Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İsmailağa tarikatını soruşturduğu için başına gelmedik kalmayan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in makam odası ve evi dün uzun süre arandıktan sonra kendisi gözaltına alındı.
Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’ın talebiyle gerçekleşen arama ve gözaltı kararları hukuka ne kadar uygun?
İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan dedi ki:
- Yapılan arama kesinlikle yasalara aykırıdır. Çünkü 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 90. maddesi, ‘... birinci sınıfa ayrılmış olan... hâkim ve Cumhuriyet savcılarının son soruşturması Yargıtay’ın görevli ceza dairesinde görülür’ der. Müvekkilimi yargılayacak tek makam Yargıtay 11. Dairesi’dir.
- Daha başka hukuka aykırılıklar var mı?
- Bilindiği üzere müvekkilim hakkında İsmailağa soruşturmasındaki eylemi esas alınarak, görevi kötüye kullandığı iddiasıyla açılmış ve Yargıtay 11. Ceza Dairesi esasına kaydolmuş bir dava zaten vardır ve yakında duruşmaları başlayacaktır. Hukukta bir eylem için başka soruşturma, başka dava açılamaz. Üstelik soruşturmaya gelen savcının kıdemi müvekkilimin kıdeminden düşük olduğu gibi, hakkında soruşturma izni istediğimiz, verilmeyince de dava açtığımız birisidir.
* * *
Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Emine Ülker Tarhan, gelişmelere adeta isyan ederek, Erzurum Savcısı’nın soruşturma yetkisi olmadığını bildirdi. HSYK ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun bugün toplanarak konuyu acilen görüşmeleri bekleniyor. Yargıda ürkütücü bir iç çatışma kıvılcımlanıyor.

Haberin Devamı

Yeni bir lider...
Bir grup meslektaşla birlikte dün sabah kahvaltısında Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un davetlisiydik... Sakin, konularına hâkim, düzgün bir siyasetçi Numan Bey... Diğer siyasetçilerle diyaloglarında kırıcı ve kaba sözcük kullanmadığını özellikle belirtiyor. Tayyip ve Abdullah beylerden genç... Henüz 51 yaşında... Haftada bir gün üniversitede ders vermeye devam ettiğini, o gün telefonunu kapatıp siyaseti bir günlüğüne terk ettiğini belirtiyor...
Erbakan gibi içe kapalı değil... Dışa açık ve 72 milyonu kucaklayan bir siyasi parti olma iddialarını net şekilde dile getiriyor. Kendilerini şöyle tanımlıyor:
- Yerli bir partiyiz.. Antiemperyalistiz... Muhafazakâr değil maneviyatçıyız... Kitle partisiyiz...
Dinci siyasetin babası sayılabilecek Necmettin Erbakan’dan partiyi devralan Numan Kurtulmuş geçmişle arasına kalın bir siyasi çizgi çekiyor:
- Din istismarı üzerinden siyaset yapmayacağız... Saadet Partisi dinin temsilcisi olamaz...
Siyaseti yeniden formatlayacağız şeklinde bir iddiası var. Yakında AKP’ye bir anayasa değişikliği önerisi götürecekler. Dar bölge sistemiyle, barajları indirerek bir seçim yapılmasını ve 250 kişilik bir kurucu meclis oluşturulmasını önerecekler. Yeni anayasayı böyle bir meclisin yapmasını öngörüyorlar...
Numan Kurtulmuş’a göre AKP’yi ekonomideki başarısızlıklar çökertiyor...
AKP ile aralarındaki en önemli fark mı? ABD, IMF, AB gibi dış odaklara teslim olan bir siyasete tamamen karşılar... Türkiye’yi Türkiye’den yönetmeyi planlıyorlar.
Başarılar diliyoruz kendilerine...

Haberin Devamı

Batak
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadar borcu var? Bilinmiyor...
CHP’li Meclis Üyesi Bülent Soylan bir hesap yapıyor...
Kenti yönetenler zaman zaman İDO ile İGDAŞ’ı şöyle 5’er milyar dolardan satarsak rahatlarız, dediklerine göre demek borç 10 milyar dolar civarında...
On milyar dolar 12 milyon İstanbulluya bölünürse ne eder? Adam başı 800 dolar...
Bu 800 dolar aynı zamanda neyi ifade ediyor?..
Her bir İstanbullu’nun önümüzdeki dönemde vapur, otobüs, su, elektrik gibi zamlarla Anakent’e ödeyeceği miktarı...
Zamlarla parayı alamadılar mı?
Bu defa da vapurları, köprüleri falan satacaklar...
Anakent fena halde zararda. Bu zararı halka ödetecekler. Hazır olun!

Haberin Devamı

Bazıları halkın seçeceği cumhurbaşkanının Gül mü, Erdoğan mı olacağını tartışıyor... Sanki bu halk örneğin Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmezmiş gibi...
* * *
İktidar ve yandaş basının yol haritası: Türk ordusu AB standartlarında olsun...
Diğer kurumlar Arabistan...
Haldun Ertem

Vaat
Başbakan Erdoğan dün grup konuşmasında tutamayacağını kendisinin de çok iyi bildiği bir söz verdi:
“Bundan sonra fevkalade bir durum olmadıkça ne Sayın Baykal’ı ne Sayın Bahçeli’yi ağzıma kolay kolay almayacağım..”
Bu sözü tutarsa Türkiye’de lafa dayalı siyaset biter, üretime dayalı siyaset başlar.
Ama ne mümkün..!

Bavul
Sayım Çınar bavuluyla ünlü sempatik arkadaşımız. İçi kitap dolu o kocaman bavuluyla gazeteleri dolaşır, herkesle sohbet eder, herkesle dostluk kurar. Sayım bu sohbetleri geliştirip Medyatava’ya röportajlar yapmaya başladı. Şimdi de bunları bir kitapta topladı. Kitabın adı: Sayım’ın Konuşan Bavulu (İnkılap Kitabevi). 47 gazeteciyle yapılmış, içten, özlü konuşmalardan oluşuyor kitap. Medyadaki havayı ve işleyişi daha iyi kavramak, medyanın önemli isimlerini daha yakından tanımak isteyenler için iyi bir kaynak. Sayım Çınar dostumuzu candan kutlarız bu yararlı kitabı için...

Ecrin
Haberi AA geçti... 2009’da doğan kız çocuklarına en çok Zeynep adı verilmiş. 15 bin 97 kız bebeğe ‘Zeynep’ adı verilirken 12 bin 124 kız bebeğe ‘Elif’, 8 bin 90 bebeğe ‘Ecrin’ adı verilmiş...
Doğrusu bu yaşa geldik hiç Ecrin adında bir hanım duymadık. Varsa da çok seyrektir. O yüzden bir yılda aniden 8 bin çocuğa bu adın verilmesi ilginç göründü. Bu patlamanın bir sırrı olmalı... (Ecrin: Allah’ın hediyesi)