Diyanet İşleri Başkanlığının gönderdiği açıklamada,"Bütün gazi ve şehitlerimizin hayırla ve minnetle yâd edildiği bir hutbe metninde, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKün isminin bulunmamasından hareketle Başkanlığımızın, ATATÜRKe ve onun ilkelerine bakışının olumsuz gösterilmesi hiçbir zaman doğru değildir" deniyor. (Atatürk böylece dolaylı olarak anılmış)2) Diyanet Çanakkaleyi din savaşına çevirmiş demiştik. Cevap:"Çanakkale Savaşıyla ilgili yerli ve yabancı kaynakların ortaya koyduğu tarihi bilgiler, objektif kriterlerle değerlendirildiğinde, bu zaferin dinsel boyutunun öne çıktığını görmek mümkündür. Nitekim Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Çanakkale Savaşını askerin ruh kuvvetinin kazandırdığını söylemektedir" denmekte. Soralım: Hutbede Almanyaya karşı savaşan İngiliz - Fransız - Rus cephesinin "Müslüman varlığını yeryüzünden ebediyen silmeyi amaç edinen zihniyet" şeklinde tanıtılması doğrularla örtüşüyor mu? 3) "Allah katında yegâne din İslamdır" cümlesi ile diğer dinlerin yok sayıldığını kaydetmiştik. Açıklamada Ali İmran Suresi ayet 19 anımsatılıyor: "Şüphesiz Allah katında din İslamdır" diyor sure... Ancak hutbede: "Allah katında yegâne din İslamdır" ifadesi geçiyor. İkisi aynı şeyse mesele yok! Diyanet İşlerinin Çanakkale Zaferiyle ilgili cuma hutbesini eleştirmiştik. Hutbede Atatürkün adı geçmiyordu örneğin... ABnin önde gelen isimleri, "AKP reform için artık çaba göstermiyor" diyorlarmış. Normal... Daha önce bir sürü reform yaptılar da ne değişti... Aşağıdaki satırlar genç bir okurumuzdan, Mehmet Kalafattan geliyor:"Bayrağımız bazı sütü bozuklarca yakılmaya kalkışıldı. Ulusal bir tepki doğdu. Herkes bayrak astı. Ama bir de işin öte tarafı var. Ekonomisi IMFye, dış politikası ve kültürü AB ve ABDye, yönetimi işbirlikçi takımına, üretimi sahtecilere teslim edilmiş bir ülkede bayrağımızı asmakla neyi kurtarırız? Bu çok kolaycı bir tepki. Bayrak ulusal bağımsızlığın sembolüdür. Bayrağımızın çiğnenmesine gösterdiğimiz tepkiyi ulusal bağımsızlığımızın adım adım çiğnenmesine göstersek daha anlamlı ve yerinde olmaz mıydı? Her şeyimizi dışarı teslim edip göndere bayrak çekmek kendi kendimizi avutmak olmuyor mu?" Bayrak çekmek... Soykırım tartışmaları ülke içinde dostça yaşamaya niyetli yurttaşları tedirgin ederken... Nazım Alpman, Beykozdan hoş bir haber aktarıyor...Beykoz Belediyesi, ilçenin "Ermeni Mahallesi" diye bilinen bölgesindeki tarihi evlerin restorasyonu için harekete geçti. Eski evlerin röleve çalışmalarını Yıldız Teknik Üniversitesi ile birlikte tamamlayarak projeyi başlattı. Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül diyor ki: "Azınlıklar bizim rengimizdi, onların gitmesiyle rengimizi kaybettik! Hiç değilse anıları yaşatalım." Ermeni Mahallesi ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, kendisini ziyaret eden Türk milletvekillerine, yakında Kongreye gelmesi muhtemel Ermeni tasarısının "Kongreden geçebileceğini" söylüyor. Eğer Türkiye tasarının Kongreden geçmesini istemiyorsa, ABDnin elini güçlendirmeliymiş.Neler mi yapmalıymış? Öncelikle Ermeni meselesiyle ilgili adımlar atmalı, Ermenistan sınırını derhal açmalıymışız. Ayrıca İran ve Suriye konusunda ABD ile tam uyum içerisinde olmamız şartmış... vs.Peki İran ve Suriye konusunda ABD ile nasıl tam uyum içinde olabiliriz?Tabii bu konuda gelecek istekleri kabul ederek. TBMMye tezkere gelirse aynen geçirerek...Tam bu sırada basınımızda bazı kalemler, "ABD ile ilişkilerimiz Irak tezkeresi TBMMden geçmediği için bozuldu" şarkısını söylüyorlar.Tezkere TBMMden geçse ne olacaktı? Türkiye uluslararası hukuka aykırı bir işgale ortak olacaktı? Ordumuz Irak bataklığına saplanacaktı. Asker kayıpları verecektik. Yurt içinde sinagog, HSBC, konsolosluk patlamaları gibi patlamaların ardı arkası kesilmeyecekti... Ülkemiz Amerikan ordusunun işgaline uğrayacaktı... vs...Tezkerenin geçmesi hayrımıza olmayacağı gibi, bugün "Ah tezkere vah tezkere" diye hayıflanmak daha da kötü...Bunu yazanlar -bilerek veya bilmeyerek- gelecekte TBMM gündemine girmesi muhtemel Suriye ve İran tezkerelerinin geçmesi için ön alıştırma yaptıklarının farkında mı? Wolfi, Türkiyeyi İran ve Suriye saldırılarına bulaştırmak için şantaj yapıyor. Önümüze yeni bir tezkere gelebilir. Yemeyelim. m.asik@milliyet.com.tr Wolfi şantajı