Nedir bu hakaretler? SEKA işçilerinin yürüyüş sırasında attıkları şu sloganlar:"SEKAyı kapatın görelim sizi, siyasetçi katili yapmayın bizi", "AKP Allah b.... versin", "Tayyip Allah b.... versin."Evrensel Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat, önceki gün yaptığı basın toplantısında yürüyüş görüntülerini basına gösterdi. İşçiler gerçekten bu sloganları atıyorlardı. Kararı yargıç bu görüntülere bakarak verecek.Biz eski ve yeni yasanın bu olaya bakışını merak ettik. Avukat Fikret İlkizden bir kısa mütalaa istedik. Dedi ki:- Olayda suç olsa bile gazeteci burada görevini yapmıştır. Olayın haberini vermiştir. Mevcut yasaya göre tahminimce bu habere ceza verilmez. Ancak, yargılama yeni yasaya göre yapılmış olsa gazeteciye 4 ay ile 27 ay arası hapis cezası verilecekti...Yeni yasanın vahşetine bir örnek daha... Başbakan Erdoğanın avukatları, Evrensel gazetesine de 15 milyar lira tazminat davası açtılar. Gerekçe, Evrenselin 1 Şubat 2005 tarihli sayısında yayımlanan, "SEKAlı AKPye lanet okuyor" başlıklı haberde, Başbakanın kendisine yönelik "çok ağır, katlanılmaz hakaretler" bulması. İncirlik Üssü, ABD askerleri için bir çeşit dağıtma toplama merkezi olacakmış. Ayrıntılayalım: İncirlikten dağılıp çevredeki ülkeleri dağıttıktan sonra tekrar İncirlikte toplanacaklar... - İş takibi yapan gazeteciler var...- Kimdir, açıkla?..- Şimdi olmaz, zamanı gelince açıklarım.Neden? Nedeni belli.. Bu yolla iş takibi yapan gazeteciler üzerinde Damoklesin kılıcı sallandırılacak. İş takibi yapan gazeteciler "açıklanırım" korkusuyla iktidara yalakalığı sürdürecekler. Belli ki şu anda da bu yalakalık sürüyor ve o yalakalık karşılığı adları açıklanmıyor. Başka sebebi olabilir mi? Takipçi ve tehditçi Geçenlerde aktardığımız, AKP Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayırın bir demecinde Kamu Etik Kurulunun siyasileri de yargılayacağı belirtiliyordu. Sayın Yalçınbayır, Kamu Etik Kurulunun siyasileri yargılayamadığını ama siyasilerin bu yönden yargılanması için bir yasa teklifi hazırladığını anlattı. Düzeltiriz. Kazlıçeşme Dispanserindeki yanlışlık düzeltildi. Dr. Alper Özelin yerine başhekimliğe atanan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercanın da akrabası olan Dişhekimi Zeliha Yiğenoğlu, dün görevden alındı. Sebepsiz yere başhekimlikten alınan Dr. Alper Özele ise Eğitim Hastanesinde (Eski Samatya SSK) başhekim yardımcılığı önerildi. Eğer aktif bir görev verilirse Alper Özele yapılan haksızlık da giderilmiş olacak. İmzalarıyla Başhekimi savunan Kazlıçeşme halkına ve yanlışlığı düzelten yetkililere teşekkürler... Hatadan dönmek erdemdir. Yanlışlık düzeldi... Türkiyenin ilaç sancısından örneklere devam edeceğiz. Bugün bir ayrıntıyı (!) ele alalım...Son kararlarla sosyal güvenlik kurumlarının üyelerine ancak "en ucuz eşdeğer ilacın yüzde 30u kadar fazla" ilaç yazılabiliyor. Yani en ucuz eşdeğer ilaç 100 YTL ise, siz en çok 130 YTLlik ilacı alabilirsiniz. Eğer aldığınız ilaç bu sınırı aşıyorsa üstünü siz ödüyorsunuz. Ama bunun bir istisnası var. O da Meclis...Milletvekilleri veya Meclis personeli istediği fiyatta ilaç alabiliyor. Siz en çok 130 YTLlik ilaç alırken, onlar 300 - 500 YTL etiketli ilaç da alabiliyor. Faturayı Meclis ödüyor. Nedir bu ayrıcalık? Meclis Amerikan Meclisi mi? Halkın dertlerine ortak olmama ilkesini her alanda sürdürüyor bu Meclis... Müstesna Meclis Çevremizi o kadar değiştirdik ki, şimdi bu yeni çevreye uyabilmek için kendimizi değiştirmek gerekiyor. Öğrencilerle söyleşmek üzere gittiğimiz İstanbul Teknik Üniversitesinde önce Rektör Prof. Faruk Karadoğanla kısa bir sohbet yaptık. Söz üniversitenin maddi olanaklarına geldi. 20 bin öğrencisi olan İTÜnün bütçesi yıllık 54 milyon dolardı. Komik bir rakam. Örneğin Fenerbahçe Kulübünün yıllık bütçesi 132 milyon dolar... Yani İTÜnün bütçesinin 1.5 katı... Türkiyenin gözbebeği üniversitelerden biri olan İTÜnün çağa uygun eleman yetiştirmesi bu bütçe ile mümkün mü?Sohbetimizde öğrencilerden biri, hiçbir siyasi partinin IMF politikalarına alternatif geliştirmediğini dile getirdi. Meselenin özü de buradaydı. IMF tarafından yönetilen Türkiye, bütün enerjisini borç ödemesine harcıyor. Eğitim, bilim, sağlık ve benzeri alanlara borç ödemesinden arta kalan para ayrılıyor. Tabii bu paralar devede kulak kalıyor. Ülke IMF boyunduruğundan kurtulacak politikalar aramak, bulmak zorunda.Ne var ki, sayıları giderek artan siyasi partiler arasında o zahmete girmeye niyetli biri görünmüyor... Yok birinin ötekinden farkı. Ülkeye ve yarınki nesle yazık oluyor. İTÜ ve Fenerbahçe Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir öğretmenlere laptop sağlamak için çalışmalar yapıyor.. Son açıklamalara göre fiyat 1000 dolar civarında olacak. Öğretmenlere yüzde 25 indirim sağlanmış. Öğretmen okurumuz diyor ki:- Bir toplu alımda yüzde 25 indirim zaten yapılır. Önemli değil. Hiç değilse KDV muafiyeti de sağlansın. KDV ödenmediği takdirde biraz daha anlamlı ucuzluk sağlanır. Devletin parası da boşa gitmez. Yine eğitime gitmiş olur. Öğretmene laptop Teknoloji ile uyanıklık bir araya gelince neler olmuyor ki... Adamın biri, "www.savetoby.com" diye site açmış. Eğer kendisine haziran sonuna kadar 50 bin dolar gönderilmezse, Toby adlı sevimli tavşanı kesip yiyeceğini söylüyor. Tobyye bağışları Toby resimli tişört, şapka, vs. satın alarak yapabiliyorsunuz. Uyanık işadamı, hayvanseverleri bu yoldan sömürüyor. m.asik@milliyet.com.tr