktaş idi. Bu yıl her fakültenin töreni ayrı yapılıyor. Tıp Fakültesi diploma töreninde baş konuk Fatih Terim idi. Kimi öğrencilerin diplomalarını o verdi. Ne ilgisi var Milli Takım Teknik Direktörü ile Tıp Fakültesi'nin diye sorarsanız, onu da bir dostumuz iletti: Geçmişte Eyüp Belediyesi'nin çalışmalarını öven bir yazı yazmıştık. AKP'li Başkan Ahmet Genç, aynı gün arayarak teşekkür etmişti. 2 gün önce sorduğumuz soruya ise hâlâ yanıt gelmedi. Eyüp Belediyesi, KPSS sınav kitapçığında 26 zabıta memuru alacağını bildiriyor. Bu memurların 15'inin imam hatip mezunu olma şartı var. Neden diğer meslek liselerinden veya zabıta yüksekokulundan değil de imam hatip lisesinden seçiliyor belediye zabıtaları? Bu işe uygunlukları nedir? Yoksa açık bir sizden, bizden ayrımcılığı ve kadrolaşma taktiği midir söz konusu olan? Sorular hâlâ yanıt bekliyor. Eyüp Belediyesi Kofi Annan, Başbakan Erdoğan'ı Müslümanlar adına ombudsman seçmiş. İlk ele alacağı mesele üniversitede türban olacaktır. Haydarpaşa'ya 7 gökdelen... Projenin maketini görünce insanın tüyleri diken diken oluyor. Bir kent canavarlığı bu. Ne var ki, büyük projelerin komisyonlarının hayaliyle başı dönmüş olanlar etkilenecek gibi değil.Almanya'dan Dr. Seda Türköz fikir veriyor:"Köln'de Ren kıyısının sağ kenarına gökdelensi binalar dikmeye başladılar... İlki dikildi, diğerleri durduruldu.Zira bu yüksek binalar Dom Kilisesi'nin görüntüsünü engelliyor ve şehrin siluetini bozuyordu. Alman aydınları UNESCO'ya başvurdular. UNESCO, Dom'u korunması gereken tarihi yapılar listesinden çıkarabileceğini bildirince gökdelenli proje durduruldu. Aklınızda bulunsun." Dom Kilisesi örneği Başbakan'ın, "Türkiye, ihtiyaç duyduğunda, şartlar gerektirdiğinde sınır ötesi operasyon yapar" sözleri, yürek ferahlatıcı bir meydan okumaydı. Ama acaba inandırıcı mı?Onur Öymen bu soruya gülümsüyor:- Unutuldu galiba, diyor, Ali Babacan tarafından Dubai'de imzalanan bir anlaşma vardı... 8.5 milyar dolar kredi öngören o anlaşmada Türkiye, Kuzey Irak'a girmeyeceğini taahhüt ediyordu. İmza atıldıktan sonra bizim, "Ekonomik anlaşmada siyasi söz verilemez" itirazımız üzerine anlaşmayı hayata geçirmediler... Başbakan, "Gerekirse gireriz" diyor. Bugün gerekmiyorsa ne zaman gerekecek? Buyursun girsin. Dubai anlaşması Avrupa'dan gelen ziyaretçilerin doğrudan Diyarbakır'a gitmesi üzerine Erdoğan: "Görüşme yeri Ankara" uyarısı yapmış. İyi de... Sizi Ankara'da bulmak mümkün değil ki... "Geçen yıl gittim. Bir Türk olarak utandım. Niye? Zerre kadar teknoloji takip edilmemiş, bitmiş, tükenmiş. Kendi camlarını bile takamayacak noktada. Pislik içinde, rezillik."Tayyip Erdoğan, önceki gün Ankara Sanayi Odası'nda, özelleştirilmesinde en kritik döneme gelinmiş Erdemir için yaptı bu akıl almaz eleştirileri.Bir satıcı, satacağı malı kötüler mi? Müşterilerin fiyat vermeye hazırlandıkları sırada böylesine yerin dibine batırır mı? Erdemir'in teknolojisinin eski olduğunu nasıl mı anlamış? Bir gün fabrikayı gezmiş. Yerlere bakmış, pislik içinde! Camlara bakmış... Ve o saat anlayıvermiş ki, teknoloji eski!Peki, uluslararası kredi ve kalite değerlendirme kuruluşları ne diyor bu konuda? Dünyaca ünlü uluslararası bağımsız kredi derecelendirme kurulu Standard & Poor's geçenlerde Erdemir'i "BB-" rating notu ile değerlendirdi. Bu, Türkiye'de faaliyet gösteren bir kuruluşun alabileceği en yüksek not. Erdemir'in 2004 yılında aldığı uluslararası ve ulusal düzeydeki ödüller de saymakla bitecek gibi değil; Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı tarafından verilen "Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi", "Ulusal Kalite Başarı Ödülü", "Dünya Yıldızı Ödülü" ilk anda akla gelenler...Bu arada 4'ü yerli, toplam 13 firma Erdemir'i satın almada ön yeterlik için başvuruda bulundu. Anlaşılan bu firmalar hiçbir şey bilmiyor! Bizim Başbakan'ın gördüğü gerçekleri onlar da görseler "pislik içinde"ki bir şirketi almaya kalkarlar mı?! İyi de... Peki Tayyip Erdoğan ihale sürecinin en kritik aşamasında acaba neden böyle müşteri kaçırtacak, fiyat düşürtecek lafları etti? Kulağımıza ulaşan fısıltı:- Bir yabancı devlet başkanına, Erdemir'i size satacağız, diye söz verdi. Erdemir'e yerli sermayenin de talip olduğunu bildiği halde, "Erdemir'le birlikte yabancı sermaye girişi artış gösterecektir" sözleri de durumu ortaya koyuyor... Bu nasıl tüccar? Evrensel gazetesinin mizah köşesinde bir diyet sorusu yanıtlanıyor...- Saygıdeğer Mehmet Bey... Benim kilo sorunum var. Kilolarımdan kurtulmak için birkaç diyetisyene gittim fakat faydası olmadı. Sordum soruşturdum, onların verdiği diyet yerli diyetmiş.Acaba yabancı sermaye diyeti var mı? Bana faydası olur mu?Cevap: Bu konuda kesinlikle haklısınız. Yabancı sermaye diyeti en eski ve etkili diyetlerdendir. Ne kadar etkili olduğuna Etiyopya, Somali, Nijerya, Sudan en büyük örnektir. Sermaye diyeti m.asik@milliyet.com.tr Toplumsal mutabakat...
