Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce şunu belirtelim.. Bu mektupta "hırsız, sahtekâr, kâfir" gibi sıfatların yer alması Başbakan'ın bu mektubu defterden yırtmasını haklı göstermez. Öyle bir davranış bir Başbakan'a yakışmaz...Diyelim ki Başbakan bunu kendine yakıştırdı... Peki olay yaratmakla iyi mi yaptı?Erdoğan ortalığı velveleye verecek yerde oradaki ilgililere talimat verse de mektup sessizce işleme konsaydı, daha uygarca olmaz mıydı?Vatandaşın Atatürk'e yazdığı mektup 70 milyon vatandaşa açıklandı da ne oldu? Türk halkı: "Yahu bu Mehmet Dördüncü dede amma da asılsız şeyler yazmış" mı dedi? Yoksa?..Şu tabloya bakınız... Bakanlar Kurulu toplanıyor.. Selanik'te Türk halkının atalarına ve geçmişine söven soykırım anıtını değil, vatandaş Dördüncü'nün hükümete söven mektubunu konuşuyor... Hükümetin gücü ancak 82 yaşındaki vatandaşa yetiyor... Ne trajikomik bir durum... Bakanlar Kurulu toplanıyor... Memleketin onca meselesi bir yana bırakılıyor.. Bakanlara Selanik'te Atatürk'ün doğduğu evin anı defterine Mehmet Dördüncü'nün bıraktığı mektup okunuyor. Dava açmaları telkin ediliyor... Bu kadarı yetmiyor. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, mektubu yüksek sesle medya önünde de okuyor... Bakanlarla ilgili "hırsız, sahtekâr, kâfir" gibi sıfatları bütün Türkiye duyuyor... Başbakan Erdoğan, bakanlara "Fethi Dördüncü'ye haddini bildirin" talimatı vermiş. Dokuzuncu'ya gücü yetmedi, Dördüncü'yle uğraşıyor... Yazar Erdal Öz, son yolculuğu öncesi dostlarıyla Yeni Melek'te buluştu dün... 1970'lerde sahibi olduğu Sergi Kitabevi solun uğrak yeriydi... Ankara Büyük Sinema'nın üstündeki o mekânda tanıdığımız Erdal'ı en güzel Celal Üster anlattı:- Sanki sattığı bütün kitapları okumuş olurdu...Parasız ama kitap meraklısı gençler oralarına buralarına kitap tıkıştırıp gizlice savuşurken "görürmüş, ama tavana bakarmış" Erdal... Çetin Öner, "Güzel insandı" dedi, "Yazdıklarımızı düzelte düzelte bizi zorla yazar yaptı..." Güzel insan sonsuzluğa sevgiyle uğurlandı... Erdal'ı özlemek... Hatay'da AKP'ye yakın işadamlarının aldığı ihale dosyaları çuvallarla Ankara'ya gönderilmiş. Yolsuzlukla mücadelede çuvalladıklarını gösterir... TRT'de "Sınırlar Arasında" adlı bir program yapan Banu Avar, önceki akşam Ukrayna'yı ekrana getirmişti... Çeşitli görüntülerden sonra geleceğin siyasetçisi olarak bir delikanlı ekrana geldi... İzleyeceği siyaseti şöyle anlattı:- Ben bütün liderlerin hayatını inceledim... Atatürk'ün fikirlerini diğer liderlerden çok daha gerçekçi ve yaratıcı buldum. Ukrayna için geleceğe dönük siyaset belirlerken Atatürkçü bir çizgi üzerinde yürümek gerektiğini düşünüyorum...Bir gün tüm ülkeler Atatürkçü olacak. Biz? Ukrayna'dan ses... Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP kurmayları siyasi konularda ne zaman sıkışsalar lafı hemen ekonomiye getirir... Havada parlak rakamlar uçururlar...Deniz Baykal dünkü grup toplantısında sözü bir ara ekonominin son durumuna getirdi ve ne Tayyip Erdoğan'ın ne öteki AKP sözcülerinin hiç değinmediği bazı ilginç rakamlar verdi. Ne miydi onlar? Buyurun."Dünya Bankası'nın raporlarına göre Türkiye'de günde 1 doların altında gelirle geçinmeye çalışanların oranı 2002'de yüzde 2'nin altında iken rakam 2003'te 3.4'e çıkmıştır. Günde 2 doların altında gelirle geçinmek zorunda olanların oranı 2002'de yüzde 10.3 iken rakam 2003'te yüzde 18.7'ye yükselmiştir.Dış borçta durum farklı değildir. 1970 - 2000 yılları arasındaki 30 yılda işbaşına gelen iktidarların yaptığı toplam dış borç 100 milyar dolardır. Oysa bu kadar borcu AKP sadece 3 yıllık iktidarında yapmıştır. Ve bu 100 milyar dolarlık borç artışının sadece 15 milyar dolarlık bölümü yatırımlara harcanmış, gerisi borç ödemelerine gitmiştir.Protesto edilen senetlerde de tablo vahimdir. Büyük ekonomik krizin ertesindeki 2003 yılında 907 trilyon liralık senet protestoya uğramışken sayı 2004'te 1.652, 2005'te 2.800 katrilyona çıkmıştır. 2006'nın sadece ilk üç ayındaki protesto edilen senetlerin parasal değeri 820 trilyon lira ile neredeyse 2003'ün tamamındaki rakama ulaşmıştır." AK'ın karaları! Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in son haftalardaki uygar çağrışımlar yapan demeçleri Çankaya açılımı mı? Bilinmez... Ama Meclis Başkanı Arınç niyetini geçen hafta açıkça dile getirdi:- Erdoğan hayır demezse cumhurbaşkanlığına aday olurum...Şener mi, Arınç mı, Erdoğan mı yoksa bir başkası mı? Okurumuz Özgür Yazıcı diyor ki:- Bugüne dek Cumhurbaşkanı Sezer'den dönen nitelikteki yasalar ve atamaları onaylayacak biri gelecekse... Şu veya bu isim, ne fark eder? m.asik@milliyet.com.tr Şener aday mı?