Tek çekinceleri Sünniler... Sünniler, Şii ve Kürtlerin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü düşünüyorlar. Zarkavi, anayasa referandumunda oy kulübelerini havaya uçuracağını söyleyedursun... Sünniler bir yandan da harıl harıl seçmen kayıtlarını tazeliyorlar. Anayasa taslağı Ekim'de genel oya sunulacak. Eğer 18 eyaletin en az 3'ünde üçte iki oyla reddedilirse yürürlüğe girmeyecek. Sünniler en az 4 eyalette çoğunluktalar. Şimdi bir hedefleri de o üç eyalette üçte iki olumsuz oyu sağlamak.Yeni Anayasa, Türkmenleri ilgilendiren 149. madde ile Kürtlerin Kerkük'e dönmesi ve yerleşmesini meşrulaştırıyor. Taslak ayrıca, Kerkük ve çekişmeli yerlerde, 31 Aralık 2007 tarihine kadar bölge halkının iradesine başvurularak referanduma gidilmesini öngörüyor. Türkmenler, yakın gelecekte Irak mozaiğinde eriyecek gibi görünüyor.Ankara'dan ses seda çıkmıyor... Kırmızı çizgiler mi? Çoktaaan unutuldu. Irak yeni anayasayla birlikte federal bir sisteme yöneliyor... Federalizm demokrasiye aykırı değil... Örneğin Almanya da federal bir sistemle yönetiliyor. Ama Irak'ta durum farklı. Askeri güçler lağvedilmiyor. Hem Şiilerin, hem Kürtlerin askeri gücü korunuyor... Resmi dil de iki tane: Arapça ve Kürtçe... Kürtler ve Araplar bağımsız devlete doğru yelken açıyorlar. Memleketimizde artık dilencilik yok... Zorla "bağış toplama" var... Adapazarılı okurumuz, "Kurtlar İmparatorluğu" adlı filmi izlemek üzere bu kentte belediyenin işlettiği sinemaya gidiyor. Gittiğinde öğreniyor ki, film gösterimden kaldırılmış. Ya da yasaklanmış. Filmin romanı malum pek çok baskı yaptı. Kitap serbestçe satılıyor. Film Türkiye'nin diğer illerinde sinemalarda gösteriliyor. Adapazarı'nda neden yasak? Birileri çıkıp "Adapazarı halkı iyiyle kötüyü ayırt edemez, filmi izleyince kötü etkiler altında kalır" diye düşündüğü için tabii. O birileri de kanundan güçlü anlaşılan. Kurtların yasağı... Milli Güvenlik Kurulu'nda "Hükümetin öncelikli görevleri Anayasa'da yazılı hedeflerdir" denmiş! Anayasa'nın hükümete karşı korunmaya çalışıldığı başka ülke var mı acaba? Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Rize'de ödeneksizlik nedeniyle durdurulan Kültür Sarayı'nı geziyormuş. Yetkililer, "Burası ballycilerin uğrak noktası haline geldi" demişler. Bakan:- Bally mi, ben baleci sandım, ne işi var burada balecilerin, diye espri yapmış. Anlaşılan kendileri bale sanatçılarına kısaca "baleci" diyor...Ballyci ile baleci diye dalga geçen bir Kültür Bakanı kaç ülkeye nasip olur ki?.. 'Ben baleci sandım' Devlet küçüldükçe Türkiye büyüyormuş. O pek fark edilmiyor, ama sorunların büyüdüğü apaçık ortada... Kınalıada'dan Muharrem Alpaslan dostumuz, peşinden muhtar Seyfi Tetik, onun peşinden Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden arıyor. Son birkaç yılda hafta sonları Kınalı'ya gelip piknik yapan ya da denize girenlerin çok arttığını, ancak İnsan Hakları Derneği'nin dün sütunumuzda yer alan açıklamasındaki gibi gayrimüslimlerin tacizinin söz konusu olmadığını anlatıyorlar. "Tuvaletinize gireyim" gibi talepler oluyormuş ama taciz söz konusu olmuyormuş. Bir Kınalıada sakini ise şunları yazıyor notunda:- Sahilde çadırlar kuruluyor, ıslak çamaşırlı adamlar çarşıya iniyor, apartman girişleri soyunma kabini gibi kullanılıyor, havuzlara izinsiz giriliyor, uyarı yapıldığında tuhaf cevaplar alınıyor, Ada'nın kızlarına potansiyel hafif kadın gibi bakılıyor... Kimsenin adada denize girmesine karşı değiliz ama yaşamın bu şekle dönüşmesine karşıyız. Caddebostan'da alınan önlemler burada da alınmalı... Kınalı hadisesi-2 İstanbul halkı, kentin ayrılmaz bir süsü olan vapurların kaldırılıp yerine insanların denizle ilişkisini kesen deniz otobüsleri konmasına şiddetle karşı. Açılan kampanya üzerine İDO Genel Müdürü dahil kimi yetkililer vapurları kaldırmayacakları yolunda demeçler verdi. Ama deniz otobüsü alımından umulan rant büyük. O yüzden verilen sözler inandırıcı görünmüyor. Serdar Bapoğlu dostumuz yeni bir uygulamayı haber veriyor. Akşam Boğaz seferi yapan vapurların yolcuları Çengelköy'de indiriliyor, Emirgan, İstinye, Beykoz, Sarıyer ve Kavak yolcuları dolmuş motoruyla naklediliyormuş. Bir iskele görevlisinin açıklaması şöyle:- Boğaz hattı bu motorlara ihale edildi. Yılbaşına kadar buradan öteye vapur çalışmayacak...Sonra? O da meçhul. Vapurlar ufak ufak boğaza veda ediyor... O görünüyor... m.asik@milliyet.com.tr Vapurların vedası